Libya’da hayatını kaybeden MİT personelinin haberleştirilmesine ilişkin davada tutuklu üç gazeteci tahliye edildi.
Tahliye sonrası yaptığı açıklamalar, Cumhuriyet gazetesinde yer alan Barış Pehlivan şunları söyledi:
“Bütün gazetecilik yaşamımızı cezalandırma amacı vardı. Evet belki tahliye olduk. Ama adalet arayışımız da, gazetecilik sevdamız da bitmedi. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Gazeteciliğe ve adil bir gelecek için yazmaya aynen devam edeceğiz. Hayal ettiğimiz adil bir ülkeye kavuşacağız. Bizlere destek veren herkese teşekkür ederim”
Cenaze haberinde imzası olan Oda TV muhabiri Hülya Kılınç da gazetecilik yaptıkları için cezalandırıldıklarını vurgulayarak, “Cesur bir şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz. Suç işlemediğimiz için tahliye olacağımızı biliyorduk” şeklinde konuştu.
Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel ise tahliye sonrası mikrofonlara şu açıklamaları yaptı:
“Mahkeme salonunda da bağırdım. Büyük İskender’in çok güçlü olduğu dönemlerde Diyojen’in elinde gündüz vakti fenerle gezip adalet arıyorum benzetmesini yaptım. Diyojen o zamanlarda da ‘İnsan arıyorum’ demişti. Ben de bugün (dün) mahkemede dedim ki ‘Sadece adalet istiyorum’. Ve ben adalet aradım. Tabii bu konu daha çok tartışılacak. Tahliye olduğum için çok mutluyum. Ama mutluluğumu yaşayamıyorum. Ben gazeteciyim, gazetecilik asla suç değildir. Gazetecilik yapmaya devam edeceğim. Yaptığım haberlerden dolayı yargılanacaksam da yargılanırım, cezamı da çekerim. Ama bu ülkede ihtiyacımız olan şey adalettir. Bizlere gerek olan şey hukukun üstünlüğü, üstünlerin hukuku değil. Ülkemi ve gazeteciliği seviyorum. Gazeteciliğe devam edeceğim”