Adıyaman’da PKK Saldırısında şehidimiz var.
Hemen öncesinde Suruç’ta “Kobani desteği” için yapılan toplantıya canlı bomba saldırısında 31 can kaybı, yüzün üzerinde yaralı var.
Olağan şüpheli IŞİD!
*
“Bekleniyordu” diyemiyor insan! Ölümlerin acısının örtülmesinden! Çağımızın hastalığı mekanikleşmeden korkuyor, hissedememekten korkuyor kendi dünyasında…
“Biliniyordu, belliydi aslında” demekten de kendini alamıyor ardından.
*
Artık iki terör örgütü öne çıkmakta bağrımızda, alçaklık ve vahşette birbiri ile yarışan!..
Birbirleri ile didişirken, bir taraftan da Türkiye’yi tehdit ediyorlar. Tüm beslenme imkânları Türkiye üzerinden gerçekleşip, güçlenirken bu güçlerini Türkiye’ye karşı kullanmaktan çekinmedikleri açık!
Ne acıdır ki IŞİD’e ülkemizden katılanlardan 1000 den fazla gencimiz hayatını kaybetmişken, güneydoğumuzdan PYD/PKK terör örgütüne yine binlerce gencimiz katılmış durumda. Yine ne acıdır ki gündemde zerre kadar yer bulamamaktadır bu hazin çöküş!
*
Bugün, IŞİD ülkemizde serbestçe cirit atmakta, toplantılar tertip edebilmekte, Suriye’ye rahatça girip çıkabilmektedir. Kaçak yollar kılıfında petrol satışı yapabilmektedir. Tüm dünyadan gelen psikopat katılımcılar ülkemiz üzerinden rahatça Suriye’ye geçip terör örgütüne ulaşabilmektedir. Yine silahlanmalarının ciddi bölümünün sorumlusu olarak anılışımız aşikârdır.
Uyuyan hücrelerinin büyük şehirlerimizdeki eylem gücü tam kestirilemezken, 600 canlı bomba yetiştirmiş oldukları bilinen bir durum!
Bugün, PKK güneydoğumuzda tam hâkimiyet aşamasına ulaşmış, bir halk hareketi kimliğine taşınmış, yine büyük şehirlerimizde ciddi silah yığınağı yapabilmiş, çatışma zemini oluşturacak yapılanmalarını gerçekleştirmiş, kapsamlı bir başkaldırının hazırlıklarını tamamlamıştır. Aynı zamanda meşrulaştırılmıştır. Suriye uzantısı PYD aynı şekilde destek ve savaş imkân ve kabiliyetlerinin ciddi bölümünü ülkemiz üzerinden temin etmiş ve etmektedir.
*
Türkiye bu kıskaç içerisinde büyük bedeller ödemişken, bugünkü gelişmeler daha büyük bedellerin ödeneceği gerçeğinin işaret fişeği niteliğindedir.
Bu vahim durumun temelinde, ne yaptığını bilmezliğin, her konuda gizli bir ajandanın tahakkümünde savrulmuşluğun neticesi, “.. mış” gibi yapmanın korkunç aymazlığı bulunmaktadır.
IŞİD’e destek konusunda her türlü suçlamalara muhatap olacak kadar ileri gitmişken, “karşıymış” gibi mesaj verebilmektedir.
PKK/PYD hesap edemeyeceği kadar güçlenip, uluslar arası ortaklıklar içinde kendini bulup, devlet kurma naraları atabilecek seviyeye ulaşırken, her türlü taviz ve imkânı sağlayanlar bölücü terör örgütüne “karşıymış” gibi görüntü verecek arsızlığı yapabilmektedir.
Türkiye; teröre, teröristlere, yüzyıllık İngiliz/Amerikan kahpe projelerinin oluşturduğu kan gölü gelişmelere “karşıymış” gibi yapıp, aslında gidişin parçası olma ihanetini terk etmediği müddetçe ödenecek bedel her geçen gün büyüyerek belirginleşmektedir.
Gelinen durum, göründüğünden, konuşulduğundan çok daha ağır, çok daha rezil, çok daha vahimdir.
“…mış” gibi yapmanın sonu korkunçtur!..
