Kunduzlarağaç dallarından baraj, barajın içine de yuvalarını yaparlar. Baraj yaparken,ağaç dallarını suyun önüne rastgele yerleştirmez, suyu dik olarak kesmez, kırkbeş derecelik bir açı ile yükseltirler. Belli bir yükseklikte su tuttuktansonra, fazla suyun akması için özel kanallar da yaparlar. Günümüzdeki hidroelektrik santralleri bu açı ile inşa edilmektedir. Arılar petek gözlerini kusursuz bir şekilde altıgen yapar, diplerini de piramit şeklindesonlandırırlar. Ne kunduz, ne de arı matematik, geometri, mühendislik, mimarlık nedir bilmezler. Mühendislik, mimarlık okumamışlardır, insan gibi geleceği planlayacak zeka, şuur ve iradeye sahip değillerdir. Kunduzlar ve arılar bununötesine geçecek yeni bir yapı inşa edemezler. Statükolarına razı, hallerindenmemnun görünmektedirler. Ne kaplumbağa hızını arttıracak bir alet, ne arı yağmurda soğukta giyeceği bir elbise yapamadığından şikayetçi değiller. Hayvanlarda duyum ve idrakin olduğu gözlemlenmiştir, fakat şuur ve irade insana mahsus bir özelliktir. İnsanoğlu ise altıgen ve baraj yapmadan önce bunu zihninde oluşturur, tasarlar, çizer, projesini ortaya koyar, sonra da müşahhas hale getirir. Projesi ortaya konmadan hadi baraj yapalım denirse; yanlış eğimden, yanlış malzemeden, yanlış yerde inşaattan vb gibi birçok sebepten çöker, patlar, sonu afet ve felaket olur.
Her beşerifaaliyetin arkasında bir düşünce yatar, yatmalıdır, çünkü bizim hayvandan farklı olarak zeka, şuur ve irademiz vardır. Hayvanlar içinde bulundukları ilkelve statik hayattan kültüre ve medeniyete sıçrayamaz, geleceği planlayamaz,gelecek projeleri inşa edemezler. İnsanoğlu zekâsını ve aklını bir arada kullanarak düşünür, derinlikli, zekâsının sınırlarını zorlayarak düşünür. Baraj yapacak olan da siyaset yapacak olanda genel başkan adayı olacak olan da düşünmek, derinlikli düşünmek, projelerini ortaya koymak zorundadır. Projesiz baraj yapacağım demek neyse, projesiz Başbakan olacağım demek odur.
Adayların metod zafiyeti,entelektüel yetmezlik, projelerinin olmaması Türk Milliyetçiliğinin ufkunu daraltır ve sıradanlaştırır. Bunun sonucu olarak, karşılaşılan kötü bir akıbet, savunma refleksleri ile hareket eder bir hâle, rakipleri, hasımları ve düşmanları ile ayakta duran bir harekete dönüşür.
Milliyetçi siyasetyapacakların ilk önce milliyetçilik farkını ortaya koymaları gerekmektedir. Yani siyasettemilliyetçilik farkı nedir sorusunu her alanda, muğlak, sıradan, basit,slogandan öteye gidemeyen ifadelerle değil, net bir biçimde ortaya koymaları şarttır. Siyasi İslamcılık iddiasını taşıyanların siyasette İslamcılık’ın,siyasi sosyalizm yapacakların siyasette sosyalizmin farkını ortaya koymalarının şart olduğu gibi farkları bir bir projelerle açıklamaları zaruridir. Aksi halde“yok aslında birbirimizden farkımız”daki banka reklamına döneriz.
Avrupa Birliği, ekonomi, kalkınma, gelir dağılımı, Suriye, Irak, Rusya ve bölgeülkeleri ile problemler, dış Türkler, IŞID, terör, PKK konularında radikalprojeleri nelerdir? “Ben Başbakan olacağım”dansonrası slogandan öteye gidemiyorsa Çiller’den farkımız kalmaz ve son durak da DOĞRU YOL’un siyasi mezarlığı olur.Türkiye’de milliyetçi iktidar olunduğunda, Türk Milliyetçileri iktidara geldiğinde, diğerlerinden ne farkı, farkları olacaktır? Adaylar bunu ortaya koyacaklardır ki; problemleri kökünden çözerek, iktidarda kalıcı mı olacağız, yoksa bir dönem sonra ANAP ve DYP gibi siyasi mezarlığa mı defnolacağız. Gelecek mefhumu, uzun süreli planlama, projelendirme insanları hayvanlardan ayıran hususiyetlerden biridir ve yazının başında belirtmiştik.
Kendilerini bildik bileli Ülkücü ve her zaman bu hareketin içinde olduklarını söyleyen adaylarımıza göre Ülkücülerin, Ülkücü Hareketin diğerlerinden farkı, yalnız “ölürüm Türkiyem” “vatanımı böldürtmem” “ülkücü hareket engellenemez” “PKKnın elini kıracağız” gibi sloganlar mıdır? Eğer adayımız slogandan öteye gidemiyorsa halimiz perişandan öteye geçmiş, vahametin sınırları zorlanıyor demektir. Gelecekte, bir genel başkan değişikliği ile (hangisi olursa olsun), iktidar görünmekte olup hele bir iktidar olalım yoluna koyarız, hallederiz gibi sözlerle geçiştirenler bilmelidir ki; yaparız, ederiz, kırarız sözlerinin karşılığını iktidarda görmekisteyecekler ve göremeyince Çiller’in başına gelen kaçınılmaz olacaktır. Siyaset;slogan demek değildir, milliyetçi siyaset, asla slogandan ibaret, basit, sığ, sıradan olamaz, olmamalıdır. Her işte olduğu gibi siyasette de başarının temelinde başarılı projeler yatar.
Ohalde başarılı projeleri olana sahip çıkmak da bize düşen görevdir…