Türkiye’de artan koronavirüs vakalarının ardından yeni önlemler alındı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurduğu önlemler kapsamında, okullarda dönem sonuna kadar uzaktan eğitime geçildi, 20 yaş altının sokağa çıkması kısıtlandı.
Ancak, daha bu kararın dumanı üstündeyken, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, çalışan anne ve babalar için anaokul ve kreşlerin açılacağını duyurdu.
Böylelikle 65 bin okul kapalıyken, 24 saat içinde genelge yayımlanarak, 3-5 yaş aralığında resmi ve özel 32 bin kreş ve anaokulu eğitime açıldı.
“ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK OLUR”
Eğitim-İş Genel Özlük Hukuk ve TİS Sekreteri Maksut Balmuk, yaptığı açıklamada Bakanlığın kararına tepki gösterdi.
Balmuk açıklamasında okul öncesi öğretmenlerinin isyanda olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Cumhurbaşkanı ‘20 yaş altına da sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak’ dedi. Ardından İçişleri Bakanlığı 20 yaş altı sadece 13.00-16.00 arası sokağa çıkabilecek genelgesi çıktı. Ardından MEB tüm kademelerde yüz yüze eğitime 04.01.2021’e kadar ara verdiğini açıkladı.
Üzerinden bir gün geçmeden bakan Selçuk televizyona çıktı ve ‘çalışan anne babalar için okul öncesini, kreşleri açabiliriz’ dedi.
Program bitince de okul öncesi yeninden yüz yüze eğitime devam edecek genelgesini imzaladı.
Ve bu gelişmeler üzerine isyan çıktı. İsyanı sadece okula gitmek istemiyorlar şeklinde basite indirgenirse çok büyük haksızlık olur.
“SAĞLIK HER ŞEYDEN ÖNEMLİ DEYİP PARADAN ÖNEMLİ OLMADIĞINA YÖNELİK UYGULAMALARADIR İSYAN”
Okul öncesi isyanda çünkü;
Anne baba çalıştığı için çocuklar okula gelsin deniliyorsa okul öncesi eğitim değil çocuk bakıcılığıdır denilmiş olur. İşte bu anlayışadır isyan. Okul öncesi çocuk bakıcılığı değil eğitimdir hem de çok önemli bir eğitimdir.
Okul öncesi öğretmeni de çocuk bakıcısı değil öğretmendir. İşte bu nedenledir isyan.
20 yaş altı sokağa çıkamaz deyip 2-5 yaş grubu çıkabilir denilmesinedir isyan.
Okul öncesi öğrenci ve öğretmenlerine Covid’in bulaşmayacağı bulundu da bizim mi haberimiz yok yanlışlığınadır isyan.
Ülke genelinde birçok alanda hayatı durdurmuşken okul öncesi eğitimi açıp çocukları ve öğretmenleri hastalık riskine sürüklemektir isyan.
Peki bizim çocuklarımız ne olacak sorusunun cevapsız kalmasınadır isyan.
Sağlık her şeyden önemli deyip paradan önemli olmadığına yönelik uygulamalaradır isyan.
Anne ya da babalara özel-resmi fark etmeksizin dönüşümlü izin vermek yerine çocukların okula gönderilmesinedir isyan.
Devlet okullarında okul öncesinde çocuklar sadece 3 saat okula geliyorlar. Üç saatin çalışan anne ya da babalara hiçbir katkısı olmayacağını bile bile okulların açılmasınadır isyan.
Özel okul ve kreşlerin baskılarına boyun eğilmesinedir isyan.
Öğretmen yanlısı, eğitimci bakan denilerek şişirmelere ve polyannacılığadır isyan.
Lafa gelince mangalda kül bırakılmayıp kimsenin eğitimi düşünmemesinedir isyan.
Evet öğretmenler isyanda hem de haklı bir şekilde isyandalar.
Bakıcı gözüyle bakılmasına, eğitim yuvası değil bakımevi diye bakılmasına, paraya teslim olunmasına, akla mantığa uymayan uygulamaya, sabahtan akşama karar değiştirilmesine, sağlığın hiç, bilim kurulunun yok sayılmasınadır bu isyan.”