Ülkemizde yetkili veya yetkisiz bazı kişiler “millet, milletimiz” kelimelerini oldukça sık telaffuz etmekte, ancak milletin adı ve dili söz konusu olduğunda sessiz kalmaktadırlar.“Millet” kelimesini oldukça yoğun kullanan bu kişilerin milletin adı ve dili söz konusu olduğunda sessiz kalmaları doğal olarak hayret ve şaşkınlıkla karşılanmaktadır. “Millet”kelimesini yoğun kullanan bu kişilerin başlıkta sorduğumuz soruları cevaplamaları gerekmektedir. Ancak, bu kişiler bu soruları cevaplamaktan kaçındıklarına göre bu iş bize düşmektedir.
“Millet” kavramının anlamını açıklayabilmek, “Her milletin bir adı ve dili var mıdır?” sorusunu doğru cevaplayabilmek için sosyoloji bilimine başvurmak zarureti vardır. Çünkü, millet, sosyolojik bir varlıktır. Millet kavramını tanımlayan, milletin unsurlarını açıklayan bilim dalı sosyolojidir.
Sosyoloji bilimi, millet kavramını, “Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, kültür birliği olan insanların oluşturduğu topluluk.”olarak tanımlamaktadır. Bu tanımdan yola çıkarak milleti oluşturan unsurları şöyle açıklayabiliriz:
a) Ülke (vatan) birliği,
b) Dil birliği,
c) Tarih birliği,
d) Ülkü birliği,
e) Duygu birliği,
f) Kültür birliği
Yukarıda yaptığımız açıklamalar çerçevesinde her milletin bir dili olmak zorundadır. Zira, bir insan topluluğunu millet haline getiren unsurlarından birisi ve belki de en önemlisi dil birliğidir. Yani, bir milleti oluşturan insanların kullandığı ortak bir dildir. Böyle olunca her milletin bir dili mutlaka vardır.
Milleti oluşturan unsurlar, bir milletin tanınmasını sağlayan, diğer milletlerden ayıran, ayırt edici unsurlardır. Bu unsurlarla birlikte bir milletin diğer milletlerden ayırt edilmesini sağlayan bir de adı olmak zorundadır. Nasıl her insanın bir adı varsa her milletin de bir adı mutlaka vardır.
Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde yaşayan bir millet vardır. Bu milletin adı Türk Milleti, dili de Türkçe dir.
Peki, o zaman “millet” kelimesini dilinden düşürmeyen bazı kişiler Türkiye’de yaşayan milletin adını ve dilini telaffuz etmekten neden kaçınmaktadırlar? “Türk ve Türkçe”kelimelerini söylemek bu kişilere zor mu gelmektedir?
Evet, “millet” kelimesini dilinden düşürmeyen bu kişilere “Türk ve Türkçe” kelimelerini söylemek bu kişilere zor gelmektedir. Çünkü, bunlar Siyasal İslamcıdırlar. Bu sebeple, milliyetçiliğe, özellikle Türk Milliyetçiliğine karşıdırlar. Bazıları karşı olmaktan da öte düşmandırlar. Türk Milliyetçiliğine karşı, hatta düşman oldukları için “Türk ve Türkçe” kelimelerini söylemekten özellikle kaçınmaktadırlar.
Siyasal İslamcılar, milliyetçiliğe karşı oldukları halde neden sürekli “millet” kelimesini telaffuz etmektedirler? Bu kişilerin “millet” kelimesini söylerken kasdettikleri kavram nedir?
Siyasal İslamcılar, “millet” kelimesini söylerken aynı dine inanan insanları, yani ümmeti kasdetmektedirler.
Siyasal İslamcılar, aslında doğrudan doğruya ümmetçi olduklarını, ümmetin birliğini istediklerini söylemeleri gerekir. Çünkü, dürüstlük bunu gerektirir. Ancak, ne var ki, Siyasal İslamcıların en büyük özelliği takiyye yapmak, yani amacını gizlemektir. Siyasal İslamcılar, dürüstçe ümmetçi olduklarını söyleseler, millet onların peşine düşmeyecektir. Belki de bir kısım insanlarımız tepki gösterecektir. İşte, Siyasal İslamcılar, milletin desteğini alabilmek için, takiyye yoluyla amaçlarını gizleyerek milletin değer verdiği millet kavramını istismar etmek yoluna gitmektedirler.
Siyasal İslamcılara çağrımız şudur: Lütfen, milletimizi takiyye yaparak kandırma yoluna gitmeyelim. Kelimeleri, kavramları gerçek anlamlarıyla dosdoğru kullanalım. Niyetimiz neyse, onu, mertçe söyleyelim.