MHP lideri Bahçeli’den CHP’ye tepki, DEM’e takdir: Bakırhan’ın sözleri değerli

featured

Mhp Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı nedeniyle mesaj yayımladı. Bahçeli, mesajında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk ve terör soruşturmaları üzerinden CHP’ye sert sözlerle yüklendi. Bahçeli, “DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan’ın sağduyu ve soğukkanlı açıklamaları ‘Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz’ sözleri değerli ve takdire şayandır” dedi.

Bahçeli’nin açıklamasının tamamı şöyle:

“Mübarek Ramazan ayını müteakiben müşerref ve müyesser olduğumuz bayram günlerine ulaşmanın bir yanda bahtiyarlığını diğer yanda burukluğunu yaşıyoruz. Burukluğunu yaşıyoruz çünkü; başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan on bir ayın sultanı mübarek Ramazan ayını geride bırakıyoruz. Allah’tan niyazım tekrarına eriştirmesidir. Ramazan Bayramı, oruç ibaretinin, daha yerinde bir anlatımla Şehr-i Ramazan’ın maddi ve manevi mükâfatıdır. Bu mükâfata layık ve müstahak olmak hakikatli ve halisane temennimdir. Bayram(lar), barış ve kardeşlik hissiyatının kuvveden fiile geçtiği, kucaklaşma ve kaynaşma ihtiyacının kuvvetlenip filiz filiz gerçekleştiği muazzez dönemlerdir. Dargın gönüllerin, küskün kimselerin, kırık ve kırgın kalplerin tamir ve telif vakti elbette bayram(lar)dır ve böyle de olmalıdır. Bayram; müessir birlik, mütemadi dirlik, muhtevalı iyilik fırsatıdır. Bu fırsatın heba ve heder olması ne Allah indinde ne de millet nezdinde müsamaha ve müsaade görmeyecektir. Barış ve huzur gerek insan, gerek toplum, gerekse de millet nam ve hesabına kalıcı bayram mahiyetindedir. Milli hedefimiz ülkemizi kalıcı olarak bayram yerine dönüştürmek, bu suretle sıkılı yumrukları açarak, önyargıları aşarak, vehimleri atarak muhabbet ve musafaha ortamını işlenmeyi bekleyen bir cevher gibi ortaya çıkarmaktır. Bu mühim ve mümtaz hedef doğası gereğince sabır, samimiyet, güven, dürüstlük, empati, hoşgörü, dikkat ve teenni gerektirmektedir.

“PİSLİĞE KONAN SİNEKLER GİBİ…”

“Terörsüz Türkiye” olarak somutlaşan ve daha önemlisi büyük Türk milletinde makes bulan söz konusu hedefe inşallah ulaşılacaktır. Yasa dışı kanlı silahların gömülüp demokratik siyasetin görüş menzilini tayin ve tarif ettiği bir Türkiye’nin hızına ve yükseliş hırsına muadil ve muhatap hiçbir ülke yetişemeyecektir. Merhum düşünürümüz Ziya Gökalp’in ifadesiyle, ümitsizlik baykuşu hiçbir insanımızın gönlüne yuva yapamayacaktır. Bayram günlerinin mehabet, merhamet ve memnuniyet iklimiyle terörsüz Türkiye mefhumunun mehtabı, membaı, sosyal ve psikolojik mekanizması inşallah terekküp edecektir. Niyetimiz halis olduğundan nihai kısmetimiz de hayır olacaktır. Hiçbir tuzak, hiçbir kumpas, hiçbir komplo, hiçbir kumandalı tertip kararlılığımızı sekteye uğratamayacaktır. Elbette terörsüz Türkiye gaye ve gayretinden ürken, korkulu rüyalar gören iç ve dış mihraklar vardır ve bu mayası lekeli güruh son günlerde iyice ayyuka çıkmıştır. Barış, demokrasi ve kardeşlik azmimizi hazmedemeyen, bununla da kalmayıp tarihsel nitelikli gelişmeleri baltalamak ve budamak maksadıyla organize eylem halinde bulunanlar pisliğe konan sinekler gibi ortalığa üşüşmüşlerdir.

Terörsüz Türkiye amaç ve arzusunu bulandırmak, hatta belini kırmak için beşinci kol faaliyeti dış bağlantılı şekilde devrededir. Nitekim Rusya ile Ukrayna arasında barış umutlarının yeşerdiği, Suriye Arap Cumhuriyeti’nde tecelli eden pozitif gündem ile siyasi istikrar özlemlerine etap etap erişildiği, aynı zamanda Türkiye’nin bölgesel ve küresel alanda sözü geçen, saygınlığı ve caydırıcılığı yükselen üst bir seviyeye geldiği bir dönemde hukuki bir mesele sokak ve boykot girdabına çekilmiş, iç asayiş ve huzur atmosferi zehirlenmek istenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi maalesef Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı şer ve şiddet cephesi açmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası adeta yağma malına çevrilmiştir. Dış aleminde sade, iç aleminde zengin; aynı şekilde mütedeyyin, muhterem, milli ve manevi hassasiyetleri minare gibi dimdik yükselen her vatandaşımız ülkemize yapılan saldırı ve sabotajları görmüş, melanet oyunları okumuştur.

“FAŞİZAN BİR KALKIŞMA YAŞANMIŞTIR”

“CHP’NİN GİZLİ HESABI İKTİDARI SOKAKLA DEVİRMEK”

CHP Genel Başkanı’nın sokak daveti, boykot çağrısı, yıkın geçin mesajları kalabalığın gazına gelen bir siyasetçinin pespaye ve pejmürde halinden ziyade bilinçli, sistemli ve milletin sinir uçlarını zedeleyici anti demokratik kalkışma denemesi ve testidir. Bilhassa yerli ve milli firmalarla bazı medya kuruluşlarının boykot edilmesiyle ilgili telkin ve telaffuzu Özgür Özel’in zıvanadan çıktığının aleni işaretidir. CHP’nin başını çektiği karanlık protestolar demokratik nitelikten daha çok despotik, değersiz, dengesiz ve son derece tehdit içeriklidir. Tıpkı Gezi Parkı olaylarında olduğu ve yaşandığı üzere, Türkiye ekonomisi hedef alınmıştır. 12 farklı örgüt CHP’nin kanatları altına sığınarak sokak aralarında zehir ve zillet saçmıştır. Maskeli şehir eşkıyaları sahneye çıkmıştır. Hırsızlık ve yolsuzluğun araştırılıp gerçeklerin gün yüzüne çıkarılmasına destek ve yardım gerekiyorken düşmanca tavır ve tutumlar demokratik gösteri kamuflajıyla Türkiye’mizi meşgul etmiş, milletimizi endişelendirmiştir. Ülkemizin itibarı, demokrasi ve hukuk güvenliği hedef yapılmıştır. Üniversiteler karıştırılmak istenmiştir. Boykot ile işgalin aynı uçuruma açıldığı bilinen bir gerçektir. Kaldı ki, Merhum İsmet İnönü’nün, “boykot da bir işgal de bir” sözü milli hafızalardadır. CHP’nin gizil ve gizli hesabı iktidarı sokakla devirmek, 15 Temmuz’a benzer şekilde işgal girişimlerinin fitilini tutuşturmaktır. CHP’lilerin birbirini sattığı, birbirinin kuyusunu kazdığı, altı ok suretli itirafçıların parti içinde rakip gördüğü kimselerin kirli çamaşırlarını döktüğü biliniyorken, bir hukuki meseleyi saptırmak, asıl anlam dairesinden koparmak masum ve makul bir tercih olarak değerlendirilemeyecektir. Hiziplerin savaşından yolsuzluk damarının patladığı ortadadır.

“CHP’NİN SORUNU YİNE CHP’DİR”

CHP’nin sorunu yine CHP’dir. CHP Genel Başkanı’nın yabancı ülkelere Türkiye’yi şikayet etmesi, ekonomi yönetimini kötülemesi, terk edilmişlik nevrozuyla İngiltere’den aman dileyecek karanlık bir çukura düşmesi manda ve himaye anlayışının hala canlı bir hücre olarak varlığını göstermiştir. Öyle ki, testide olan ne varsa dışarı sızdırmıştır. Özgür Özel’in nasıl bir çürümüşlüğün pençesine düştüğü berrak olarak anlaşılmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kapsayan adli süreç turnusol kağıdı gibi CHP yönetiminin gerçek yüzünü, kemiksiz ve kifayetsiz duruşunu deşifre etmiştir. Aziz Atatürk’ün onurlu çizgisini karalayarak küresel emperyalizme bağlantı tüneli kazan, el avuç açan CHP zihniyeti tarihi ve siyasi miadını çok kötü bir sonla doldurmuştur. Mandacı CHP teklemiş, tökezlemiş, tükenmiş; dahası müflisliği, müsrifliği ve müstemleke siyaseti birbiri ardına teşekkül eden rezaletler seremonisinin ışıkları altında belgelenmiştir.

“TUNCER BAKIRHAN’IN AÇIKLAMALARI TEHDİRE ŞAYANDIR”

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!