MHP Büyük Kurultayı Yaklaşırken Türkiye’nin Ruh Hali!

Milliyetçi Hareket Partisi Büyük Kurultayı üzerine, toplumda her kesimin  ilgi alanı oluşturmasının dikkat çekici boyutlara ulaşması, ne denli önemli bir siyasi aşama yaşanacağının açık göstergesi olarak görünüyor.
Bu önemli siyasi gündemi 3 farklı alanda değerlendirme ihtiyacı görüyorum. Bu yazımızda kurultaya giderken, Türkiye’nin içinde bulunduğu “ruh hali” üzerine yoğunlaşalım.

***

Günümüzü anlamak adına, 1980 öncesine gitmek istiyorum.

Ülkücülerin ağır işkenceler gördüğü dönemdir. Ali 13 gün boyunca en ağır işkencelerden birini görecek, sonunda da sakat kalacaktır. Gözaltına alınışının 8. Gününde, bir taraftan işlemediği suçları kabul ettirme, diğer yandan önüne listeler konularak masum insanların suçlanması üzerine işkenceler artırılarak sürdürülmektedir. Ali işkencenin ağırlığıyla bayılmış, işkence yapanlarda bu boşlukta uykuya dalmışlardır. Memurlardan bir tanesi yapılanları vahşet görmekte, vicdan azabı çekmekte, ancak elinden bir şey gelmemektedir. Ali kendine geldiğinde, direnme gücü oldukça azalmış, perişan haldedir. Bir karar vermek durumundadır. Belli ki daha çok işkence görecektir. “En azından suçlamaları kabul edeyim, belki işkenceyi azaltırlar, hiç olmazsa masum ülkücüleri suçlamam konusundan kurtulurum” diye düşünür. Arkadaşlarına zarar vermemek için kendisini feda edecektir.

Ekip içerisinde vicdan azabı çekmekte olan memur uyanıktır. Ali’deki bu çöküşü hisseder. Ani bir hareketle kulağına eğilir; “Dayan Ali” der!

Ali bu manevi destek karşısında ilk gününden daha “bozkurttur” artık!  Kaybetmekte olduğu ümidini, direncini, gücünü yeniden kazanmıştır. Yapısında var olan güçlü iradeyi yeniden kuşanmıştır. Artık ümidini kaybedenler, işkence yapanlardır. 5 gün daha işkence yapılacak ve hiçbir şekilde Ali’yi teslim alamayacaklardır. Bu iğrenç savaşı işkenceciler kaybetmiştir.

***

Günümüz, milletçe en ağır işkencelere maruz kaldığımız dönemdir. “Dayan Türkiye’m” diyecek iradeyi beklemektedir.
Değerlerimiz tüketilmekte kardeşliğimiz lime, lime doğranmakta, bütünlüğümüz parçalanır kılınmakta, hakkaniyet zulme feda edilir konuma getirilmiştir.

İstikbal ancak endişe merkezli düşünülebilir durumdadır. Toplumsal ahenk zedelenmiş, dengeler arsız ve haksızların lehine tecelli eder olmuş, güven duygusu tamamen kaybolmuştur.

İhanet meşrulaşmış, şahadet yanına kahpeliği koyma girişimleri pervasızca artmıştır. Yabancı ülke ajanları bağrımızda cirit atarken, ülkemi bölünmüş gösteren paçavraların her gün bir yenisi çıkarılır olmuştur. 

Öncelikler, erdem üzere tavırlar yok edilmiş, mecburiyetlerin esas olduğu vasıfsız kalabalıklar  konumuna yaklaşılmıştır.

Tehlikeler büyüdükçe, duyarsızlık, ilgisizlik artmış, memleket meseleleri sahipsiz bırakılmaya çalışılır olmuştur.

Tepkisizliğin belirleyici olduğu, sinir uçları alınmış, yönlendirilebilir, sürüklenir bir yapı sergilenirken, teslimiyet duygusu kaderimiz kabul edilir hale getirilmiştir. Çaresizlik ve ümitsizlik şuuraltı kangrenimiz durumundadır. 

Türk Milleti işkence altındadır. Direnci düşürülmüştür.

Artık süreç nihayetlenmek aşamasına gelmiştir. Ya teslim olunacak, ya da milli irade yeniden şahlanacaktır.

Silkinme gereğini, milli değerlerini kuşanma ihtiyacını hisseder olmuştur. “Dayan Türkiye’m” diyecek gür bir ses beklemektedir.

MHP Büyük Kurultayı işte bu iklimde gerçekleştirilecektir. “Dayan Türkiye’m” diyebilecek yegâne yapı Türk Milliyetçiliği Hareketidir. 

Nitekim diğer tüm siyasi yapılar zamanımız dayatmalarının parçası olmayı,  tercih etmiş durumdadırlar. İcazet çürümüşlüğü iliklerine kadar işlemiştir.

***

Üzerinde durulması gereken esas konu, Türk Milletinin bu işkence halini husule getiren güdümlü odaklardan haberdar olmaya başlayışıdır. Gelişmelerin çöküş ve çözülme süreci olduğunu artık idrak ediyor, gaflet ve ihanetin hacmini görüyor duruma gelişidir.

Sadece bu büyük tahribatı bertaraf edecek, güvenebileceği, istikbali imar edeceğine inanacağı, yapının kükreyişini aramaktadır.

Bu kükreyiş ancak Türk Milliyetçilerinin uhdesinde anlam bulabilecektir.

Milliyetçi Hareket bugüne kadar duruşu ve müdahaleleriyle milletimizin güven kapısı olarak haklı yerini almıştır.

Türkiye’de hiç görülmedik kadar, diğer siyasi yapılanmaların tamamı ele alındığında, tercih konusunda yüksek oranda ilk sırayı alması gelinen noktanın ne denli önemli olduğunu ifade etmektedir.

Milliyetçi Hareket çok keskin kırılma noktalarının kıskacında savrulmamış, sağlam ve sağlıklı konumunu pekiştirmiştir.

Bölgemiz üzere, batı icadı tasarımların hayata geçirilme teşebbüslerinin yoğunlaştığı dönem içinde gerçekleşecek, Milliyetçi Hareket Partisi Büyük Kurultayı, muhakkak ki özel anlamlar taşımaktadır. 
Sırtını dönüp gitmekte olanların bile, başını çevirip oradalar mı diye görmek istediği ülkücüler, artık memleket idaresinin asli sahibi olduğunu hedef olarak gerçekleştirmelidir.

Emin adımlarla gelinen safha burasıdır!..

Büyük Kurultayla birlikte Türk Milliyetçileri; plan, program, proje ve kadrolarıyla   “Dayan Türkiye’m” diyecek ufuk derinliği ve irade bütünlüğünü mutlaka gerçekleştirmek zorundadır, gerçekleştirecektir… 
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!