MHP Bu Kaosu Hak Etmiyor!

MHP’yi mahkeme kararlarına muhtaç hale getirilmemesini, ülkücü iradeye ve tabanın sesine kulak verilmesini mevcut MHP yönetiminden talep edilmişti. Buna rağmen Genel merkez kendi delegesine mahkemenin yolunu göstermiştir.
 
İbretlik mahkeme kararları!
 
543 MHP’li delegenin Olağanüstü kurultay toplanması konusunda yapmış olduğu başvuruya bağımsız ve tarafsız yargının (!) verdiği kararlar hukuk tarihine ibret olarak geçecek niteliktedir.
 
Süreç şöyle gelişti: 12. Sulh Hukuk Mahkemesine olağan üstü kurultay toplanması için başvuru yapıldı. Bu mahkeme olağanüstü kurultay yapılması için olağan bir karar verdi ve 3 kişilik çağrı heyeti atadı.  Bunun üzerine genel merkez itirazını Yargıtay’ın ilgili dairesine yaptı. Ancak yürütmenin durdurulmasına yönelik bir talepte bulunmadı.
 
Bu arada Çağrı heyeti 15 Mayısta kurultay için çağrı yaptı. Genel merkezin yönlendirdiği delegeler Tosya ve Gemerek Asliye Ceza mahkemelerinden bu çağrılar için tedbir kararı aldırıldı.
 
Yargıtay bu arada kararı “Mayıs ayı içerisinde açıklayacağız” dedi.
 
Ankara 25. İcra Dairesi, kurultayın toplanmaması için polisin önlem almasını istedi. İmza toplayanlar da Tosya ve Gemerek mahkemelerinin kararının iptali ve Ankara 25. İcra Dairesinin “polis önlemi” isteminin kaldırılması için başvuruda bulundu.
 
13 Mayın günü mesai bitimine bir saat kala, Ankara 2. İcra Mahkemesi, Ankara 25. İcra Dairesinin polis önlemi istemini kaldırdı. Bu karardan yarım saat sonra, Tosya ve Gemerek mahkemelerinden “tedbir kararlarına uyulması” uyarısı geldi.
 
Ardından saat 20.20’de bu kez Ankara 25. İcra Dairesi, 15 Mayıs Kurultayının durdurulması yolundaki Gemerek Asliye Hukuk mahkemesi kararının geçerli olduğunu bildirdi.
 
Saat 22.15’de ise Ankara Valiliği, “Valiliğimize tebliğ edilen mahkeme kararlarından MHP kongresinin yapılamayacağı anlaşılmıştır” şeklinde bir açıklama geldi.
 
Birbiri peşi sıra verilen ya da verilmeyen bu kararlar Türkiye’de yargının geldiği yeri göstermesi bakımından ilginçtir.
 
Ancak sorun bu kararlar değildir. Sorun kimlerin, neden MHP’de olağanüstü kurultay yapmasını doğrudan ya da dolaylı olarak engellediğidir.
 
MHP’deki mevcut statükonun muhafazasından kimlerin çıkarı varsa olağan üstü kurultayla ilgili kararların perde arkasında da onların rolü vardır.
 
MHP’nin iri, diri, etkin bir şekilde yenilenmesi herkesten daha çok Saray ve AKP için ontolojik bir sorundur. AKP’nin tek başına iktidarı, Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi AKP’den daha çok MHP’deki yenileşmeyle ilgilidir.
 
MHP ve AKP’nin diyalektiği!
 
AKP mevcut muhalefet partileriyle seçimleri kazandığının farkındadır. Bu bakımdan mevcut partilerin ve siyasi statükonun muhafazası AKP için elzemdir.
 
İç tartışmalar ve kargaşa içinde bocalayan MHP’nin iç sorunlarını aşmadan iktidarın alternatifi haline gelmesi mümkün değildir. MHP’ye oy vermeye hazır kitleler bunun ilk şartının MHP’nin iç sorunlarını ve tartışmalarını sona erdirmekten geçtiğine tercihleriyle ortaya koymuşlardır.
 
Kısacası mevcut şartlar ve statüko AKP’nin tek başına iktidarı ve Sarayın başkanlığı için zorunludur. Türkiye siyasetindeki mevcut statükonun muhafazası AKP için temel stratejidir. Saray ve iktidar medyasının yayın politikası bu stratejinin kanıtıdır. İri, diri ve etkin bir MHP, AKP’nin kâbusudur. Çünkü MHP ve AKP seçmeni arasında ciddi bir geçişkenlik vardır. Birinden kopan diğerine bağlanmaktadır.
 
7 Haziran seçimleri AKP’nin kaybının MHP’nin kazancı, 1 Kasın seçimleri ise MHP’nin kaybının AKP’nin kazancı olduğunu ortaya koymuştur.
 
MHP kazanınca AKP kaybediyorsa Saray, MHP’nin kazançlı çıkmaması için elinden geleni yapması da doğaldır.
 
MHP’nin belirsizlik içinde tutulması, birbiriyle çelişen yargı kararlarıyla muhatap edilmesi ve sürekli iç tartışmalarla uğraşması AKP’nin en arzuladığı durumdur. AKP’de her yöntemi kullanarak bunu yapmaktadır!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!