MHP, Bu İğrençlik Karşısında Kaderine Razı mı Olacak?

  Son kaset olayları göstermiştir ki MHP yalnız bir partidir. Devlet Bahçeli’nin de belirttiği gibi devlet kurumlarının da desteğini alamamaktadır. Peki böyle bir durumda yapılacak hiçbir şey yok mudur? 80 öncesinde olsaydık, bu kasetleri çekenler, yayınlayanlar en fazla üç gün içinde bulunurdu çünkü o zamanlar Ülkü Ocaklarının sokaklarda müthiş etkili bir hakimiyeti ve istihbarat ağı vardı. Görev verildiği anda bu konuda hiçbir eğitimi olmayan çocuklar sokağa iner ve diğer parti teşkilatlarına, cemaatlere, derneklere, örgüt evlerine sokularak istenilen bilgilere ulaşırlardı.
  Peki şimdi artık böyle bir teşkilat gücüne sahip değil diye MHP kaderine razı mı olacaktır? Onlarca psikolojik operasyona, iğrenç kasetlere, iftiralara, sahte belgelere tehditlere, şantajlara karşı bir tokatla cevap veremeyen bir ülkücünün o iddia ettiği “zalime isyan eden” karakterinin, o “Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmeyen” karakterinin, o “saldırıp bir daha dönmeyen” karakterinin, o “yılgınlığa inat” karakterinin içi boşalmayacak mıdır? Bu iğrenç saldırılara bir tokatla cevap veremeyen, sorumlulularının cezalandırılmasını sağlayamayan MHP’nin, ideolojisinin sıklet merkezini oluşturan, o boyun eğmeyen ideal bir tip olarak çizdiği alperen karakteri üzerinde nasıl bir  dejenerasyon yaratacağı düşünülüyor mu? Bence bu tür bir dejenerasyon o kasetlerin içeriğinden daha büyük ve daha kötü bir dejenerasyon olacaktır. Benim bildiğim, öğrendiğim ülkücü tipi, hiçbir zaman kendini acz içinde hissetmeyen bir tiptir. Diğer insanlara karşı tevazuyla hareket eder ama hayatın zorluklarına ve idealinin engellerine karşı içinde bir üstünlük hissiyle davranan bir tiptir. Hayata karşı böylesine alperen, savaşçı, atılgan bir yapısı vardır. Hareketin fikri temelleri özellikle Atsız’ın ve Alparslan Türkeş’in yarattığı bu karakter yapısı üzerine kurulmuştur. Eğer bu röntgencilerin cezası verilmezse hareketin fikri ve felsefi temelini oluşturan bu model karakter dejenere olacaktır.
  MHP gibi omurgalı bir partiye, şahsiyetçi bir partiye, felsefi, edebi eserlerinde “yılgınlığa inat, dağlara dağlara” diyen bir partiye, “biz böyle görmedik, eğilmedik bükülmedik” diyen bir partiye, “bu yarayı ateş ile, sarmazsam adam değilim” diyen bir partiye, “yangin yeri gönlümde, buz kesti cehennemler” diyen bir partiye zalim karşısında “kaderine razı” gibi görünen siyasi bir pozisyon yakışmaz. Siyaseten mağdurluktan yararlanabilir ama tüm stratejisini, sıklet merkezini mağduriyet üzerine kurması bu hareketin fikri temellerini zedeler. Devlet Bahçeli’nin meydan okuması ve bu iğrenç röntgencileri milletin vicdanına havale etmesi çok doğru bir stratejidir ama eksiktir. Aynı zamanda sorumlular mutlaka ortaya çıkarılmalı ve adalete teslim edilmelidir.
  Peki ne yapılabilir? Modern çağın, kapitalizmin tüm fırsatlarından yararlanılabilir. MHP gibi ülkenin fikri ana damarlarından birisini temsil eden bir parti, dünyaya açık olmalı, pergel gibi bir ayağı Türkiye ve Türk dünyasında, diğer ayağı ise tüm dünyayı gezmeli, benzer durumlarda diğer ülkelerin, partilerin ne çözümler bulduğunu araştırmalıdır.
  Konumuzla ilgili örnek verecek olursak, bu olaylar olmadan önce de-3-4 ay önce-  yazdığım gibi, MHP acilen Batıdaki özel dedektiflik/istihbarat şirketleriyle temasa geçmeli, bu şirketlerin hizmetlerini satın almalıdır. Bu tür şirketler son derece profesyonel çalışan, dünyanın bir çok ülkesinde şubesi olan özel şirketlere, kuruluşlara, partilere hatta hükümetlere hizmet satan şirketlerdir. Bu tür özel şirketler Avrupa’da ve Amerika’da 150 yıldır profesyonelce hizmet vermektedirler. Bu şirketlerin birisi ile de değil, ikisi ile ayrı anlaşma yapılırsa, bu şirketler çok kısa bir süre içinde bu kasetlerin kimler tarafından çekildiği ve yayınlandığını delilleriyle beraber tespit ederler. Bulunacak delillerin garantisi için iki şirket diyorum. Bu tür şirketlerle anlaşma yapılır yapılmaz, daha olayın en başında, medyaya bilgi verilir, medyaya ve millete “düştümüz mağduriyetin sorumlularını bulmak için devletten yardım alamadığımız için kanuni hakkımızı kullanarak bir araştırma şirketi ile anlaştık” şeklinde açıklama yapılırsa, medyanın bu olayı suistimal etmesi de önlenmiş olur.
  Sorumlular bulunur ve adalete teslim edilirse, MHP tüm millete umut vermiş olacak ve kendi gücünü ve kendisine yapılan iğrenç saldırıları affetmeyeceğini de göstermiş olacaktır.
  Bir de sorumlular bildiğimiz ama ispatlayamadığımız şahıslar çıkarsa, Devlet Bahçeli’nin bu sorumluları delilleriyle beraber teker teker televizyonlardan deşifre ettiğini düşünün. Nasıl olur bir düşünün?
  Bu şekilde MHP dezavantajı avantaja çevirebilecektir.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!