10 Haber yazarı Erdal Sağlam’ın yazısının ilgili bölümleri şöyle:
Piyasalarda Karahan’a bir kredi açıldı. Tek eksikliği, gelişmeleri görüp faiz artışı için açık kapı bırakmamaktı. Şimdi, eğer yapabilirse, bunu telafi etme imkanı var. Bu toplantıda faiz artış kararı alınmadığı takdirde rüzgar tersine dönecek.
Tüm ekonomi çevreleri ek faiz artışı gerektiğini söylüyor ama kimse de Merkez Bankası’nın bu artış kararını vermesini beklemiyor. Bu nedenle faiz artışı yerine faiz kararı açıklamasında şahin bir tutum, ya da yeni makro ihtiyati tedbir beklentisi oluştuğunu görüyoruz.
Durumu kurtarmak için bu yan yollara sapılmasının, faiz artışının yaratacağı boşluğu doldurması ise beklenmiyor.
Enflasyonla mücadelede, seçimlerin de etkisiyle, zafiyet oluştuğu açık. Ocak ayı enflasyonuyla birlikte faiz kararı alınması gerektiği de ortaya çıktı. Mevcut duruma bakıldığında iç talepte istenen daralmanın yaşanmadığı, beklentilerde bozulmanın devam ettiği, bu arada eriyen rezervlerle birlikte kurlar üzerindeki baskının da sürdüğü görülüyor. Tüm bu gelişmeler enflasyon beklentisini bozan, dolayısıyla politika faizinin artması gerektiğini ortaya koyan somut veriler.
Buna karşılık piyasalarda Merkez Bankası’nın bugünkü toplantıda ek faiz artışına gitmeyeceği görüşü hâkim. Yapılan hiç bir ankette faiz artışı kararı bekleyen piyasa oyuncu bulunmadığı açıkça görünüyor.
Bu noktada aslında Merkez Bankası’nın eline büyük bir koz geçmiş durumda ama bunu kullanma ihtimali çok zayıf. Piyasanın beklentisinin hiç olmadığı bir zamanda Merkez Bankası faiz artışına giderse, şimdiye kadar olmadığı kadar olumlu bir şok vermiş olur.
Hem beklentileri düzeltme imkanına yaklaşır, hem de ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası’na olan saygınlık büyür. Bu saygınlık bundan sonra enflasyonla yapacağı mücadelede, elini çok rahatlatır.
YENİ BAŞKANIN TESTİ
Ancak; bunu yapma ihtimali çok düşük. Piyasalar her yeni gelen Merkez Bankası Başkanını, aşama aşama test ederler. Geçen ayki toplantıda daha yeni bu koltuğa oturmuş olan Fatih Karahan, aslında kullandığı üslup ile iyi bir sınav verdi. Piyasalarda Karahan’a bir kredi açıldı.
Oradaki tek eksiklik, bu gelişmeleri görüp faiz artışı için açık kapı bırakmamaktı. Şimdi, eğer yapabilirse, bunu telafi etme imkanı var. Bu toplantıda faiz artış kararı alınmadığı takdirde, piyasaların
yeni Başkanı test etme süreci olumsuza dönmeye başlayacaktır.
Daha doğrusu, bu gerekliliğe rağmen faizi artırmadığı için; “Teknik değil siyasi kaygılarla çalışan bir Merkez Bankası yönetimi” olacağı algısı oluşacaktır.
Özetle; bugün keşke faiz artışı kararı verilse, enflasyonla mücadele açısından çok önemli bir adım olabilir. Ancak böyle bir karar beklenmiyor bunun yerine ek tedbirler veya söylemi sertleştirerek durumu kurtarma çabası olabileceği tahmin ediliyor. Faiz artışı kararı vermeyip, ileriye dönük olarak ”gerekirse
faiz artışı olabileceği” anlamına gelen sözler edilmesi, “siyasi kaygılarla karar veren bir Merkez Bankası” algısını değiştirmeyecektir.