14 Mayıs’taki milletvekili seçimlerinde “aday listelerinin belirlenmesinde ve kontenjan kullanımındaki dengesizlik ve yapılan yanlışların” parti içindeki “kırgınlıkların başlamasında etkili rol üstlendiği” kaydedilirken, özellikle partinin kuruluşunda yer alan bazı isimlerin “zamanla partiden uzaklaştırıldığı” da ileri sürülüyor.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanı olarak görevlendirilen Koray Aydın için “Temayül yoklamasından birinci çıkmasaydı, aday yapılmayabilirdi” değerlendirmeleri yapılırken Aydın ve TBMM Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu gibi milliyetçi seçmende “etkili olan isimlerin, parlamentoda görevlendirilerek, partiden uzaklaştırıldığı” savunuluyor. Cihan Paçacı, Şenol Sunat gibi partide aktif rol oynayan isimlerin de “hem adaylık sürecinde hem de sonrasında geri plana itilmek istendiği” ileri sürülüyor.
‘İTİRAZ EDECEK KİMSE YOK’
Partililer, “GİK listesinde Ömer Karakaş, Ayyüce Türkeş Taş, Oktay Vural, Tolga Akalın gibi isimler var. TBMM ekibi de ülkücü kökenli. Bu durumda ‘Akşener ülkücüleri partiden uzaklaştırdı’ denilebilir mi?” sorusuna ise şu yanıtı veriyor:
“Ülkücü isimlerin GİK’teki sayısı ‘merkez sağ’ kökenden gelen isimlerden çok daha az. Bu GİK, ‘Akşener’i yeri geldiğinde eleştirecek, ‘Eğer şöyle yapılırsa yanlış olur’ diyebilecek bir GİK değil. Akşener’e ‘itiraz edecek’ isimler yok.”
“Aday listelerinde yapılan yanlışlıklar neydi” sorusuna da partililer, şu yanıtı veriyor:
“Örneğin İstanbul 2. bölgeden ikinci sıra adayı olarak Mehmet Salim Ensarioğlu aday gösteriliyor. Neden aynı aileden iki isim farklı illerden aday gösterilir? Bir anda eski teknik direktör Gökhan Zan’ın aday gösterilmesi, Hatay teşkilatında aday olmak isteyenlerde kırgınlığa neden oldu, bunu kimse inkâr edemez. Ayrıca İdris Naim Şahin gibi bir isim, tüm itirazlara karşı Ordu’dan birinci sırada aday gösterildi.”
