Mehmetçik şaşkın duruma düşürüldü. Teröristle mücadele ederken ona Suriye ile savaş diyorlar. Harekat alanı sınırlandırılmış, İstihbaratı, yabancı düşman kuvvetlerden ve işbirlikçilerden almak zorunda bırakılıyor.
Oysa Onlar; vatanı savunmak, ülkenin bütünlüğünü korumak, birlik ve beraberlik için şehit olmayı ya da gazi olmayı içinde özümlemiş vatan evlatları. Ataları gibi.
Toprağa düşen Mehmetçikler, üç beş teröristle mücadele etmiyor.
Onlar; dağlarda ve şehirde teröristle değil, ABD-İngiltere-Fransa ile mücadele ediyor.
Onlar; BOP’nin arkasındaki bütün güçlerle mücadele ediyor.
Onlar; içerdeki işbirlikçileriyle mücadele ediyor.
Onlar; İslamcı kimlikli, liberal kimlikli, demokrat kimlikli, dönme siyasetçi akademisyen gazetecilerle mücadele ediyorlar.
Batılı medya; Türk uçağının Hatay’daki dinleme üssüne dayalı olarak Suriye savunma gücünü test için, NATO yetkililerince istihbarat amaçlı hareket ettiğini yazıyorlar. Batılı, Rus ve İran yetkilileri açıklama yapıyor. Ama hala Türkiye’li yetkililer Suriye’yi suçluyor. Meydan okuyorlar. Terör can alıyor ses seda yok.
Ülkeyi yönetenler ne diyor? Azim ve kararlılıkla mücadele edilecek. Neye karşı, kime karşı?
Ciddi muhalefet olmaması ile ABD ve AB desteği ile hareket edenler, karanlık ilişkileri, çeteleri önledik, Suriye’de halkını katleden Esad rejimini yıkacağız diyorlar.
Uluslararası topluma teşekkür ediyorlar. NATO’yu toplantıya çağırıyorlar.
Libya’da da NATO ya destek olmuşlardı da Libya’da, NATO bombardımanında binlerce insanı katledilmişti. Şimdi aynısını Suriye için de istiyorlar. Kimden yardım istiyorlar? Hıristiyanlardan. Peki isteyenler kim? İlahi mesajdan uzaklaşmış Müslüman olduklarını iddia edenler. Katledilmesini istedikleri kim? Müslümanlar.
ABD,-İngiltere NATO kamuflajı ile elde ettiği bütün bilgi ve belgeleri, belli merkezlere ve oradan belli ajan gazetecilere servis ediyor. Kendisi kenarda seyrediyor.
Türkiye’nin ortaklığı ABD’nin, çıkarı kadardır. CIA, MI5 ve Mossad bu kadar olan bitenlere rağmen ortalıklarda yoklar. Peki ama neden?
ABD kıtalar ötesinden gelip terör yatağı diye Afganistan’ı, Irak’ı işgal ediyor. Türkiye burnunun dibindeki Irak’ta yuvalanan eğitilen donatılan kamplara saldıramıyor.
İcazetli bir devlet yönetimi olur mu?
Kamu güvenliği müsteşarlığı kurdular. Var olan illegal olarak çalışan merkez elemanlarıyla birlikte yabancı ajanlar yeni kurulan müsteşarlık bünyesine alındı. Ne yapıyor bu kurum?
Kendi vatandaşına elektriği 12.24 sente verirken PKK’yı himaye eden, Barzani’ye aynı elektriği 8.8 sente vermeyi sürdürürse, kime hizmet ettiği ortaya çıkmıyor mu?
Mehmetçikler her gün şehit düşerken; Bölücü ABD-İngiltere-Fransa destekli PKK değil, Türk ordusudur diyorlarsa, subayları terörist ve terör örgütü mensubu diye suçlanıyorsa hangi iradeden bahsedilir ki.
İspanya kendi PKK’sı ETA’nın siyasi kanadı Batasuna yöneticilerini nasıl tutukladı, partiyi kapattı, üstelik o ETA İspanya’da 40 yılda sadece 800 can almıştı, PKK gibi 35 bin değil.
İspanya’da olanlar için AB’den, ABD’den tek bir itiraz sesi yükseldi mi? Ama aynı AB, aynı ABD her yerde PKK’nın hamisi, ne içerde ne dışarıda kılına dokundurtmuyor.
Stratejik ortak terör inlerine giremezsin diyor. İran girebiliyor, ama Türkiye giremiyor. Açılımla saçılımla çözeceğiz diyorlar. Bir de kitapçık bastırmışlar.
ABD-İngiltere-Fransa şer güçleri yeni haritayı çizerken, bölge halklarını etnik ve mezhepçe bölerken, örgütün 25 yılda elde edemediği sonuçları, şimdilerde alıyor.
Bu millet; Birinci Dünya Savaşı’nda 5 milyona yakın insan şehit verdi, toprak kaybetti. 1939 dan itibaren iktidarı ele geçirenler, Mehmetlerini katledenlerle dostluk kurdu. İngilizi Fransızı ile NATO ile iç içe geçildi. Peki onların emelleri değişti mi?
Oslo da NATO emekli askerleri ile batılı stratejistler Türkiye’de iç savaş öngörüsü ile ilgili toplantı yapmışlardı. Türkiye Suriye savaş senaryosu ABD’de yapılmıştı.
Ülkenin birlik ve beraberliği çözülüyor. Toplumun farklı unsurları ayrışıyor.
Türkiye hızla bir iç savaşa doğru yol almaya başlıyor.
Peki ne olacak? Ne mi olacak? Tarihte ne olmuşsa, aklın vicdanın gereği, varolmanın anlamı ne ise, o olacak.
GüNüN SöZü: Tarih hainin de kahramanın da hükmünü verir.