Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı’nın (TÜSEB) 2021 yılında SBT Sağlık Bilim ve Teknolojileri adında bir şirket kurduğunu ve yerli aşı olarak duyurulan Turkovac aşısının ticarileştirme ve üretim haklarının bu şirkete devredildiğini hatırlatan CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, 1 milyon 100 bin TL sermaye ile kurulan şirketin batma noktasına geldiğine dikkat çekti.
Söz konusu tespite Sayıştay’ın 2022 yılı denetim raporunda yer verildiğini belirten Emir, “Aşının Şanlıurfa’da TÜSEB’e bağlı bir tesiste üretildiği açıklanmıştı ancak, Sayıştay raporundan üretimin SBT tarafından başka bir şirkete devredildiğini anlıyoruz” dedi.
1 milyon 100 bin TL sermaye ile kurulan şirketin genel müdürlüğüne bir ilaç şirketinin eski müdürünün getirildiğini de hatırlatan Emir, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bakanlığı da, bakanlığa bağlı birimleri de şirket gibi yönetmek istiyor ve bu anlayışla birlikte belirli kesimler zengin edilirken kamu da büyük zarara uğratılıyor” dedi.
ŞİRKET VARLIĞINI BORÇLA SÜRDÜRÜYOR
Sayıştay raporlarına göre şirketin 2021 yılı zararının 17.5 milyon TL’yi, 2022 yılı zararının da 8.1 milyon TL’yi bulduğunu kaydeden Emir, Sayıştay raporunda şirketle ilgili “Yapılan incelemelerde şirketin sermayesinin faaliyetlerini sürdürebilmesi için yeterli olmadığı ve şirketin faaliyetlerinin borçla finanse edildiği görülmüştür” tespitinde bulunulduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
FAALİYETLERİNİ DMO AVANSIYLA GERÇEKLEŞTİRMİŞ
“Rapora baktığımızda şirketin gerçekleştirdiği faaliyetlerin neredeyse büyük bir bölümünü DMO’dan aldığı avansla sürdürdüğünü ve buna rağmen karlılığının çok düşük olduğunu görüyoruz. Yine raporda şirketin cari harcamalarını karşılamada dahi güçlük çektiği, şirketin cari harcamalar için yeterli kaynağı olmadığından imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan damga vergileri için dahi özel bankalardan kredi kullandığı belirtiliyor.”
ŞİRKET KAPANMA NOKTASINA GELMİŞ
Emir, sözlerini şöyle tamamladı:
“Mali tablolara göre şirketin kapanma noktasına geldiği ancak buna karşın Yönetim Kurulu ve Genel Kurul kararları incelendiğinde yönetimin bu konuda hiçbir adım atmadığını da anlıyoruz. Buradan da aslında şunu anlıyoruz. Türkiye için böylesine önemli bir projede dahi, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kamu yararını öncelemekten çok ticari kaygılarla hareket ediyor. İktidar, aşı meselesinde bile yine birilerini zengin etmek istiyor ve bu anlayış sonucunda da kamunun zararı katlanarak büyüyor.”
