İYİ Partinin kurulduğu günden beri zaman zaman ilginç açıklamalarıyla tepki alan Yavuz Ağıralioğlu, tuhaf açıklamalarına bir yenisini daha ekleyerek katıldığı bir TV programında “Bizim için Abdülhamid neyse Atatürk’te odur” dedi.
Yavuz Ağıralioğlu’nun bu açıklaması beni hiç şaşırtmadı. Çünkü yetiştiği kültür ve ideolojiye uygun konuşuyor
Bildiğiniz gibi Sayın Ağıralioğlu geçmişte BBP kökenli biri. Yani İslamcı yönü Milliyetçi yönünden daha ağır basan bir siyasetçi.
Bu yüzden her İslamcı gibi bir Sultan Abdülhamid hayranlığı ve ecdat övücülüğü takıntısı var.
Eğer bu açıklamayı BBP vekili olarak yapsaydı hiçbir şey demezdim.
Mensubu olduğu partinin ideolojisine uygun konuşuyor derdim.
Ancak bu sözleri İYİ Parti vekili sıfatıyla söylediği için bu açıklaması eleştirilir. Eleştirilmesi de gerekir.
Öncelikle Milliyetçi camiada yıllardır süren bir ideolojik hastalığa dikkat çekmek istiyorum. Bu hastalığın adı ecdat kutsaması.
Sanki Türk Milliyetçiliğinin ilk şartı tarihte ne kadar ecdat varsa hepsini sahiplenip övmekmiş gibi bir algı var.
Milliyetçi camianın çoğunluğunun klişe cümlesi şudur:
“Bilge Kağan da bizim, Attila da bizim, Fatih de bizim, Yavuz da bizim, Abdülhamid de bizim, Atatürk de bizim”
Bilge Kağan’dan girip Atatürk’e kadar tek tek sayıp hepsi bizim demek Türk Milliyetçiliğinin amentüsü olmuş
Tamam, bu tarihi şahsiyetlerin hepsi bizim tarihimizin şahsiyetleri. Ancak bizim tarihimiz diye hepsini bir torbaya koyup övmek niye?
Lütfen şunu artık anlayalım…
Tarihimizdeki liderlerin hepsi şanlı, hepsi kahraman, hepsi üstün insanlar değil…
Özellikle Osmanlı tarihini ele alırsak 36 padişahın en az yarısı vasat altı niteliğe sahip padişahlardır.
Mesela tarihimizde ölüm korkusu yüzünden aklını yitiren padişah 1. Mustafa var.
Yine akıl sağlığı yerinde olmayan, padişah olduğu kendine tebliğ edildiğinde öldürüleceğini zannedip kendisini odasına kapatan ve neredeyse dövülerek padişah yapılan Sultan İbrahim var.
Akıl sağlığı bozuk olan ve Masonluğu bugün Osmanlıcılar tarafından bile kabul edilen Sultan 5. Murad var.
Padişahlığı döneminde hiçbir icraat yapmayan Sultan 3. Osman var.
Alkol bağımlılığı meşhur olan ve İnebahtı hezimetiyle Osmanlı donanmasının yok olmasına neden olan Sultan 2. Selim var.
Bu padişahlarda övülecek, şanlı ecdadım diyecek bir şey bulabilir misiniz? Hayır.
Osmanlı hanedanını kutsallaştıranlar elbet bu padişahlar için de bir şeyler bulurlar. Deli padişahlara “Aslında deli değildi psikolojisi bozuktu” derler.
Alkolik padişahlara “Yok öyle şey İslam halifesi hiç içki içer mi?” derler.
Hele saraydaki sapkın ilişkilere girerseniz şiddetli bir şekilde reddederler.
Ancak bunların hepsi gerçek… Tarihimizde kahramanlar da var, deliler de var, alkolikler de var, hainler de var.
Eğer herkes mükemmel olsaydı 16 devlet kurup yıkmazdık değil mi?
Tarihimizde yukarıda saydıklarımın hepsi var. Hepsi bizim tarihimiz fakat hepsi bizim diye kahramanla, haini, kahramanla deliyi aynı cümlede anamazsınız.
Mesela “Bizim için Fatih neyse Sultan 1. Mustafa da odur” diyemezsiniz. Bu cümle Fatih’e hakaret olur.
Ya da “Bizim için Kanuni neyse Vahdettin de odur” diyemezsiniz. Bu cümle Kanuni’ye hakarettir.
İşte Yavuz Ağıralioğlu’nun hatası tam olarak budur.
“Bizim için Abdülhamid neyse Atatürk odur” demek Atatürk’e hakarettir. Abdülhamid ve Atatürk’ü ayrı ayrı değerlendirebilirsiniz, artısını eksisini konuşabilirsiniz ama eğer biraz tarih biliyorsanız aynı cümlede anamazsınız.
Çünkü Abdülhamid’in 33 yılda kazandığı tek savaş yok. Atatürk’ün ise kaybettiği savaş yok.
Abdülhamid, 1,5 milyon km kare toprak kaybetti. Atatürk 780 bin km karelik bir vatan kurtardı.
Abdülhamid 33 yıl bir istibdat rejimi kurdu. Atatürk ise Türk Milletini özgürlüğüne kavuşturdu.
Abdülhamid bir İslamcı, Atatürk ise Türk Milliyetçisi.
Hepsini bir kenara koyun. Sultan Abdülhamid, Atatürk’ü kendisini devirme planı yapmakla suçlayıp hapse atmıştır.
Atatürk de Abdülhamid’i deviren hareket ordusunun Kurmay başkanıdır.
Bu iki isim nasıl bizim için aynı olabilir? Sultan Abdülhamid’e ağzınıza geleni söyleyin, küfredin demiyorum ama aynı cümlede yan yana anılacak isim var, anılmayacak isim var.
Adım gibi eminim ki Yavuz Ağıralioğlu, yarın Enver Paşa’nın ölüm yıldönümünde Enver Paşa’yı da anacak.
O zaman bu ne perhiz? Bu ne lahana turşusu? Diye sorulmayacak mı?
Başta Yavuz Ağıralioğlu olmak üzere siyasetçilere tavsiyem şudur:
Lütfen muhafazakâr kesime şirin gözükmek için tarihi kullanmayın. Tarih sizin üstünüzde tepinebileceğiniz bir alan değildir. Bilmediğiniz alanlar hakkında konuşmak yerine halka hizmet için siyaset yapın.
Yorumlar kapalı.