Türkiye’de Kürtaj tartışması yeni değildir. Kürtajın bir İnsanlık suçu, bir cinayet olduğunu savunanlar olduğu gibi, kişisel tercih veya kaçınılmaz bir tıbbi müdahale olduğunu ileri sürenler de vardır.
Bununla birlikte sezaryen ameliyatlarının kötü amaçlı yapıldığına inanan vatandaşlarımızın sayısı da az değildir.
Ancak konunun bir başbakan tarafından oldukça yüksek sesle gündeme getirilmesi ile bu çıkışın zamanlaması manidardır.
Tayyip ERDOĞAN “ben kürtaja ve sezaryene karşı olan bir başbakanım”dedi. Başbakana göre Kürtaj, tıpkı Uludere gibi bir cinayettir, sezaryen ise nüfusumuzu azaltmak için sinsi bir plandır.
Madem öyle, Sayın başbakana soralım;
—Böylesine önemli bir konu 10 yıl sonra mı aklınıza geldi?
—10 yıl içerisinde bu yöntemle kaç cinayet işlendi?
—Bu cinayetlere neden göz yumdunuz?
—10 yıl içerisinde Sezaryen ameliyatlarından kim ne kadar kazanç sağladı?
—Sezaryen ameliyatlarının nüfusumuzun azalmasına etkisi 10 yılda yüzde kaç olmuştur?
—Sezaryen sinsi planının elebaşlarına da operasyon yapılacak mı?
Devletin sağlık istatistikleri başbakanın ve sağlık bakanının elindedir. Öyle okunu atıp, yayını saklamak olmaz, bunları açıklamak zorundadırlar.
Olayın bir başka yönü;
Kürtaj ve Sezaryen konusu bilimsel bir konudur, siyasi değildir. İyi niyetli bir başbakan ilgili kurumlara görev verir, bu konular hakkında toplumun bilinçlendirilmesi ister.
Bilim adamlarının hazırlayacakları programlarla yayınlar, sempozyumlar, konferanslar ve ziyaretler yoluyla toplum kadınıyla, erkeğiyle bilinçlendirilir.
Bu işler öyle kalabalıkları görünce slogan atmayla olmaz. Savunduğunuz konuda yüzde yüz haklı olsanız bile, siz bir siyasetçisiniz, yandaşlarınız kadar muhalifleriniz de vardır. Sadece siz söylediğiniz için tersini yapmaya başlayanlar bile çıkabilir.
Nitekim dün ülkenin birçok yerinde başbakanın açıklamalarını protesto eden eylemler oldu, kavgalar çıktı.
Başbakan; ULUDERE’yi gündemden düşüreyim derken faka bastı. Yağmurdan kaçarken doluya tutuldu.
Ey muhalefet partileri işte size malzeme; Başbakan Kürtajın Uludere gibi katliam olduğunu söylemedi mi? Bu katliama 10 yıldır göz yuman başbakan ve sağlık bakanı hakkında gensoru önergesi veriniz. Sezaryen “sinsi planını” kimlerin hazırladığını başbakana sorunuz. Bu konunun halk sağlığı ve nüfusumuz üzerindeki etkileri hakkında meclis araştırması teklifinde bulununuz.
