Nihayet fitne bir ateş topu haline getirildi ve MHP sini de yakmaya başladı.Malum kaset olayı MHP sinde derin yaralar açtı,yıllarını bu davaya vermiş “gönül erenleri” bu komplo bahane edilerek birbirlerini düşman belleyip karşılıklı olarak kılıçları çektiler.Tam da seçim gününün yaklaştığı şu günlerde düşmanın yapmaya çalıştığı MHP yi yok etme planı adım adım uygulamaya konularak hedefe doğru emin adımlarla yürüyorlar.Yeniçağ Gazetesinde aylar önce Sabahattin Önkibar belden aşağı siyasete işaret ederek MHP sini uyarmış ve karşı hamle ile bu akp komplosunu boşa çıkarmanın yollarını yazmıştı.Seçim yaklaştıkça belden aşağı siyasetin hız kazanacağını ve MHP nin %10 barajına gömüleceğini işaret etmişti.Beklenen oldu.Planlanan politika adım adım uygulama aşamasına sokuldu.MHP sıradan bir parti,onun ortaya koyduğu görüşler sıradan bir görüş değildir.Türkün tarih sahnesine çıkmasıyla birlikte var olan ve Mete Kağan,Çiçi Yabgu,Bilge Kağan’la sistemleşip doruğa çıkan, Türk Milletinin kurmuş olduğu sayısız devlet ve imparatorluklara hayat veren görüş MHP sinin de sahip olduğu görüşün ta kendisidir.1970’lerden beri büyük çalkantılarla bugünlere dek sürüp gelen,binlerce şehit ve yaralı vererekten,çok çeşitli badirelerden sıyrılarak bugüne kadar varlığını ispat eden ve adeta ben her şeye rağmen yok olmayacağım,yaşayacağım,devletimi ve Türk Milletini de yaşatacağım diyen,TC Devletinin yok edilmesiyle birlikte Anadolu’nun Türk Milletine dar edileceğini bilen bir anlayış bugün için birbirine düşürüldü düşman komplosuyla .12 Haziran seçimlerinin TC için bir milat olacağı şüphesizdir.Y-CHP ile AKP her ne kadar meydanlarda birbirlerine saldırıyor gibi gözükseler de herikisi de icazeti Atlantik ötesinden aldıkları için seçimlerinden hemen sonra ortak bir görüş etrafında toplanarak,ülkemizin etnik federasyona dönüştürmenin önünü açacaklardır.Y-CHP de “Kürt açılımı” savunucusudur.Bunun için Sezgin Tanrıkulu ve bu düşüncedeki insanları partiye davet etmişler ve partiye yıllarını vermiş mensuplarının itirazlarına rağmen önemli mevkilere getirilmişlerdir.Y-CHP artık Atatürk’ün kurduğu ve düşüncelerini Ondan aldığı milli bir parti değildir.Geriye bir tek MHP kalıyor,dolayısıyle MHP de yok edilirse özledikleri Türkiye’nin kurulması noktasında önlerinde bir engel kalmıyor demektir.AKP nin politikası malum.Bir zamanlar AB’ nin can düşmanı olan ve sürekli AB’ ni “Batı Kulup” ve “kafir” olmakla itham eden ve mensuplarını sürekli Avrupa ve Amerika düşmanlığı ile techiz eden ve Kur’an dan ayetlerle bunu pekiştiren bir görüşün mensuplarının kısa bir zamanda ne hale getirildikleri ortadadır.Hem Amerika ve hem de Avrupa akp iktidarından hoşnuttur.İsrail’e meydan okur gibi gözüken ve Bünyamin Netenyahu’ya “one minute” deyip Türkiye’de “İslamcı çevrelerin” desteğini alan,Mavi Marmara baskını ilede 9 vatandaşımızın ölümüne yol açan Tayyip iktidarı bir bakmışsın 800 km lik Suriye sınırındaki mayınlı arazilerin temizlenmesi işini bir İsrail Firmasına vermeyi düşünebilmiştir.AKP dönüştürülmüştür,milli olmaktan çıkarılmıştır,her yaptığı işte tamamen batının menfaatlerini düşünür hale getirilmiştir.Brüksel’de bir toplantı için bulunan ve Libya’ya NATO müdahalesi söz konusu olduğunda “NATO’nun Libya’da ne işi var” deyip,bir gün sonra da NATO’nun Libya operasyonlarına destek veren de gene Tayyip Erdoğan’dır.Bugün İzmir’den ve Kıbrıs Rum Kesiminden kalkan İngiliz ve ABD savaş uçakları Libya’yı bombalayıp üstlerine geri dönmektedirler aynen Irak’ın işgalinde Adana İncirlik’ten kalkan Amerikan uçaklarının 5000 sorti yapıp 1,5 milyon Irak’lının katledilmesinde olduğu gibi.Mensup olmakla şeref duyduğumuz İslam’ı kendi sufli emellerine alet eden bu anlayış Türk Milletinin paramparça olmasına ve değişik İslami anlayış ve algılarının doğmasına yol açmıştır.İslam’a sempatiyle bakan halkımızın maalesef bir bölümü bunların yüzünden islam’dan soğumuş,İslam’a yapılan saldırılar karşısında lakayt tavırlar sergilemiş,bunların ağzına bakıp görüşlerini İslam sananlar İslam dan iğrenir hale gelmişlerdir.Saf ve temiz haliyle bir yerlerde durması gereken İslam maalesef bunlar tarafından sahaya sokularak siyasallaştırılmış ve halkımız dinden imandan uzaklaşmıştır.Dolayısıyle İslam etrafındaki birlik ve tesanüt ruhu paramparça olarak batılı hegemonyacıların tesirinde bir İslam anlayışı epey mesafe katederek bugün için Türkiye’nin gündemini belirleyen gruplar olarak karşımıza çıkmış bulunmaktadır.Bu anlayış eskiden “milli” düşünürken ,bugün için gayri milli düşüncenin merkezine oturmuştur.Hayatlarının hiçbir safhasında Türkiye merkezli düşünememişler,Ülkemizin zenginliklerinin yağmalanması bunlar açısından üzerinde durmaya değmez bir görüşler olarak karşımıza çıkmaktadır.AKP nin 9 yıllık iktidarında başta Bankalar,Sigorta Şirketleri,Borsa,Limanlar,Araba Muayene İstasyonları,Fabrikalar,Tekel,Maden İmtiyazları ve Topraklarımız yabancıların talanları ile bizim olmaktan çıkmıştır.Ülkemiz kendi topraklarında batının jandarması haline sokulmuş,İslamcı çevreler bundan hoşnutsuzluk duymamışlardır.Dış Ticeret açığımız Batılı sömürgecilerin,finans kurumlarının yolladığı sıcak paralarla finanse edilerek elde ettikleri dünyanın en yüksek faizleri ile soyup soğana çevrilmektedir.Gerek iç ve gerekse dış borçlarımız tarihimizin en büyük meblağlarına ulaşmıştır.Bir ülkenin zenginliği olan değerler bir bir elimizden alınarak batılılara peşkeş çekilmiştir,en büyük desteği yine kendilerine düşman olması gerek akp iktidarına vermektedirler.Zira bunlar katı Müslüman kendileri de katı hiristiyan anlayışın sahibidirler.Batı bu durumdan hoşnuttur.Lozan’nın imzalanmasına müteakip İngiltere Başbakanının belirttiği gibi rövanşı ekonomik alanlarda alacaklarınıı tarihe not etmişlerdir.1830 lardan sonra yapılan anlaşmalarla batılı devletlere tanınan ekonomik imtiyazlar Osmanlı sanayini mahvetmiş,işsizlik almış başını gitmiş,tekstil sektörü rekabete dayanamayarak yok olup gitmiştir..Sanayinin ihtiyacı olan finans sıkıntısı vrupa’dan karşılanmaya çalışılmış,tekstil sektörünün modern şartların icabına göre yenilenmesi için borç vermeyen Avrupa Dolmabahçe Sarayının yapımı söz konusu olduğunda kesenin ağzını açmış ve milyonlarca altını borç olarak vermiş ,ödenemeyen borçlar yüzünden Osmanlı hazinesi ipotek altına sokulmuş,olmamış duyunu umumiye idaresi ile Avrupa’ya “gel Anadolu’ya borcunu sen topla” diyerek alacağı ödeme yoluna gitmiş ,ödenemeyen borçlar TC ne devredilmek suretiyle Cumhuriyet idaresince ödenmiştir.Şimdi TC’ nin o durumdan farkı yok.Çünkü ortada Milli olabilen yok gibi MHP den başka.İslamcı geçinenler bu noktada ihanet içinde olup gayri milli anlayışın temsilcileri durumuna gelmişlerdir.İslam karakter olarak antiemperyalist bir din olmasına rağmen,bunu onu istismar edenlerin elinde oyuncak haline getiren siyasal İslamcılar bırakın islam’ın mirasına sahip çıkmayı,onu adeta Protestanlaştırıp,kitleleri uyutmanın vasıtası haline dönüştürmüşlerdir.12 Eylül öncesinin Komünist Emperyalistleri bile milli olma noktasında siyasal İslamcılardan çok daha önde olmuşlardır.Fethullah Cemaatinin 1980 li yıllardaki çizgisi ile bugün gelinen noktadaki çizgisi çok farklı bir noktadadır.O gün milli düşünen bu cemaat devam eden süreçte iyice Amarikalılaştıkları için bugün Adeta Amerika’nın Türkiye’deki Jandarması rolünü üstlenmişler ve onlar adına operasyon üstüne operasyon düzenlemişlerdir..Amerika ve Batı konvansiyonel savaşların kendilerine çok pahalıya patladıklarını gördüğü için,o ülkedeki uşakları vasıtasıyla insanları müritleştirip dönüştürme yolunu tercih etmeye başlmışlardır.1980 lerden sonraki “İslamcılar” yok artık ülkemizde.Aralarından elit ve fikri manada dünya çapında alimler üretemez oldular,zira kolaycılığa kaçtılar.Gelişen teknoloji ve buna bağlı olarak elde ettikleri para gücü ile dünya nimetlerinden istifade yolunu seçtiçe İslam’ı yozlaştırdılar, unuttular,etrafımızda gördüğümüz gibi 4*4 Jeeplere binmeye,400-500.000 TL lik lüks daireler edinmeye,fabrikalara ve ticari hayatına el atarak büyük sermayeye hakim olmaya başladılar,tabi ki bu beraberinde sosyolojik bir gerçekçilikle fikri dönüşüme uğratıldılar.Eskinin artık o yaramaz İslamcı çocuğunun yerini batının uşağı olarak dönüştürülmüş bir Müslüman var artık karşımızda.Artık Peygamberi örnek alıp,Onun aile yaşantısından,1 hasırı,1 ibriği ve bir de yastığı ile yaşadığı gerçeği örnek alınmaz oldu,yığın üstüne yığın mal edinme ve bunları fakir fukaraya dağıtma yöntemi terk edilmeye başlandı.Bu kesim için artık vatan,millet,milliyetçilik,İslam,bayrak,TC anlamsızlaştı.Beynelmilel bir hayatı kendilerine örnek alır oldular.Çoğunun hayat tarzı bizzat hayatın içinde değişikliğe uğradı.Eskinin “cariye” anlayışının yerine “metres” hayatı ikame edilerek, gayri ahlaki ve gayri kanuni yaşam tarzını seçerek aile ocakları yıkıldı ve gayri meşru bir hayat anlayışı hakim oldu.Bunların çoğu gayri meşru ilşki içerisinde 2 hatta 3ncü evliliklernii yaparak çekirdek aile anlayışını yok ettiler ve bunu da islam’ın emri olan 4 evliliğe bağladılar.Halbuki bu bir ruhsattır,savaş,salgın hastalıklar vb ile yok olan erkek nufusunun bir şekilde yapılan bu evliliklerle dengelenme yöntemi olarak seçilmişti.Bunu bile istismar ettiler ve modern cariye sisteminin yer etmesine sebep oldular.Her türlü ahlaksızlığı gizlilik ilkesiyle yaşamaya başladılar.Çok iyi becerdiler bu işi.Bu tip yaşamda tecrübe sahibi oldukları için başkasının gizlilik kurallarını ihlal ettiler.Tarihsel olarak sürüp gelen yaşam tarzı gene bizzat bunlar tarafından allak bullak edildi.Mlli olamadılar,başka uluslardan gayri milli hayat tarzını bize yüklemeye kalktılar.Daha doğrusu Marks’ın beynelmilel insani anlayışını ülkemize ikame ettiler.Türk’ü bırakıp Hırant’çı oldular.Ermenici oldular,Rumcu oldular,romancı oldula,Kürtçü oldular,oldular da oldular amma bir türlü Türk olamadılar.Kürtçülük bunlar tarafından üretilip azdırıldı,demokratik hak ve özgürlük bahanesiyle Kürtçülüğe çanak tuttular.Ülkesi talan edilen,yağmalanan,yer üstü ve yer altı servetleri peşkeş çekilen bir ülkenin çocukları gene de bir nefis muhasebesi yaparak tarihten gelen sorumluluklarına da müdrik olaraktan maddi ve manevi değerlerine sahp çıkmaya çalıştılar.Bunların ellerinde toplumu etkiliyebilecek güçte medya organları olmadı.Toplumu yönlendirecek alanlar eğitim,yargı,basın yayın,ekonomik alanlara ilgiyi 25-30 yıl önce başlatan bu cemaatçi mantık şu an bu bölgeleri fethetme rahatlığı ile ve elde etmenin verdiği hazla döndüler tek milli kale olan MHP yi yok etmeyi gözüne kestirdiler.İşbirlikçi hainler MHP sinin dik duruşuna tahammül edemediler.Batı ile bu konuda ittifak yaptılar.İşte MHP bu tahammül edilmeyişin partisidir.Bu partiyi yok edebilirsen Milli duruş ve Milli fikriyat ta yok edilecektir.Tek engel MHP si fikriyatı olan Türk Milliyetçiliğidir.Özellikle 2000 li yıllardan sonra akp iktidarıyla birlikte MHP sine içten ve dıştan çok büyük saldırıların odağı oldu.MHP bu saldırılara ne kadar hazırlıklı idi bu da tartışılabilir.Bir defa MHP ideolojik ve siyasi manada kendi taraftarlarının eğitilmesini ihmal etmiştir.Başıboş bırakılan taraftar patlamaya hazır Molotof Kokteyli gibidir.ÜO’ larının mahalle teşkilatları kapatılarak buralardaki gençlik sahipsiz kaldığı için bir nevi tarikat ve cemaatlere “alın bu gücü kullanın” denilerek gençlik bunların insafına terk edilmiştir,İdeolojik mücadele bırakılmış,Partide ideolojik eğitim ihmal edilmiştir.Fkri olgunluğa erişememiş insanlarla yönetilmeye çalışılan bir MHP, ideolojik merkezden uzaklaşıp sağ seçmene şirin gözükmek adına liberal ve muhafazakar insanları davet etmiş,bu tutum ideolojik tabanda antipatiye yol açmıştır.Aslında bu belki de MHP sini kitlelere mal edip oradan sağlanacak desteklerle iktidara taşıma yöntemi olarak düşünülmüş,fakat bunun tabanda müthiş bir tepkiye yol açacağı hesap edilememiştir.Öyle ya 30-40 yılın yükünü,cefasını çekmiş bir Ülkücünün bu durumu kabul edemeyeceği hesaplanamamıştır.İdeolojik tavır bunu gerektirir.Dava her şeyden daha üstündür.Bize sorulacak olursa biz de bu davanın 40 yıldır yükünü taşısak ta, doğru olan bir yaklaşım tarzı değildir bu tavır.İnsanlar artık sadece ideoloji tavırla tatmin olmamakta, ideoloji tek başına insanların karınlarını doyuramaktadır.İşsizlik,enflasyon,ekonomik durum,hayvancılık,fakirlik,parasızlık gibi alanlar insanları cezbetmektedir.Karnı aç olan,geleceği belirsiz insanlar için vatan,millet gibi kavramların pek bir anlamı olmasa gerek.Çünkü insanlar dünyadaki fikirlerden etkileniyor, bazen beynelmilel düşünebiliyor,kendi problemlerini bırakıp sözgelişi Gazze ya da Libya’yı düşüncesinin merkezine oturtabiliyor.gayri Milli düşündüğü için bir Karabağ’ı ya da Kerkük’ü yok sayabiliyor.Bu tamamen eğitimle alakalı bir konu.İnsanları hangi alanlara yönlendirisen o konuda düşünmeye odaklanıyor..Tam da bu konuda cemaat ve tarikatlar ortaya çıkıp fikir fukarası,kafasında cemaat ve tarikattan başka hiçbir düşünce olmayan, mankurtlaşmış insanları etkileyerek, onların milli düşünmesini engellemektedirler.Aslında Komünistlerle cemaatlerin bu noktada “beynelmilel insan yetiştirmedeki” anlayışları ortak bir noktada buluşmaktadır da.Bunu yaparken de tarikat ve cemaat mistizmini kullanarak mensuplarını afyonlaşmış hale dönüştürüp,akıl ve mantıktan mahrum tiplere dönüştürmektedirler.Bunlar kendi aklını,kendi iradesini kullanamadığı için dinden imandan da başka bir şey düşünmedikleri için kolaylıkla batının kullanacağı birer asker olarak karşımıza çıkmaktadırlar.Öte yandan batının var olan teknolojik üstünlüğü İslami ve milli düşünemeyen kesimleri etkileyerek bir çekim merkezi oluşturabiliyo. Rusya ve Çin in ideolojik tavırları bir kısım gençliği etkiliyebiliyor.Fakat Milliyetçi düşünceden başka tüm düşünceler ister İslami ister se komünist ya da liberal olsun ortak noktada buluştukları gözlenmektedir.Dolayısıyle Milliyetçi Ülkücü Gençliğin ve MHP sinin çok yönlü saldırlarla karşı karşıya olduğu için işleri çok zor görünmektedir.Saldırı sadece İslami yönden değilk,batılı liberal düşünceden,Kürtçülerden,mezhepçilerden ve bilumum Türk düşmanlarından gelmektedir.Bunların uğraştıkları tek merkez MHP düşüncesidir. MHP 12 Eylül öncesi ideolojik tavrını bugüne kadar taşyabilse ve parti içinde yaknesaklığı sağlayabise idi düşman unsurların ideolojik saldırlarından korunabilirdi.Fakat korunmayı bırakın doldurulamayan boşluğu cemaatler doldurup Ülkücü Gençliğin de bir kesimini müritleştirdiği için içimize fitneyi de sokmuş oldu.Başı dışarıda, bedeni içerde bir Ülkücü Gençlikle karşı karşıyayız.Bunlar kah “eski ülkücü”,kah “bağımsız ülkücü” adları ile resmen içimizde birer fitne ateşi olarak başkalarının beşinci kolu olarak yer ettleri.MHP esas bu fitne ile mücadele halindedir şu an.başkaları bize bu derece zarar veremez,bunu bildikleri için bu fitneyi kullanarak MHP sini etkisizleştirmeye başladılar.MHP ejderhaya karşı mücadele halindedir ve işi çok zordur.İdeolojik tavır koyabilse idi taban bu saldırıyı def edebilirdi.Ama dediğim gibi eğitim noksanlığı herhangi bir olay karşısında tabi refleksin doğmasını da engellemiş oldu.Bünyemizi koruyamadık,başkalarına çaldırdık.Ancak yukarda da anlattığımız gibi doğru olmamasına rağmen MHP ideolojik tavrın kendisini iktidara taşıyamayacağını gördü,fakat ideolojik alt yapının kendi içinde buna bütün gücüyle engel olacağını göremedi.Keşke Merkezdeki ve teşkilatlardaki yönetim mensuplarını ideolojik ve siyasi anlamda eğitip merkez anlayışını partiye sokmadan bu kesimden oy almayı becerebilde idi.Ben internette yayınlanan kaseti görmedim,hemen erişim yasaklandı.Ancak daha önce bu sitede yazan iki şahsın bir başka sitede bu kaseti yayınladığı söylendi.Cüppeli Ahmet de bu şahsa işaret ederek yapmayacağı şeyin olmadığını beyan etmişti.Bu arkadaşlarımızın cemaat bağlantısı malum.Kendilerine “eski ülkücü” adını veren ve AKP den aday adayı olan bu şahısların ne kadar tehlikeli olacağı ve kin ve hırslarının esiri oldukları ortaya çıktı.Ülkücü ahlaka yakışmayan tavırların adamı olduklarını sergilemiş oldular.Kasetin etkisi büyük oldu ve iki Genel Başkan yardımcısı derhal istifa ettrildi.İstifa eden zevat bir defa MHP sinin her ferdi gibi çok dikkatli olmasını beceremediler.Atacağınız her adım Türk Milliyetçiliğinin sevap ve günah hanesine kaydedilecektir.MHP sıradan bir parti değildir,nefsinizi tatmin aracı da. NTV de Radikal Gazetesinden bir yazarı dinlediğim kadarıyla MHP de bir iç hesplaşma gibi gözüküyor.Çok çirkin bir yol seçilmiş.Bir defa islamda bile özel hayatın gizliliği ilkesi esastır.İnsan kendi evinde yaptığı her şey gizlidir.Bunu servis etmek ve buradan hareketle MHP sini yok etmeye çalışmak ve bunu siyasal mücadelenin bir aracı olarak almak bunu yapanlara da fayda getirmez,kendilerini de yer bitirir.Vicdanen müsterih olamazlar.Gayri ahlaki ve gayri islamidir.Kamuoyunda bu tip belden aşağı vurmaları malum cemaat çok kullanmaktadır,bu konuda bayağı da ustalaştılar.karda yürüyorlar ama izlerini belli etmiyorlar..Sadece kaset olayında eğil ,LGS,Polislik Sınavlarında,YGS de,ALES de hep bunların eli çıkıyor.KPSS iptal ediliyor.YGS de şifre olayı tam bir rezalet.Ama adamların kılı kıpırdamıyor.TC Devleti “kafir” olduğu ve Darül Harbin yapıldğı bu topraklarda yönetimi ele geçirmenin her yolu mübah görüldüğü için gayri kanuni ve gayri ahlaki davranışlar normal görülmeye başlandı.Yani her türlü ahlaksızlık,her türlü adaletsizlik bu anlayışa göre normaldir çünkü TC kafir devlettir..Diğer talebelerin hakı yenmiş,sorular çalınarak kendi yandaşlarına dağıtılarak haksız bir şekilde kazanımlar sağlanmış umrlarında değil.AKP iktidarında nedense kendileri hakkında kaset iddiaları gündeme gelmemekte CHP ve MHP kaset sıkandalları ile belden aşağı vurularak siyasi ahlaka uymayan bir mücadele yöntemiyle yok edilmeye çaılşılmaktadır.AKP liler sanki peygambercesine günahsız olarak topluma lanse edilmektedir.Devletin tüm imkanları,teknolojik alt yapı,istihbarat ve emniyet ellerindedir.Dilediklerini bu teknolojik araçlarda insanları dinlemek imkanına sahiptirler.Yargı ellerinde olup açılan soruşturmaları savsaklamak imkanına da sahiptirler,Deniz fenerinde olduğu gibi.Halbuki geçmiş yıllar hatırlandığında akp li vekil,belediye başkanı,il başkanı olarak ne halt ettikleri ortadadır.İnsan olmamız hasebiyle herkesin yanlışı,günahı,kusuru,kabahatı vardır ve olacaktır.Bu anlamda toplumun belki de %99 u mutlaka tasvip etmememize rağmen bir pisliğe bulaşmıştır.Deniz Feneri davası,belediyelerdeki hortumlamalar,devletin tüm ihalelerindeki adam kayırmalar,yandaşlara para aktarmalar basında yazılıp çiziliyor.Netice itibariyle %20-25 lere varan oranda seçimlerde başarı kazanacak bir MHP, TC nin Anayasasını değiştirmedeki en büyük engel olarak görülmesi,bölücü ihanet mihraklarının önünde kale gibi durması MHP yi hedef tahtası haline haline getirmiştir.CHP bu anlamda milli olmaktan çıkarıldığı için işleyen süreçte bir engel olarak görülmekten men edilmiş geriye tek MHP kalmıştır.Dolayısıyle hedef MHP dir.MHP li her fert bu safhada özel hayatında da çok dikkat etmek noktasında azami gayreti göstermek zorundadır.AKP li yapar ,Saadet yapar gözükmez ama senin en ufak bir yanlışın dev yapılarak Türk vatandaşların önüne konur.Küresel Çetelerin önündeki en büyük engel artık ne İslamcılar ne de devrimcilerdir,en büyük engel MHP sidir,ülkücülerdir.Türkiye yi sömürmenin,yok etmenin önündeki MHP engeli kaldırılırsa daha kolay bölünecek ve daha kolay yer altı ve yer üstü kaynakları sömürülecektir.Onun için MHP ye saldırıyorlar,onun için MHP yi bölmeye çalışıyorlar.Bunu yaparken de benden görünen maşaları kullanıyorlar.MHP lilere buradan bir çağrı yapıyorum,sana Bozkurt’un şahsında resmen it,hayvan diyen bir parti ile bir olamasın.Saflarını bu tür saldırılar karşısında daha da sıklaştırarak,TC nin önümüzdeki süreçte çok büyük badirelere uğrayacağını da düşünerek,devletimizin yok olmaması,elimizden alınarak bu topraklarda özgür bir hayat sürmemizin önleneceğini de göz önüne alınaraktan atacağın her adımda çok ama çok düşünerek atmanız geleceğimizin yok edilmesi açısından çok manidar olacaktır.Evet devlet yıkılırmış diyemesin.Asırlardır yüzlerce devlet ve onlarca imparatorluklar kurmuş bir Milletin devletinin yok edilemeyeceği garanti altında değildir.Bir fark var TC Devleti yıkılırsa bir daha devlet kuramama endişemiz vardır.1000 yıldan beri sürüp gelen devlet hayatımızda haçlı saldırılarına karşı durabilmiş,dahili ihanet şebekelerini yok edebilmişiz.Ancak bugünkü düşman dışarıdan çok içerde pusu kurmuş beklemektedir.Onun kullandığı argüman İslam,demokrasi,insan haklarıdır.Bu argümanlarla insanlarımız devletine,ordusuna düşman edilmektedir.İşte bu noktada MHP sinin önemi artıyor ve ona sahip çıkma içgüdümüz bileniyor.Basit belden aşağı siyasetle bir düşünce ve partisi yok edilirken sen buna lakayt kalamaz,akp ye destek olamasın.Küresel Çetenin önündeki en büyük engel kim ne derse desin,bütün olumsuzluklara rağmen MHP sidir.Bütün Türkler MHP sini bir parti olmaktan ziyade,Milli duruşun kalesi olarak görmek zorundadır ve doğrudur da.Seçimini yap,tarafını seç,oyunu da buna göre ver.TTK ve Yüceltsin.
