Günboyu’nun aktardığı habere göre, 19 Aralık 2009 Kozmik Oda kumpasında dönemin Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ, dönemin Özel Kuvvetler Komutanı Servet Yörük ile ilgili, “Zaten o dönem Servet beni çok yanılttı, neler olduğunu anlamakta bile güçlük çektim” ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin bugünkü yazısının ilgili kısmında şunları aktardı:
İLK DEFA DUYACAK, OKUYACAKSINIZ!
Kozmik Oda kumpası… 19 Aralık 2009…
Aktörlere bakalım…
Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ…
Özel Kuvvetler Komutanı Servet Yörük…
Seferberlik Tetkik Başkanı Tümgeneral Selahattin Kısacık…
Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin…
Seferberlik Bölge Başkanı Topçu Albay Yusuf Akal…
Seferberlik Bölge Başkanlığı Albay Erkan Yılmaz Büyükköprü…
Dün, ‘Kozmik Albay’ Erkan Yılmaz Büyükköprü ile yaptığım röportajı
okudunuz. Büyükköprü, TSK’nın ‘yatak odası’na, ABD’den gelen bir epostayla nasıl girildiğini anlattı! Bu aktörler arasında konuşulmayan ve kritik
görevde olan bir isim var: Özel Kuvvetler Komutanı Servet Yörük…
Aytunç Erkin, 2015’te İlker Başbuğ ile Albay Erkan Büyükköprü’nün görüştüğünü ifade etti.
O görüşmeyle ilgili Albay Erkan Büyükköprü şunları anlattı:
Olayları ilk kez benim ağzımdan dinledi. Bana ‘Bölgede (Ankara
Çukurambar) çok sayıda siyasetçi ve üst düzey bürokrat oturuyor, siz de
daha dikkatli olabilirdiniz, takip edildiğinizi hiç mi fark etmediniz’ dedi.
Başbuğ’a şunları söyledim:
Komutanım biz zaten çok dikkatliydik. Nisan ayından itibaren takip
edildiğimizi defalarca Bölge Başkanımız Yusuf Albay’a, o da Özel Kuvvetler
Komutanı Servet Yörük Paşa’ya iletti. Hatta bunun üzerine nisan ve temmuz
ayları arasında defalarca takip görevine 10’ar 15’er günlük aralar verdik. Her
seferinde gelen emirle takibe yeniden başladık. Temmuz ayı geldiğinde artık
adeta biz takip etmiyor, takip ediliyorduk. Yusuf Albay, Servet Paşa ile
konuştuktan sonra da 20 Temmuz’da bize görevin sona erdiğini söyledi.
Hepimiz derin bir nefes aldık ve rahatladık. Fakat 21 Kasım 2009 tarihinde
Yusuf Albay bir toplantı yaparak görevin yeniden başlayacağını bize söyledi.
Böylece takibe yeniden başladık ama daha iki hafta geçmeden polislerin de
bizi takip ettiğini fark ettik. Konuyu tekrar Yusuf Albay’a aktardık. Kendisi
Servet Paşa ile görüşmeye gitti ve görüşmeden sonra 12 Aralık 2009
tarihinde, bize görevin aralık ayı sonuna kadar devam ettirileceğini ve
aralık ayı sonunda bitirileceğini söyledi. 19 Aralık 2009 tarihinde de
Başbuğ Paşa ne zaman anladı?
İlker Başbuğ bunları dinleyince Albay Büyükköprü’ye şu cümleleri kurdu:
“Benim bunların hiçbirinden haberim yok. Servet Paşa bunların hiçbirinden
bana bahsetmedi. Ben görevi verdikten sonra üzerinden çok uzun zaman
geçti. Çok mu önemliydi bu şartlarda takip etmek, böyle saçma şey olabilir
mi?”
PEKİN PAŞA ANLATINCA
Büyükköprü, Genelkurmay Başkanı Başbuğ’a şu yanıtı verir:
“Komutanım, bana inanmıyorsanız ismi geçen şahısların hepsi hayatta,
kendilerine sorabilirsiniz, zaten bizlerin HTS4 kayıtlarını ve araç kiralama
kayıtlarını incelerseniz anlattıklarımın doğruluğunu siz de göreceksiniz.”
Ve Kozmik Oda baskınının gizli kalmış cümlesi Başbuğ’dan gelir:
“SERVET BENİ ÇOK YANILTTI”
“… Zaten dönem Servet beni çok yanılttı, neler olduğunu anlamakta
bile güçlük çektim, biliyorsun en sonunda İsmail Hakkı Paşa’yı
gönderdim, sizi dinleyip geldi, bana anlattı, olayı ancak o zaman
anlayabildim. Ama şimdi sen de diyeceksin ki komutanım öyle diyorsunuz
ama siz de Servet Paşa’yı orgeneral yaptınız. Evet, doğru, orgeneral yaptık
ama o
dönemde 5 yıl Özel Kuvvetler Komutanlığı yapmış birini terfi ettirmemek
olmazdı.”