Muammer Karaca’nın 1955 yılında Önce İstanbul’da, daha sonra Ankara’da sahneye koyduğu ünlü bir oyun vardır.”Etnan Bey Duymasın”.
Tahmin edeceğiniz gibi “Etnan bey”den kasıt, zamanın Başbakanı Adnan Menderes’tir.
Oyunda Demokrat Parti iktidarında Türkiye’de yaşanan rüşvet, savurganlık, yolsuzluk olayları ve vurguncu iş adamları ince esprilerle eleştiriliyordu.
Başbakanın davranışları ve konuşmaları alaya alınıyor, izleyenleri gülmekten kırıp geçiriyordu.
Buna rağmen oyun Ankara’da sahnelenirken, Başbakan Menderes eşiyle birlikte tiyatroya gelerek oyunu izliyor ve çok beğeniyor. Oyunun sonunda sahneye çıkarak Muammer Karaca’yı ve diğer oyuncuları tebrik ediyordu.
Aradan 56 Yıl geçti. Şimdi AKP’nin ülkemize getirdiği ileri demokrasi! ile yönetiliyoruz.
Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi Kars’ta da Recep adı, İrecep olarak ifade edilir. Tıpkı Adnan’a, Etnan denildiği gibi.
Bir Tiyatro sanatçısı benzer bir oyun sahneye koysa ve adına da “İrecep Bey Duymasın” dese, başına neler gelir acaba?
Gerçi biliyoruz ki, günümüzde böyle bir oyun sahneye konulamaz. Çünkü oyun daha senaryo aşamasındayken, sanatçının evi basılır, esere el konulur, kendisi de “çete kurmaktan” içeriye tıkılır.
Zira bu devirde İrecep Bey’in duymayacağı hiçbir şey yoktur. O her şeyi herkesten önce duyar. Çünkü devir ileri teknoloji ve ileri demokrasi devri!
Söz Muammer Karaca’dan açılmışken onun “Cibali Karakolu”adlı ünlü eserinden söz etmemek olmaz. Oyunun bir sahnesinde, Komiser baskın yapacağı randevu evine telefonla durumu haber verir, daha sonra malum yer basılır. Baskında namaza durmuş, inançlı(!) Kadınları gören polisler mahcup ve boynu bükük geri dönerler.
Yani sizin anlayacağınız Cibali karakolunun komiseri “köstebek”tir. Randevu evindeki kadınlarda, komiserle işbirliği halinde ve kendilerini nasıl güvenceye alacaklarını bilecek kadar zeki.
Muammer Karaca’ya rahmet diliyorum. Bu devri görmediği iyi olmuş.
settar-kaya
Diğer Yazıları
Yazar