Köşe yazısı, emekli bir eğitimci olan Nazım Peker tarafından yazılan ve kabak çekirdeği tüketiminin faydalarını ele alan bir denemedir. Yazar, atalarının geleneksel uygulamalarının tesadüfi olmadığını, tıbbi ve sosyal yararlarının bulunduğunu vurgular. Metin, bir İsviçre kliniğinde bacak krampları çeken hastaların magnezyum takviyesi olarak kabak çekirdeği çitlemesinin tavsiye edilmesi gibi bir anekdotla başlar. Esas olarak, kabak çekirdeğinin zengin besin içeriğini —özellikle B, E, K vitaminleri, omega yağ asitleri, magnezyum, demir ve çinko— detaylandırır. Ayrıca kabak çekirdeğinin, beyin biyokimyasal düzenleyicilerinin (noreadrenalin ve serotonin) ön maddeleri olan esansiyel amino asitler açısından zengin olduğunu belirtir. Yazar, kabak çekirdeğinin kalp ve damar sağlığı, kolesterolü düşürme ve hatta doğal bir antidepresan olarak potansiyel faydaları gibi konulara dikkat çekerek, okuyucuları bu sağlıklı alışkanlığı benimsemeye teşvik eder.
Değerli okurlarım, sıkı takipçilerim.
Geçmişimi araştırdıkça, atalarımla o kadar övünüyorum ki hiçbir şeyi tesadüfen yapmamışlar.
Yemekten içmeye kadar her yaptıklarının ya tıbbi ya da sosyal bir özelliği, güzelliği ve yararı olmasın.
Bunlardan birisi de kabak çekirdeği çitlemek.
Bunun yararını bir doktorumuz, İsviçre’de bir klinikte, bir doktorun hastasına her akşam bir avuç çekirdek çitlemesini önermesiyle incelemiş.
Her akşam bir avuç kabak çekirdeği çitlemesini bacak krampları olan, magnezyum eksikliği olan hastalarına önermiş.
Bir gün yazıhanesine 82 yaşında yıllardır bacak krampları olan bir hastası gelmiş.
Hasta, “Size dua ediyorum” der.
Doktor gülerek, “Niye ve neden?” diye karşılık verir.
Hasta; “Sizin tavsiyenizle her akşam bir avuç kabak çekirdeği çitliyorum, krampta yok artık daha da mutluyum”
Sevgili okurlarım!
Çekirdek çitlemek neden önemli?
Ben doktor da diyetisyen de değilim. Yaşı seksene gelmiş emekli bir eğitimciyim. Araştırırım o kadar
Kabak çekirdeği, B, E, K vitamini, omega3, omega6, magnezyum, demir, bakır ve çinko bakımından zengindir.
Kabak çekirdeğinin protein içeriği; vücuda dışarıdan alınması şart olan (fenilalanin triptofan, metiyonin) gibi temel (esansiyel) amino asitler açısından da çok zengindir.
Triptofan, noreadrenalin, serotonin ve gaba gibi beyin biyokimyasal düzeninde düzenleyicilerin ön maddesi imiş.

Burası çok ilginç:
Noreadralin eksikliği, dikkat dağınıklığına neden oluyormuş. Serotonin eksikliği anksiyete, kaygı hali ve depresyona neden oluyormuş.
Kabak çekirdeğinin zengin olduğu amino asitlerden bir de arginin miş.
Bakın bu ne imiş?
Arginin, C vitamini ve folik asit gibi, nitrik oksit sentezini doğrudan artıranmış. Nitrik asit (NO) arginin, damar sağlığı için çok önemli ve gerekli imiş.
Kabak çekirdeği; içeriğinde doymamış yağ oranı yüksektir ve kandaki yağları azaltır. Kabak çekirdeği içerdiği fitosterin ile, kolesterolü azaltır, prostat büyümesine engel yararlı bir etkenmiş
Yaklaşık yarım bardak kabak çekirdeği, günlük magnezyum ihtiyacının %46’sını demirin %28’ni, manganezin %52’sini, çinkonun %17.’sini ve proteinin yüzde 17si’ni karşılar.
Bazı B vitaminlerini içerdiği gibi kemik sağlığı ve kan pıhtılaşması için ihtiyaç olan K vitaminini önemli bir miktarda da içermektedir.
Sevgili okurlarım:
Arginin;
Kalp ve damar sağlığı, ekstra yağların depolanmasının azaltılması, Beyindeki aktivitelerin hızlandırılması, Üreme organlarının sağlığı, Yaraların çabuk iyileşmesi için önemli imiş. Bir güzel özelliği de çok etkili bir antidepresan olması imiş.
O halde ne yapıyoruz? Uzun kış akşamlarında Tv karşısında dizi seyrederken çekirdek çitleyelim. Ey onurlu ceddim sizler ne büyükmüşsünüz; insanlığa Kabak çekirdeği, yoğurt, pastırma gibi yiyecekler kazandırmışsınız.
Esen kalınız.
NOT: Yazıda geçen tıbbi terimlerin çoğunu ben de bilmiyorum; alanım olmadığı için.