Türk Kadını Güneş Gibi Doğacak

Türk Kadını Güneş Gibi Doğacak
Türk Tengricilik inancında kadının yeri yerin yedi kat yukarısı yani Tengri’nin yanıdır. Han ile hatun yer ile göğün evlatlarıdır ve birbirlerinden ayrılamazlar, bu yüzden, kadın Türkler için kutsaldır.
 
Gün Ana, Umay, Ayızıt, Ana Maygıl, Kubey Hatun gibi kahramanlar Türk mitolojisinde adı geçen kadın Tanrı ve Yarı Tanrılardır.
 
Sadece Türk değil dünya tarihine de damga vurmuş 6.yy'da yaşamış olan Türk kadın hükümdar Tomris Katun, İran’ın korkulu rüyasıydı. 200 bin kişilik ordusuyla 650 bin kişilik İran ordusunu yenmiş. İran hükümdarı Kirus’un kellesini gövdesinden ayırarak bir fıçıya atmıştır. O gün söylediği sözü tarih hiçbir zaman unutmamıştır:


 
Hayatında kan içmeye doymamıştın, şimdi kana kana iç!
 
Ya Dişi Kurt Asena!
 
Bozkurt Destanını ve Ergenekon Destanını okumayanlar, bilmeyenler varsa tavsiyemdir. Bir milletin yok olmasına engel olan, yol gösteren bir dişi kurttur.
 
Dedem Korkut'ta Bamsı Beyrek!
 
Bamsı Beyrek;  iyi ata binen, iyi savaşan, iyi kılıç kullanan Banu Çiçek’le evlenebilmek için az uğraşmamıştır, az savaşmamıştır kâfirlerle.
 
Büyük Hun İmparatorluğu’nun Çin ile ilk antlaşmayı imzalayanın Mete Han’ın Katunu olduğunu unuttuğunuza eminim.
 
Hatta “Hanım” kelimesi de o dönemden geldiği söylenir bir rivayete göre. Bu antlaşmadan sonra Çin hükümdarı Mete Han’a sorar:  “Katununuzun hükmüne tabi misiniz?” diye.
 
Metehan da şu cevabı verir: “Ben Han isem Katunum da ben Han-ım’dır!…”
 
Türklerin önem verdikleri hatlara, yollara hep ana hat, ana yol denmesinin sebebi de kadınların yüceliğinden gelir.
 
Arap gezgini olan İbni Batuta şöyle der: “Burada tuhaf bir hale şahit oldum ki o da Türkler’in kadınlarına gösterdiği hürmetti. Burada kadınların kıymeti ve derecesi erkeklerden daha üstündür.”
 
Kurtuluş Savaşı yıllarındaki kadınlar unutulur mu?
 
Şerife Bacı: Cephaneler ıslanmasın diye yazmasıyla örten, cepheye silah taşıyan anamız…
 
Nevhibe Hanım: Şehit düşen eşinin yerine İzmir’de savaşan kahraman kadın…
 
Kara Fatma: Erzurum’da birliğiyle destanlar yazan ilk kadın subayımız…
 
Yanığın Emine: Ilgaz’larda karnında bebeğiyle cepheye mermi taşırken şehit olan annemiz…
 
Ya Sakarya’da Teğmen Hulusi Atak’ın kafilesindeki genç kadın. Cepheye cephane taşırken yere düşmüş ve ölmek üzeredir. Onun bu halini gören Teğmen: “Bacım bana adını söyle, seni tarihe yazacağım.” der. Kadının cevabı ise: “Adımı ne yapacaksın a oğul, yaz: Benim adım Anadolu!”…
 
Nene Hatunlar, Halide Edip Adıvarlar, Afife Jaleler, Sabiha Gökçenler…
 
Zübeyde Hanım’ı unutmak mümkün mü?
 
Yedi düvele nam salmış, dünya liderinin, Ulu Önderimizin anası, elleri öpülesi anamız. Öyle bir evlat yetiştirmiş ki Türk tarihini değiştiren, geliştiren bir liderin, bir milletin anası…
 
Hadiste geçer ki: “Cennet annelerin ayakları altındadır.”
 
Fatma Zehra Hanım’ı, Ülkücülerin anasını anmamak ne mümkün. O bize bir Başbuğ verdi. Onun yetiştirdiği evlat Dokuz Tuğlu Sancağın tek Bayrağı!
 
 Ve bir kişiden daha bahsetmeden geçmek istemiyorum. Çünkü onu bilenler, onu dinleyenler hala anlatırlar. Onun Hilmi Şahballı ile birlikte verdiği konserler, sadece müzik ziyafeti değil; aynı zamanda bizlerdeki kahramanlık ruhunun yeniden canlanışına vesile olduğundan bahsederler:
 
Ben bir Türk Anasıyım, Mürüvvet adım,
Tarihteki Kara Fatma olaydım.
Evvel Allah Ülkücülük muradım…” deyip başlarmış konserlerine Şehit Mürüvvet Kekilli
 
Atladığım birçok isim var biliyorum, hepsinin affına sığınıyorum. Allah hepsinden razı olsun, mekânları uçmağ olsun. Çünkü onlar bugün benim Türk Kadını olmamın tek gerçekleri. Onlar sayesinde dimdik durabiliyorum.
 
Bugün benim namusuma göz dikenler, benim başörtüme, benim saçıma karışanlara karşı tek cevabım: Türk Tarihidir.
 
Benim elbiseme, eteğime karışanlara tek cevabım: Türk kadınıdır.
 
Benim hürriyetime karışanlara tek cevabım: Türk Kadınıdır.
 
Benim siyasetime karışanlara tek cevabım: Türk Kadınıdır.
 
Benim demokrasime karışanlara tek cevabım: Türk Kadınıdır.
 

 
Özgecan'nın namusu benim, şerefi benim.
 
Aybüke öğretmen benim.
 
 Binlerce şehidin anasıyım ben.
 
Bugün görüyorum ki yüzyıllarca kadının olduğu yerde, kadın elinin değdiği yerde güller bitmiş. Nice devletler kurulmuş, gelişmiş.
 
Ne zaman ki kadın geri çekilmiş, ötelenmiş işte o zaman gerileme başlamış.
 
Tam da bugün Türkiye'ye ve Türk Devletlerine baktığımda kadının belli bir yıldan sonra eli ayağı çekilince gerilemeye başlamışız.
 
İnanıyorum ki bugün bir Güneş doğacak, her şey İYİ olacak!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!