Hrant Dink için sokaklara dökülenlere iyi bakınız. Hepsinin ortak özelliği Türk düşmanlığı, devlet düşmanlığı, bölücülük ve fitne yaratmada mahir olmalarıdır.
Bunların amaçları ne Hrant Dink’in öldürülmesidir, ne de mahkeme kararı. Amaç ülkenin huzurunu bozmak, toplumsal kutuplaşmayı körüklemektir. Bu olay Türklüğe hakaret etmeleri için bulunmaz bir fırsattır.
Bizler şehitlerimizin cenazesinde bir araya gelip,”şehitler ölmez, vatan bölünmez”diye haykırdığımızda, malum çevrelerden anında tepki gelir“şehit istismarcılığı, kan üzerinden siyaset yapıyorlar”diye.
Aynı tepkiyi, henüz yargı aşamaları tamamlanmamış Hrant Dink davasını etkilemeye çalışanlar için neden göstermiyorlar?
Türk’ün askeri, polisi şehit olunca sesiz kalalım, Şayet öldürülen Türk değilse yeri göğü inletelim. Öyle mi?
Başbakan ilk gün yaptığı açıklamada, temiz (Erdoğan “temyiz”’e “temiz”diyor) kararının beklenilmesi gerektiğini söyledi. Bu doğru bir açıklamaydı. Ancak yürüyüşler, sloganlar, eleştiriler başlayınca, o bildik türbinlere oynama taktiğini devreye soktu “sarı gelin susturulamaaaz” diyerek hamaset yaptı.
Öncelikle belirtmeliyiz ki “sarı gelin” bir Azerbaycan mahnısıdır. Hrant veya Ermenilerle bir ilgisi yoktur. Mahkeme kararını da deliller belirler, ölenin sevdiği türkü değil.
Kuvvetler ayrılığını dilinden düşürmeyen başbakan, ilk açıklamasının arkasında durmalıydı. Durmadı, duramadı!…
Karara itiraz edenler diyorlar ki; “Mahkeme olayda bir çete olmadığına karar vermiştir. Bu karar yanlıştır, bu iş çete işidir”
Peki, o halde şu soruların cevabının verilmesi gerekmez mi?
1.Çete olduğunu siz nereden biliyorsunuz? Davanın hakimi “dosyada bunu destekleyecek delil yok” dedi. Varsa bir bildiğiniz beş yıldır aklınız neredeydi? Yargısız infaz mı yapıyor sunuz, yoksa orman kanunu mu uygulansın istiyorsunuz?
2. İlker Başbuğ, Balbay, Haberal, Alan, Şık, Şener de çete mensubu olmaktan yargılanıyorlar. Bize göre de bu iddia doğru değil, buna ne diyeceksiniz? Oysa biz yargının sonucunu bekleyelim diyoruz.
Bu olayları tertipleyenler Türkiye’yi zor duruma sokmayı planlarken, kendi ayaklarına kurşun sıkıp, Türkiye’ye iyilik ettiklerinin farkında değildirler. Nasıl mı?
Binlerce kişi sokaklara dökülüp” Hepimiz Ermeniyiz” diye bağırmıyor mu? Biz de diyoruz ki “kim demiş biz Ermenileri Anadolu’dan çıkarmışız, onlara soykırım uygulamışız diye. Bunların soyunu kırdıysak, şu binlerce Ermeni kimden töredi?”
İstanbul’daki yürüyüşün görüntülerini dünya basınına dağıtmalıyız. İşte aradığınız Ermeniler, soykırım yalanmış”demeliyiz.
Yusuf Halaçoğlu hoca Anadolu’da birçok ailenin Ermeni kökenli olduğunu söylediğinde tepki gösteriyorlardı. İşte ispatı!..
Örneğin, Ahmet HAKAN. Ben onu Türk olmasa bile sakalına bakarak Müslüman sanıyordum. Meğer o da ermeniymiş!.. Ermeni olduğunu ağzından kaçırdığına pişman olmuş olacak ki,kaç gündür yazılarında bunu “tevil” etmeye çalışıyor. Zırva tevil götürmez.
Ziya paşa güzel söylemiş “Çok hacıların çıktı haçı, zıri begalde”
