Zahide Uçar
Zahide Uçar

Hangi Cumhuriyeti Kutladık?

Hangi Cumhuriyeti Kutladık?

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 98. yılını kutladık. Kaybettiğimiz Cumhuriyetimizin… Sahip çıkamadığımız, kumar masasında oylattığımız Cumhuriyetimiz 98. kuruluş yıl dönümünü kutladık(!)…

Bayram günü sadece izledim… Yazamadım. Mış gibi yapamadım. Cumhuriyetimiz sapasağlam, bütün kurumlarıyla dimdik 98. yılına girmiş gibi yapamadım…

Gazi Mustafa Kemal Atatürk padişah olabilirdi, OLMADI!

Saraylarda SALTANAT sürebilirdi, sürmedi!

Kurtardığı millete padişahlar gibi “KULLARIM” DİYE SESLENEBİLİRDİ, SESLENMEDİ!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk;

Egemenliği saraydan alıp MİLLETİNE VERDİ. Dedi ki; “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir!”

BİR ŞİRKİ BİTİRDİ. Kula kulluğu bitirdi. Milletine özgür iradeyle birey olmayı, Allah’tan başka kimseye kul-köle olmamayı öğretti.

Üretmeyi, onurlu olmayı öğretti. Üretmeyen, ekonomik bağımsızlığını kazanmayan bir milletin bağımsız kalamayacağını anlattı. Anlatmakla kalmadı, UYGULADI. Gösterdi.

Cumhuriyet eşit vatandaşlık demektir. Köydeki bir çoban çocuğun Cumhurbaşkanı olması demektir. Sırtı çıplak, ayağı yalın ayak, bit içindeki çocuklarımızı doktor, mühendis, ressam, öğretmen yapmak demektir. Onlar başı dik, öz güveni gelişmiş nesiller yetiştirdi. Eğitim birliği sağlandı.

Ya şimdi?

Cumhuriyetin varlığını oylattık. Yetmedi, geçersiz oyları da kabullendik.

Egemenlik milletten alındı, SARAYA VERİLDİ.

O zaman dün biz hangi cumhuriyeti kutladık?

Dün Sinan Meydan yönetim şeklimizin ne olduğunu çok güzel açıkladı. Dedi ki;

“Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu ve laiklik ile yönetilen yönetim şekline CUMHURİYET diyoruz.

Egemenliğin KAYITLI ŞARTLI milletin olduğu yönetim şekline MONARŞİ denir.”

Bu açıklamaya göre;

Egemenliğimiz sarayın kayıt ve şartına bağlandı. MONARŞİ İLAN EDİLDİ.

Yargı saraya bağlı. Yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin Cumhuriyeti olur mu?

Ülkemizde bazı ihaleler dolar-avro ile yapılmaya başlanmış. Kendi hükümetin kendi paranı kullanmaz olmuş. Bunun anlamı sen sömürge bir ülke olmuşsun demektir. Sömürge ülkelerin Cumhuriyeti olur mu?

Ekonomik bağımsızlığını kaybetmişsin. Gırtlağına kadar borç batağına gömülmüşsün. Söz hakkın kalmamış. Hiçbir işlem şeffaf değil. Her iş gizli kapaklı… Uyuşturucu ve teröre finansman sağlamak suçlamasıyla gri listeye alınmışsın. Hangi Cumhuriyet?

Cumhuriyet demek şeffaflık demektir! Hesap verirlik demektir. Adalet demektir.

Önce şu gerçekleri kabul ederek işe başlayalım:

Cumhuriyetimizi kaybettik.

GERİ ALMALIYIZ!

Egemenlik yeniden “kayıtsız şartsız milletin olmalıdır.”

Türk Milleti kendi eliyle egemenliğini teslim etti. Böylece İngiliz ajanı Şeyh Sait, Saidi Kürdi, İngiliz ajanı İskilipli Atıf, Kuva-yi İnzibatiye artıkları, Ali Kemal(gazeteci), Sait Molla(gazeteci), Ali Nadir Paşa(Kuva-yi İnzibatiye’nin İzmir Kolordusu Kumandanı), Kaymakam Fettah( Kuva-yi İnzibatiye’nin Nemrut Mustafa Divan-ı Harp Üyesi), Gümülcüneli İsmail Bey(Eski Bursa Valisi..), Nemrut Mustafa(Divan-ı Harp Reisi), Şeyhülislam Mustafa Sabri, Çerkez Süngülü Davut(Eşkıya çete reisi), Çerkez Ragıp(meşhur İngiliz ajanı), Bursalı Cemil(fabrikatör)… Az bir kısmını saydığım bu hainlerin mirasçıları kazandı, BİZ KAYBETTİK. Acı da olsa gerçek budur! Suçluyuz! Bu utanç hepimize yeter.

Kimse kusura bakmasın, MIŞ GİBİ YAPAMAYACAĞIM. BİZ CUMHURİYETİMİZİN ELİMİZDEN ALINMASINI SEYRETTİK. Çünkü bizler özümüzü, Türklüğümüzü kaybettik. Kazak Şair ve düşünürü Muhtar Şahanov’un Arslan Bulut’a 2005 yılında söylediği gibi;

“Türkiye şu anda 80 milyon nüfusuyla dünyaya hükmedecek güçte bir ülke. Bir devletin uluslar arası güç olması için gerekli bütün imkânlara sahip. Ama ne yazık ki Türklük ruhu yok!”

Biz ruhumuzu kaybettik. Hibrit tohumlara benzedik.

Arslan Bulut “Dünya Çapında vizyon sahibi bir Türk Lider!” başlıklı yazısında;

Muhtar Şahanov 2003 yılında yaptığımız görüşmede de “Bugün görüyorum ki, Türk halkları kendi milli dillerinden, kimliklerinden, törelerinden uzaklaşıyor. Ben bu durumu anlatırken ‘Ahdalanmış halk’ diyorum. Yani hadım edilmiş! Umarım ki Türkiye’deki milliyetçilerin liderleri de ahdalanmış olmasın!” demişti! Diye yazdı.

Hadım edilmiş halk. Ne kadar doğru bir tanımlama…

Dün Alanya’da Alanya Belediye Başkanı Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir konser düzenledi. Meydan çok kalabalıktı. Konserin sanatçısı kimdi biliyor musunuz? Saray sanatçısı Demet Akalın(!)… Her halimiz bir komedi. Her halimiz İLKESİZ!

Saray sanatçısı ile Cumhuriyet kutlamaya daha fazla dayanamadım, ayrıldım. Şarkı mı, gürültü mü ne olduğunu kavrayamadığım o seslerden içim acıyarak uzaklaştım.

“Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletimizin” olduğu Cumhuriyetimizi, devletimizi geri almak hedefimiz olmalıdır! Cumhuriyetimizin varlığını oylatan, oylamaya katılan siyasilerden derman beklersek, mefta olmamız kaçınılmazdır. 2. Cumhuriyetçilerin Atatürk maskesi taktığı bir ülkede, aydınları hain olan bir ülkede iş millete düşer!

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!