Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Türkiye’de İnsanlık ve İslamlık

featured

 Bugünkü Türkiye’ye bakınca, toplumun bu iki değer açısından gerileme (hatta çöküş) sürecine girdiğini görüyoruz. Özetle; akrabalık ve arkadaşlık ilişkileri azalıyor, bağnazlık ve saldırganlıklar artıyor, içtenliğin yerini yapmacıklık, samimi dindarlığın yerini riyakârlık alıyor. Atalarımızda gördüğümüz insanlık, dünkü ihlaslı Müslümanlık eriyor. Öğrenci, öğretmen, sanatkâr, esnaf, memur yönetici vb. herkeste bir bozulma var. Çok mu karamsarım diyor, gündüz gördüklerimi akşam yorumluyor ve gerçekten hızla bozulduğumuza hükmediyorum.

İnsan ve İslam sözleri kullanıldıkları edatlara göre şu anlamlara gelirler:

 İnsan: Alışmak, cana yakın olmak, yadırgamamak, dostluk, hoş görülü, içten, kibar, dost.

İslam: Barış, barışık olan, sağlam, arı duru, katkısız yapmak, kurtulmak.

İnsanlar bu özelliklere göre yaşarlarsa mutlu olurlar. Yaratan, insanların bu esaslara göre yaşamalarını ister; yoz, despot, kaba, kavgacı, bozguncu, kandırıcı, hoş görüşüz, gösterişçi olmalarını istemez.

Bugünkü Türkiye’ye bakınca, toplumun bu iki değer açısından gerileme (hatta çöküş) sürecine girdiğini görüyoruz. Özetle; akrabalık ve arkadaşlık ilişkileri azalıyor, bağnazlık ve saldırganlıklar artıyor, içtenliğin yerini yapmacıklık, samimi dindarlığın yerini riyakârlık alıyor. Atalarımızda gördüğümüz insanlık, dünkü ihlaslı Müslümanlık eriyor. Öğrenci, öğretmen, sanatkâr, esnaf, memur yönetici vb. herkeste bir bozulma var. Çok mu karamsarım diyor, gündüz gördüklerimi akşam yorumluyor ve gerçekten hızla bozulduğumuza hükmediyorum.

Bozulmanın sorumluları kimler? Çoğumuz. Bozmasak bile, bozuculara ses çıkarmıyorsak sorumluyuz. Türkiye’deki bozulmanın asıl sorumluları ulema ve ümeradır. Ulemanın (din görevlilerinin) çoğu bedavacı, sorumsuz ve niteliksiz. Çoğu ümera kendisini dev aynasında görüyor. Eleman olanlar var. Türkiye Cumhuriyeti ve Türk halkına ihanet edenler var.

Rical” denen ümeranın ağız, tutum ve uygulamalarına bakın; hizipçilik ve kavga yapmadan, ona buna iftira atmadan, rakiplerini ezmeden, ulusumuzu bölmeden, kimlik ve kültürümüzü aşağılayıp yok etmeden duramıyorlar.

Böyleleri ne derlerse desinler, kanmayacağımız. Bunların bazısı bazı ulusların, bazı ideolojik düşüncelerin satın alınmış, tuzağa düşürülmüş esiridirler. Bunlardan asla hayır gelmez. En doğru seçenek bunlardan kurtulmaktır.

1983’ten sonra Türkiye’yi kimler yönetti, kimler birikimlerimizi sattı, kimler kral hayatı yaşadı, hangilerinin zamanında kültür, kimlik ve huyumuz alt üst oldu gibi soruları kendimize sormak, böylelerini başımızdan uzaklaştırmak bir görevdir.

Ulema ve ümeraya öğrenci iken okutulan bazı Kuran ayetleri, Arap bilginlerinin öğütleri var. Onlardan birkaçını buraya alıyorum. Belki dinleyenler olur.

Müminler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin.” (Hucurat 10)

Fitne yapmak adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara 191)

Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (Bakara 60)

Âdil devlet reisi, çocuğuna karşı şefkatli ve ince ruhlu ana gibidir.

Yönettiklerine zulmetme. Bugünkü kudretine bakma, yarınki kudretine bak.

Ölümün ağları içinde esir, Allah’ın huzurunda tutuklusun.” (Hasan-i Basri’nin Ömer Bin Abdülaziz’e yazdığı mektuptan.)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!