Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Seviye Çok Düşük

featured

Türkiye’de, yönetenlerden yönetilenlere, inançtan düşünceye kadar çok alanda seviye düşüklüğü var. Bunu, moralimizi bozmak için değil; daha iyi bir Türkiye’ye erişmemiz için söylüyorum.

Birkaç örnek vereyim. AKP 2 Mayıs 2023 günü Konya’da miting yaptı. O gün Konya’da hayat durdu. Mevlana’dan Atatürk Anıtı’na kadar tüm yollar kapatıldı. Belediye hepimizin ortak serveti ve arabalarıyla; kaza, kasaba ve köylerden bedava yolcu taşıdı. Bu sorumsuzluğa Recep Erdoğan ve Konya halkı sessiz kaldı. Bunu konuşan üç-dört kişiden birisinin: “Varsın hayat dursun. Nihayet Cumhurbaşkanı geliyor” dediğini duydum.

Bunları “normal” görmek, düzeyli bir düşünce değil. O gün dinlediğim bazı kişiler, okuduğum bazı pankartlar bana Orta Çağ’ı, ilkel Arapları hatırladı. Demek bizim yönetici ve insanlarımızda ekonomik, sosyal ve siyasal düzeysizlik var.

Adam yahut bazı adamlar kendilerini: “Dindar, namuslu, ahlaklı” olarak pazarlıyor; karşılığını tahsil edince: “Biz emri Allah’tan alırız!” diye bağırmaya başlıyor. Adam yahut bazı adamlar, siyasî muarızlarını: “Dinsizler, hainler, düşmanlar” diye suçluyor; karşılık buluyor. Adam yahut adamlar Türkiye’yi ekonomik olarak iflasa sürüklediler, ahlâkî ve kültürel değerlerimizi erittiler ama,

Diyanet ve ilahiyatlardan: “Senin yaptığın münafıklık ve riyakârlıktır. Dini kendi emellerinize alet etmeyin” diye bir ses çıkmıyor. Adam yahut adamlar, üniversitelerde lezbiyen dernekleri açtılar, milletin bütçesinden aktardıkları paralarla çalıştırdıkları TV kanallarından 24 saat ahlak ve aile yapımızı çürütüyorlar ama ahlak abidesi olarak karşımıza dikildiler. Sonra ne oluyor? Büyük bir kesim bu yalanlara inanıyor, tüm toplum sessiz kalıyor.

İktidar ve muhalefetteki politikacıların çoğu şu günlerde, bizden oy alabilmek için: “Size yardımlar yapacağım. Kadınları maaşa bağlayacağım” diyor. Biz de buna inanıyor, seviniyor, buna göre oy vermeye hazırlanıyoruz.

Başka bir şey anlatayım. Bir tanıdığımın, bir üniversitemizde dört yıllık Türkçe Öğretmenliği okuyan 4. Sınıf öğrencisine: Derslerini, öğrendiklerini, hocalarını sordum. Verdiği birçok bilginin birkaçı şu: “Bu yıl bitiriyorum. Pandemi de araya girdi, dilbilgisi ve imla kurallarını öğrenemedik.”

Bu öğrenciye: Bana 2. Sınıfta okuduğunuz dersleri söyleyebilir misin diye bir soru sordum. O derslerden birisi  “Toplumsal Hizmet Uygulamaları” imiş.  Merakımdan: Bu dersin hocası akademisyen mi, size neler öğretti, dedim.

Cevap: “Prof. …. Kendisi derslere fazla girmedi. 20 şer lira para toplattı. O parayla köpek maması aldık, köpek besledik…”

Yine sordum: Bu toplum eğitimi mi, hayvan sevgisi mi? “Bilmem.” Bu derste başka ne öğrendiniz? “Hiç, hep aynı şeyi yaptık.” Böyle üniversite öğrenimi olur mu? “Oldu işte…” Bu ders ne kadar sürdü? Cevap: “Yarım dönem.”

Anlattıklarımı toparlayayım:

1-Politikacılarımızın pek çoğunda düşünce ve davranış düşüklüğü var. Böylelerinin yönettiği ülkede seviye yükselmez, düşer. Mutlu olmak için seviye yükselmeli, düşük seviyedekiler terk edilmelidir.

2-Türkiye’de dinî eğitim ve öğretim veren kurumlar ile “İslam’ı temsil ve tebliğ etmekle görevli olduğunu” iddia edenlerin de seviyeleri (dinî bilgileri, dinî kültürleri, dinî düşünceleri/felsefeleri) de düşük. Bu düşüklük yükselmedikçe daha kötü (aşağı) olacağız. İleride Türkiye’yi yönetmeye hazırlananların daha şimdiden bu konuya hazırlanmaları gerekiyor.

3-Verdiğim örnekten anlaşılacağı üzere eğitim-öğretimimizdeki seviyesizlik sırf ilk ve ortaöğretimde değil, yükseköğrenimde de var. Bunu yok etmek için herkesin, düşünmesi, sorumluluk duyması gerekiyor.

4-Denizlerin su seviyesi düştükçe kuraklık ve kıtlık artar. İnsanlığın, eğitimin ve dinin seviyesi düştükçe sürüleşiriz, reziller kral olup çıkar

Ezilmemek, insanca yaşamak için seviyesizliği önleyeceğiz.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!