Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Örtülü Sevr ve Muhtemel Tehlike

featured

Türk ulusu dincileri putlaştırdıkça, gençlerimiz dönemsel ideologların dolma tüfekleri oldukça, Anadolu halkı Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin safında yerini almadıkça, daha çok kayıp vereceğiz, Türkiye’miz bize zindan olacak. Kurtuluşun ilk iki adı şu olsa gerek: 1-Türkiye’deki gelişmeleri önyargısız değerlendirmek, 2-Sorumluluk duygusu taşımak.

Osmanlı’yı Orta Çağ kafası, kimliksizlik politikası, medrese kültürü, bilimden uzaklaşma, siyasi husumet (İttihat ve Terakki-Hürriyet ve İtilâf kavgası), bazı sultan ve yakınlarının dışa bağımlılıkları yıkmıştı.

Orta Çağ’ın Avrupası bilime karşıydı. Papa ve papazlar halkı sömürüyor, mezhep katliamı yaptırıyorlardı. Osmanlı 1517’den sonra eski Avrupa oldu; aklın yerini nakil ve bağnazlık aldı. Ebussuud Alevilerin can ve mallarının helal olduğu fetvasını verdi, Sünni-Şii harpleri yapıldı. Bir parti başkanı şimdi Ebussuud’u övüyor.

Osmanlı’yı yıkan etkenlerden birisi kimliksizlikti. Türkler dil ve kimliklerini kaybetmişlerdi; bir taraftan vatan için ölürlerken bir taraftan da sarayı beslediler. Bu arada azınlıklar safa sürdüler. O yıllarda Türk olmak utanç vesilesiydi. Padişahların anaları yabancıydı. Bu gerçekler bize Mondros ve Sevr antlaşmalarını dayattı. Hâlâ geçmişten ders çıkarmıyoruz. Tabiat kanunları ve bozulmuş inançların mahkûmlarıyız.

Osmanlı’nın İttihatçı-İtilâfçı kavgası, sultanların lüks hayatı ve yetersizlikleri bize intikal etti. Dünkü İngilizci yöneticilerin yerinde bugün BOP elemanları var. Bunlar Türkiye ve Ortadoğu ülkelerini pazarlıyorlar, parçalıyorlar. Parçalı ve yaralı Irak, Libya, Suriye bunların eseri. Bunların Vahdettin ve Damat Feritlerden farkları yok. İsrail bunlarla güçleniyor, Kürdistan’ın parkelerini bunlar döşüyor.

Emperyalistler ve Türkiye’deki maşaları öyle bir yol almışlar ki inanamazsınız, sarılmışız. “Dost, devrimci, millî, dindarsandıklarımızın çoğu kafeste keklik. Vicdanınızın sesini dillendirmeniz bile suç! Bölücü Kürtçülüğe karşı çıkan herkes “bozguncu.” “Türkiye halkları, halklara özgürlük, Türkiye Kürdistanı” gibi sloganlar kabul görüyor. Coşkun Başbuğ, Abdülkadir Selvi gibilerinin hedefinde İran var. Bazı üst düzey MHP ve AKP yöneticilerinin Batılı bölücülerle kucaklaşmalarıMustafa Kemal’in askerleriyizdiyen teğmenlerin biçilmeleri sıradanlaştı. 30 Ekim 1918, 10 Ağustos 1920 tarihleri güncelleniyor.

Böyle bir dönemde, Recep Erdoğan’ın “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla ana ve diğer muhalefet partilerine savaş açması şerre alamettir. Cumhurun başı ayrıştırıcı olursa bizi kim birleştirecek? Erdoğan dün, Doğu ve Güneydoğu’daki sorunlara “Kürt sorunu” demişti. Talimatlı gazeteciler bugün bu konu olgunlaştırıyorlar.

 Müslim Doğan adındaki ayrılıkçı Kürtçü 6.05.2025 günü Ulusal Kanal’da şunları söyledi: “Yeni bir toplum sözleşmesi yapmalıyız. Türkiye’de Kürtler anadilleriyle eğitim öğretim görmeliler. Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarına destek vermeliyiz.” Şu savrulmaları, Türkiye’nin geldiği yol ayrımı inanılır gibi değil.

Türk ulusu dincileri putlaştırdıkça, gençlerimiz dönemsel ideologların dolma tüfekleri oldukça, Anadolu halkı Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti’nin safında yerini almadıkça, daha çok kayıp vereceğiz, Türkiye’miz bize zindan olacak. Kurtuluşun ilk iki adı şu olsa gerek: 1-Türkiye’deki gelişmeleri önyargısız değerlendirmek, 2-Sorumluluk duygusu taşımak.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!