Öğrenciler! Türkiye’de TOPLUMSAL BİR DEĞİŞİMİ YAPMAK gerekiyor. Bunu siz yapın. Yapmazsanız, geleceğiniz daha kötü olacak. Hoşça kalın.
Kıymetli okurlarım, bu yazının muhatabı torun ve çocuklarımızdır. Onların okumasını sağlarsanız memnun olurum.
Sevgili öğrenciler,
Okula başlamadan önce toplumun hayatı dikkatinizi çekmemiştir. Sanırım okula başladıktan sonra insanların yaşayışları, alışkanlıkları siz düşündürmeye başladı.
Aklınız ermeye başladığında anne ve babalarınız, yakın akrabalarınız size: “Bozma, yıkma, temiz ol, düzenli ol. Büyükleri üzme” gibi söylediler, siz de bunlara uymaya çalıştınız. Öyle değil mi?
Şu bir gerçek ki, insanlar küçükken fazla savurgan, kavgacı, kaba, görgüsüz, kuralsız, zararlı değillerdi. Herkes çalışır, topluma zarar vermeden yaşamaya çalışırdı. Bu güzelliklere büyüklerimiz, yöneticilerimiz, öğretmenlerimiz katkı sağlamışlardı.
Bugün dünkü kadar iyi değiliz. İnsanlar birbirine karşı saygısızlar. Kavga, yalan, çalma, kandırma gibi kötü huylar artıyor. Sokaklar, caddeler, kaldırımlar, otobüs durakları, parklar dağınık. İşsizlik çok. Yabancılar bütünlüğümüzü bozuyor. Önceden edinilen kamu malları satıldı bitti. Şimdi tarla ve dağlarımız satılıyor.
Okulunuzdan ülkenizin gidişine kadar bir bakın. Bize sağlık veren her nesne, bizi yetiştiren herkes, bize kimlik veren devletimiz kirleniyor, eriyor. Bu gidişle, ileride mutlu olup olamayacağımızı düşünün, “gidiş kötü” derseniz, gidişe “dur!” deyin.
Bana: “Amca ben daha çocuğum. Beni kimse dinlemez, kimse benden korkmaz. Gücüm yok. Sen beni zora sokacaksın. Başıma iş açacaksın” demeyin. Siz isterseniz, tüm bozuklukları düzeltirsiniz. Anneniz evde su israfı mı yapıyor, “anne yapma” deyin. Anneniz günün birinde düşünecek, size hak verecektir.
Öğretmeniniz sınıfa tıraşsız, giysileri ütüsüz, ayakkabısı boyasız mı geldi: “Öğretmenim güzel görünmüyorsunuz. Düzenli olursanız sizi daha çok severim, size daha çok saygı duyarım” deyin. Sizden böylesi sözleri duyan öğretmeniniz sizin isteğinize uyacak, siz de daha düzenli yetişeceksiniz.
Otobüs durakları ve parklarda yetişkin, kılık kıyafeti düzgün kişilerin, içtikleri sigaranın izmaritini orta yerlere attıklarını, çevreyi kirlettiklerini görürsünüz. Böyle bir durumla karşılaşınca, o sigaracılara ders vermek için, adamın gözünün önünde izmaritini yerden alın, uygun bir yere atın ve sonra adama: “Böyle daha iyi oldu. Temiz ve çevreye saygılı ol” deyin. Göreceksiniz adam utanacak, bir daha böyle yapmayacak.
Toplu taşıtlarda kendinizden büyüklere yer verin. Arkadaşlarınızı da buna özendirin. Bu da bir güzelliktir. Bu güzelliği küçük yaşta iken huy edinin. Çocuklar kamu malını boşa harcayan, ortalığı geren, sevgi ve saygıyı azaltan bir sürü adam görürsünüz. Onları da eğitmeye çalışın. Oralı olmazlarsa, usulünce hadlerini bildirin.
Sevgili çocuklar, böylesi işleri hep tek başınıza değil, sizin gibi düşünen arkadaşınızla birlikte yapın. Böyle yaparsanız gücünüz, güveniniz artar.
Öğrenciler! Bu söylediklerim size tuhaf gelebilir. “Siz niye görevinizi yapmadınız da bize öğüt ve akıl veriyorsunuz” diyebilirsiniz. Haksız da değilsiniz. Bunları biz yapmadıysak siz yapın ve Türkiye’ye, dünyaya örnek olun.
Öğrenciler! Türkiye’de TOPLUMSAL BİR DEĞİŞİMİ YAPMAK gerekiyor. Bunu siz yapın. Yapmazsanız, geleceğiniz daha kötü olacak. Hoşça kalın.
