Recep Tayip Erdoğan (RTE) ekonomideki sıkıntıların suçlusunu buldu; faiz! O’na göre, “Faiz sebep, enflasyon sonuç. Nass var, nass!” diye bağırdı. “Ben sizi Müslüman’ca yönetmek istiyorum, desteğiniz sürsün” demek istedi.
Nass, herhangi bir konuda Allah ve elçisi Hz. Muhammed’in ortaya koyduğu kurallardır. Doğrudur, Allah ve Hz. Muhammed faizi yasaklamış, çalışmayı, dayanışmayı ve üretmeyi emretmiştir. Burada faizi tartışmayacağım, RTE’nin din, siyaset, ekonomi, kültür gibi alanlarda izlediği politikaları nasslar açısından değerlendireceğim.
- Faiz ile ilgili nass eskiden beri var ve sen Türkiye’nin 20 yıldır yöneteni olarak faiz ekonomisini uyguladın. Şimdiye kadar neden nass demedin? Nass aklına yeni mi geldi? Şimdi, bankalara hesap açtıranlara vereceğin “döviz kuruna göre kâr” mantığıyla nassı dolanacak, faizden kaçan Müslümanları banka faizcisi yapacaksın, öyle mi? “Çoğu haram olanın azı da haramdır” diye nass var. Din yine siyaset malzemesi. “Allah adıyla aldanmayın” diye nass var, nass.
- Ben ekonomici değilim ama bildiğim kadarıyla gelişmiş ülkelerin dünü ve bugünü bana şunu öğretiyor: Çalışma ve üretimin, bilim ve teknolojinin esas olduğu bir ülkede ekonomik sıkıntılar yaşanmıyor, taş üstüne taş koyan politikalar başarılı oluyor. Durum bu iken senin izlediğin politikalar Türkiye’de çalışma ve üretim değil, tembellik ve tüketim getirdi. Senin zamanında bilim ve teknoloji değil, hurafeler arttı. Sen üreten yatırımlarımızı sattın, TC’nin mirasını dağıttın, çalışabileceklere iş değil sadaka verdin ve milleti tembelliğe alıştırdın. Bunlar da nasslara aykırı. Bu alandaki nassları nere koyacaksın?
- RTE dövizin yükselişini durdurmak için bir sistem (?) getirdi. Bu sisteme göre, elinde TL olanlar paralarını bankalara koyacaklar, bankalar hesap sahiplerine dövizin artışından aşağı olmamak kaydıyla para sahiplerine kar verecekler. Nasslarda: “Emek harcamadan, aynı cinsten malı cins ve miktarından fazla olarak elde etmek faizdir/haramdır” diye bir kural var. İnsan öğrenecek ve uygulayacaksa, nassların hepsini öğrenir ve uygular.
- Nasslarda; “Zina haramdır” diye bir kural var. RTE olarak sen, “AB’ye girme” sevdasıyla, Avrupalılar istedi diye, 01.03.1926 tarih ve 765 sayılı, zinayı suç sayan yasada değişiklik yaparak (26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı yasa ile) zinayı suç olmaktan çıkardın. Şimdi zina ve ahlaksızlıklar aldı başını gidiyor. Bu durumda, suç kimin, Yaratan size haramı kaldırma hakkını verdi mi?
- Sayın RTE, AB’ye girmek için Avrupalılar Türkiye’den domuz eti’nin kasaplık etler arasına girmesini istediler. Siz de kendi döneminizde T.C. Ziraat Bankası’nın 11.10.2006 gün ve 6943 sayılı genelgesiyle domuz etini kasaplık et (gıda) listesine aldınız, domuz besleyicilerine, domuz başı belli miktarlarda para ödemeye başladınız. Bu uygulamanız sürüyor. Peki, domuz etinin haramlığı konusunda bir nass yok mu? Var. “Domuz eti yemeyin” diyen nasslar var.
- ABD ve bazı AB ülkeleriyle birlikte Irak, Suriye, Libya gibi halkı Müslüman olan ülkelerin işlerine karıştınız. Bu karışma ve ABD’nin yanında olmanın sonucunda on binlerce Müslüman erkeği öldü. Binlerce Müslüman kadının namusu kirletildi. Hani “Müslüman Müslüman’ı düşmana teslim etmez (Nass) di”, “Müminleri bırakıp kafirleri dost edinmeyin” diyen nasslar vardı? Nasslar sadece sıkışınca kurtulmak için değil, hayatın her alanında, özellikle bağımsızlık hamlelerinde, emperyalizme karşı dik durma günlerinde de lazım. Bu alanda sayısız nass var nass!
- Madem konumuz nass, bir de Türkiye Müslümanlarını ilgilendiren birkaç nassa değineyim. Dinde, “Aklınızı kullanın. Münafık ve riyakarlara kanmayın. Dünya malına aldanmayın (Beş paralık çıkar için satılmayın). Mümin bir delikten iki kere (yılana) sokulmaz. Öngörülü olun…” gibi birçok nass var. Türkiye Müslümanlarının (ve tabii Türkiye’nin) bugün için en çok dikkat edecekleri nasslar, böylesi nasslar olmalıdır.