Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Kurtuluş Savaşı Gezisi 2018 (32)

Kurtuluş Savaşı Gezisi 2018 (32)
Yörük Ali Efe
 
Kurtuluş Savaşı’ndaki Aydın’ı konuşurken Yörük Ala Efe’den biraz söz etmek gerekiyor. Ulaştığım kaynaklardan bir özet veriyorum.
 
 
Efelik:
 
“Zeybek topluluğuna “çete”, çetenin içinde yer alan bireylere “zeybek”, çetenin başında bulunan zeybeğe “efe”, çetenin diğer üyelerine “kızan” denilmektedir.  “Zeybeklik geleneği; yoksulun, kimsesizin yanında olan, zulme başkaldıran bir kahramanın kendine özgü davranış biçimlerini, gelenek-göreneklerini, giyim tarzlarını, türkülerini ve danslarını içerir.”
 
Efeliğin ilk kez 16. Yüzyılın Osmanlı yönetiminde devlet otoritesinin zayıfladığı Celâli ayaklanmaları sırasında ortaya çıktığı söylenir. O dönemin Anadolu topraklarında başlayan haksızlık ve hukuksuzluk Cumhuriyet döneminin ilk yıllarına kadar sürmüş; hukukun üstünlüğüne dayalı kanun devleti (T.C.) kurulduktan sonra Efelik tarih olmuştur.
 
Köroğlu destanındaki, “Tokat kervanından aldım bakırı/İncitmeyin fukarayı fakiri” dizesinde görüldüğü gibi efelik geleneğimizde fakir-fukaraya, kimsesizlere sahiplenme var. Yine Köroğlu destanındaki, “Ben bir Köroğlu’yum dağda gezerim/Esen rüzgârlardan hile sezerim” ifadesi, efelerin çokça dağlarda yaşadıklarını anlatır. Kafalarımızdaki algıya göre dağlar özgürlük ve kahramanlığın kadim/eski mekânlarıdır. Hatırlayalım, İttihat ve Terakki’nin özgürlükçü, baskı ve zulme başkaldıran öncüleri de dağlara çıkarak emellerine ulaşmayı denemişlerdir.  
 
 

Yörük Ali Efe:
 

Yörük Ali 1895 yılında, Aydın ili Sultanhisar ilçesi Kavaklı köyünde doğmuştur. Babası Sarıtekeli aşiretinden İbrahimoğlu Apti, annesi Yörüklerin Atmaca aşiretinden Fatma’dır. Yörük Ali 1919 senesinde dağdan inmiş, Kuvay ı Milliye’ye katılarak büyük yararlıklar yapmış, 1928’de Yenipazar’a taşınmış, 1951’de tedavi için gittiği Bursa’da vefat etmiş, vasiyeti üzerine Yenipazar’da toprağa verilmiştir. Milli Mücadele’deki hizmetleri nedeniyle Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyasıyla ödüllendirilmiştir.
 
Yörük Ali efeliği kadar alçak gönüllü bir insandır. Kurtuluş Savaşındaki rolü ile ilgili olarak yapılan övgülere verdiği şu yanıt O’nun kişiliğini yansıtır. “Bazı kimseler savaş zamanında yapılan işlerin birçoğunu bana ve başkalarına mal ederler. Bu yanlıştır. Bir kişinin, beş kişinin böyle büyük davalarda ne ehemmiyeti olur ki? Gönlünde vatan muhabbeti taşıyan her vatansever o günlerde bizim gibi düşünmüş, bizim gibi duymuş ondan sonra da bizimle beraber olmuştur.
 
Yurdumuz Yunanlılar tarafından işgal edilmeye başlayınca Yörük Ali Dağdan şehre inmiş, kurtuluş savaşımıza katılmıştır. Sultanhisar’a 2 km uzaklıktaki Malgaç Demiryolu Köprüsü’nü ve orada bulunan Yunan birliğini imha etmiş, Yunanlılara büyük kayıp verdirmiştir.
 
Yunanlılar Aydın’ı 27 Haziran 1919’da işgal ettiklerinde Yörük Ali Efe’nin kuvvetleriyle karşılaştılar. Şehir içinde ev ev, sokak sokak yapılan kanlı çarpışmalarda, Yunanlılara yardım ve yataklık eden epeyce bir “eşraf, ümera” bulunduğu için Yörük Ali Efe ve kızanları bayağı kayıp verdi. Buna ışık tutması açısından şu olayı anlatayım:
 
Düşman şehrin önemli noktalarına yerleşmiş. Şehri kurtarmak için gelen kızan ve askerlerimiz nereden geldiğini bilemedikleri kurşunlarla şehit olmaktalar. Bu kurşunların bir minarenin içine yerleştirilen makineli tüfekten çıktığını anlayan Yörük Ala Minarenin aydınlatma deliğini nişan alır, attığı tek mavzer kurşunuyla içerideki Yunanı öldürür.
 
Yörük Ali alçak gönüllü olduğu kadar çok da dürüsttür. Kızanlarına tembih eder, halktan aldıkları para ve yiyecekler için bile, sonra ödemek üzere “senet” verdirtir, kimsenin hakkını yemez. Efelik geleneğinde çok dikkat edilen-uyulan-davranış biçimlerinden birisi de başkalarının namusuna saygı duymak, ahlaki düşkünlük göstermemektir.
 
Yörük Ali’nin Aydın dağlarında efelik yaparken yörede bir de Demirci Mehmet Efe var. Mehmet Efe daha çok ovalarda yaşar, Yörük Ali’den daha yaşlıdır, efelikte kıdemlidir. İkisi arasında biraz de rekabet vardır. Mehmet Efe’nin bazen halkın mal güvenliğini ihlal ettiği duyulur, bu yüzden Yörük Ali Demirci Mehmet Efe’den pek hoşlanmaz. Ancak gün birlik günüdür. Albay Şefik Bey’in ve diğer üst düzey komutanların çalışmalarıyla, Atatürk’ün de ilgilenmesiyle bu ikilik ortadan kaldırılır, Mehmet Efe ve kızanları rızalarıyla, Yörük Ali’nin komutasında, düşmana karşı birlikte mücadele verirler.
 
Yörük Ali’nin Aydın ve çevresindeki “çete savaşı” Yunanlıların Anadolu içlerine girmesini geciktirmiş, daha büyük acıların yaşamamızı önlemiş, Kurtuluş Savaşı’na daha iyi hazırlanmamızı sağlamıştır.
 
Aydın’dan Denizli’ye gelirken Yörük Ali’nin memleketi Yeşilhisar’a saptım, Efe’nin kabrini ziyaret ettim. Tatil güne rastladığım için Efe’nin evine/müzesine giremedim. Görevliden öğrendiğime göre orada Yörük Ali’nin hizmetlerini anlatan bir kitapçık yahut broşür yok, Yörük Ali anılmıyor. Eskiden anma varmış, sonra kalkmış. İlk ve son kez 2000’in başında, ziyaretçilere Efe ile ilgili bir kere broşür verilmiş, bir daha verilmemiş. Kahramanlarımızın hizmet ve hatıralarını sürekli anmakta yarar var. Allah rahmet etsin.  10.01.2018
 
 
Devamı var

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!