Konya’da 1.500-2.000 metre karelik bir arsa üzerine, her katı 300-400 metrelik, 3-4 katlı bir bina yaptırmak o binayı bu ailelere tahsis etmek Konya Büyükşehir Belediyesi için zor değildir. Bu binaya şehit ailelerimiz yerleşseler, nikah, nişan ve düğünlerini orada yapsalar, dışarıdan gelen konuklarını ağırlasalar, icabında salonlarını kiraya verip binalarının giderlerini karşılasalar, nasıl olur?
1994’te görevim gereği Meram İlçemizin merkez, kasaba ve köylerini gezerken birkaç şehit ailesiyle tanışmıştım. Bir şehit annesinin anlattığı şu olayı hiç unutmam:
“Oğlum askerdeydi. Bir gün sabaha karşı bir rüya gördüm. Önümde bir AL BAYRAK var, dalgalanıyor. Her taraf kıpkırmızı. Uyanıverdim. Ö gün öğleye doğru haber geldi ki, oğlum tam o saatte şehit edilmiş. Cenazesini aramaya gittiklerinde, oğlum dizleri üstünde, elindeki silahını bırakmadan ölü halde bekliyormuş…”
Şehit aileleri ile ilgilenirken çok acılı olay ve hatıralar öğrenmiş, bu aileler ve dernekleriyle güzel birlikteliklerimiz olmuştu. Bu yüzden sonraları Konya Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili birimlerine gittim, belediyenin bu aileler için çok amaçlı bir dernek binası yaptırmasını istedim.
İlgilenen olmadığı gibi merkezdeki bir belediye, aylık kirasını ödeyemediği için şehit ailelerini belediyenin binasından çıkardı. Konu ile ilgili düşüncelerimi Konya’nın eski Büyükşehir Belediye başkanı Tahir Akyürek’in yönetimine de iletmiştim. Sonra belediye bu derneklere (Konya’da iki dernek var) birer bina tahsis etti, bazı katkılar da sağladı.
Şehit ailelerine verilen bu destek iyiydi ama yetersizdi. Konuyu yerel gazetelerde iki-üç kez yazdım; belediye ve Konyalıların bu ailelere ödenecek çok vicdan borcu olduğunu hatırlattım. Hala bir ses çıkmadı ama belediyenin ses çıkardığı, yeterince hizmet ve destek verdiği bazı dernek, kesim ve kişiler var. Örneğin Konya Belediyeleri hakimler için “Hâkim”, gazeteciler için “Gazeteciler Cemiyeti”, avukatlar için çok güzel “Baro” binası yaptırıyor. Konya Büyükşehir ve merkez ilçe belediyeleri bazı tarikat ve cemaatlere, yandaş dernek ve vakıflara elindeki güzel ve müstakil binaları tahsis ediyor. Konya Büyükşehir Belediyesi Suriyelilere hizmet eden bir derneğin kirasını bile ödüyor.
Burada soralım: Sizin amaç ve göreviniz tüm Konyalılara eşit hizmet mi, yandaşlık ve gelecek/oy hesabı mı? Yargıya işiniz düşerse sıkıntınızı çözdüreceksiniz, medya desteğiyle propaganda yapacaksınız, bu yolla tarikat ve cemaatlerden, yandaş derneklerden oy alacaksınız; ayırım ve riya dolu ömrünüzü uzatacaksınız. Ancak şehit ailelerine üvey evlat işlemi yapacaksınız, öyle mi? Yapmayın, ayıp oluyor.
Hâkim, savcı, avukat ve gazetecilere hizmet binaları yapılmasın demiyorum. Yapın ama aynı binayı şehit ailelerine de yapın. Türkiye’de, en çok hizmet ve hürmet edilecek bir kesim varsa şehit aileleridir. Konya Büyükşehir ve merkez ilçe belediye yöneticilerine yine öneriyorum; gelin bu ailelere vicdan borcumuzu ödeyelim.
Konya’da 1.500-2.000 metre karelik bir arsa üzerine, her katı 300-400 metrelik, 3-4 katlı bir bina yaptırmak o binayı bu ailelere tahsis etmek Konya Büyükşehir Belediyesi için zor değildir. Bu binaya şehit ailelerimiz yerleşseler, nikah, nişan ve düğünlerini orada yapsalar, dışarıdan gelen konuklarını ağırlasalar, icabında salonlarını kiraya verip binalarının giderlerini karşılasalar, nasıl olur?
Bu güzel hizmet Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya il ve ilçe müftülükleri ve halkımızın birlikteliğiyle de yapılabilir. Belediye ve müftülükler adım atarlarsa halkımız umulanın üstünde destek verir. Her cuma günü, cemaatten “hayır ve dini hizmetler için” para toplayan müftülükler birkaç kez de “Şehitlerimize minnet borcu olarak” para toplasa halkımız borcunu öder.
Şehit ailelerimizin onurlu ve gönüllerinin tok olduğunu bu yazımdan dolayı, “Bizim böyle bir istek ve derdimiz yok” diyeceklerini duyar gibiyim ama yine de bu düşüncemi gündeme getirmekten kendimi alamıyorum.
Burada Konyalılardan bir talebim var. Belediye ve müftülükler bu önerime sahip çıkmazlarsa hepimiz birlikte sahip çıkalım, bu konunun takipçisi olalım.
İnsanın isteyip de yapamadığı bir şey yoktur.