Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

KONYA MİLLÎ EĞİTİM’DE AKIL TUTULMASI

KONYA MİLLÎ EĞİTİM’DE AKIL TUTULMASI

4 ay kadar önce Türk Anadolu Vakfı’na gittim. Küçük yayınları varmış, onlardan verdiler. Vakfın Genel Müdürü Ahmet Ağırbaşlı tarafından hazırlanan, “İmam-Hatipli Kardeşim SEN” kitapçığından birkaç cümle aktarayım:

 

“1 Kasım 1928 tarihinde yapılan alfabe değişikliğiyle toplumun ve özellikle genç kuşakların Kur’an-ı Kerim, Fıkıh, Kelam ve diğer İslâmî ilimlere erişme imkanı ortadan kaldırılmış…” (s. 6) “Devrin ilk Maarif Vekillerinden Mustafa Necati Konya’ya gelmiş ve Latin harflerinin üstünlüğünü anlatmak üzere bir konferans düzenlenmişti… İlanlarda: “Eski harflerle birlikte Kur’an’ı da tarihe gömdük yazıyor ve konferansın ertesi günü saat 10’da verileceği belirtiliyordu. Akşam yemekten sonra Bay Necati ani bir apandist krizine yakalandı, ameliyat edildi… Bay Necati kurtulmuş, fakat haddini aşarak Kur’an’a dil uzatmıştı… Gece yarısı Bay Necati’nin yatağı yan demirinden kırıldı, hasta yere düştü. Ertesi gün saat 10’da yani konferansın yapılacağı bildirilen saatte öldü…” (s. 27)

***

Meram ilçesinde Mustafa Necati İlkokulu vardı. Okulun adı iki yıl kadar önce Osman Bey Ortaokulu oldu. Önünden geçerken, 14.04.2022 günü okula girdim. Müdür Yardımcısına okuldaki isim değişikliğinin sebebini sordum. “Mustafa Necati iyi bir adam değilmiş. Halk Partiliymiş. Yaramazmış. Okulun adı falan valiyle de karıştırılıyordu. Bu yüzden adını değiştirdik” dedi.

***

ANLATTIKLARIMI YORUMLAYAYIM

 

1-Ahmet Ağırbaşlı’nın yazdıkları İslam ahlakıyla uyuşmuyor. Üslubu kışkırtıcı, kin ve  nefret dolu, birliğimizi bozucu. Cumhuriyetimizin kurucu ve kazanımlarına saldırıyor. Bu anlatımlarda karartma, dincilik, emperyalizmin ağına takılma var. Ağırbaşlı ve arkadaşları daha önce, TİMAV’DA (Türkiye İmam-Hatipliler Vakfı) görevli iken bir minareye on altı yıldızlı AB bayrağını sarmışlar, AB’ye girmekle din hürriyetine kavuşacağımızı iddia etmişler, bu düşüncelerini 21.01.2008 günlü İngiliz Telegraph gazetesinde  açıklamışlardı.

 

2-Mustafa Necati Atatürk’ün saygı duyduğu bir Kuva-yi Milliyecidir. Bayındırlık, Adalet, Milli Eğitim Bakanlığı yapmış büyük bir devlet adamıdır. Milli eğitimimize büyük hizmeti olmuştur. Konya’da öldüğü, “Kur’an’a dil uzattığı için öldü” iddiaları asılsızdır. Okulun adı, bir valinin adını taşıyan okulla karıştırıldığı için değiştirilmiş. İnsan biraz samimi ve iyi örnek olur. Bir vali ile Mustafa Necati’yi siz nasıl aynı terazide tartarsınız? Mustafa Necati kim, o vali kim. Kendisini Mustafa Necati’ye tercih ettiğiniz vali, Tahtakale kabadayıları gibi ayakkabısının ökçesine basarak gezerdi. İnsanlar ilim ve irfan sahibi olmazlarsa böyle konuşurlar.

 

3-Sözünü ettiğim kitapçığı evimde gören bir tanıdığımın İmam-Hatip Lisesine giden öğrencisi: “Bunu bizim okulda dağıttılar” dedi. Böylesi fikirlerin İmam-Hatipleri pilot bölge seçmesi tehlikelidir. İmam-Hatip, İlçe ve il Milli Eğitim Müdürleri buna nasıl göz yumarlar, o müdürler bu olayın neresindeler?

 

4-Mustafa Necati İlkokulu’nun adı niye değiştirildi? Müdür Yardımcısının söyledikleri bir yönetici ve öğretmene yakışmıyor. Yeni kurulmuş bir Cumhuriyet var, daha çok partili sisteme bile geçilmemiş. Adam Atatürk’ün yanında yer almış, bu suç mu? Bir eğitim yöneticisi bu kadar sığ düşünceli, bu kadar politik beyinli olmamalı.

 

5-Ayın dünya ile güneşin arasına girmesine “güneş tutulması” denir. Güneş tutulduğunda dünya kararır; güneşten ışık, ısı ve enerji alamaz. Güneş hep tutulu kalsa dünya biter. Öğretmenlerin aydınlığa kapalı olmalarını “Akıl tutulması” diye niteleyebiliriz. Akıl tutulması güneş tutulması kadar tehlikelidir. Öğretmenlerimizin çoğunda AKIL TUTULMASI var. Bağnazlık, yobazlık, cahillik, tarafgirlik, ilkesizlik gibi eksiklikler birçok öğretmenimizde var. Öğretmenlerin okullarındaki görünüşlerine bakınız; öğretmenden başka herkese benziyorlar. Saç-sakal tıraşları, giyimleri perişan, öğrencilerine kötü örnekler. Evinizde ve dışarıda nasıl isterseniz öyle giyinin ama okulunuzda; “Bozkırlı  Berduş Recep”, “Çoban Hüseyin”, “Arsız Nimet” gibi olmayın. Üç-beş gün önce Recep Erdoğan’ın iftar yemeğine katılan öğretmenleri gördüm, görünümleri güzeldi, bir “Eğitimci” gibiydiler. Saray’da beyefendi, sınıfta “Medrese Mollası” gibi görünmek. Böyle kişilik, böyle eğitimcilik olmaz.

 

6-Buraya üç tane fotoğraf koyuyorum. Birisi Ahmet Ağırbaşlı’nın TİMAV’DA görev  yaparken, vakfın sitesinde uzun süre kalan on iki yıldızlı (Havarili) minare resmi, diğer ikisi Atatürk ve Mustafa Necati’nin resmi. On iki yıldızlı resmi “Dindarlık-İslamcılık” yapanların beyin röntgeni olsun olarak, Atatürk ve Mustafa Necati’nin fotoğraflarını da: “İyi bir öğretmen nasıl görünmeli” sorusuna cevap olarak koyuyorum. Takdir sizin.

 

Açıklama:

1-Ben de bir öğretmen emeklisiyim. Bu yazıyı meslektaşlarımı kötülemek için değil; kişilik ve mesleğimizi koruyalım diye yazıyorum.

 

2-Yazdıklarımı ve bundan sonra yazacaklarımı kamuoyu ile paylaşmadan önce, Konya’nın valisine baş başa anlatayım dedim. Biri sekreterlerinden, diğeri özel kaleminden olmak üzere iki kez randevu istedim. Kabul görmeyince yazmak durumunda kaldım.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!