Yusuf Dülger
Yusuf Dülger

Konya Kız Öğretmen Okulu ve Konya Büyükşehir Belediyesi

featured

Konya Kız Öğretmen Okulu’ndan mezun emekli birkaç bayan öğretmenle sohbet ettim. Mutluluk ve hasret dolu anlatımları oldu. Birisi, Mustafa Kemal’in bu okulda söylediği sözlerden birisinin önceleri duvarda asılı olduğu halde bugün kaldırıldığını, sebebini sorduğu vakit “bilmeyiz” yanıtı aldığını söyledi. Bir başkası oradaki Atatürk Büstünün söküldüğünü anlattı.

Konya’da düşünce, insanlık, millî kültür, millî eğitim vb. birçok alanda eksiklikler var. Bunları Konya Büyükşehir Belediyesi’nde de görüyoruz. Önce genel bir giriş yapayım, sonra örneklerini vereyim.

Osmanlı yönetimi önceleri ilme önem veriyordu ama zamanla cehalete yöneldi. Bunun önemli bir nedeni, “bu dünya geçici ve değersiz, öbür dünya sonsuz ve değerli” görüşüdür. Osmanlı’da bir eksiklik daha vardı, “erkekler okumalılar, kadınlar okumasalar da olur” düşüncesi. Bunların sonucu olarak, yıkılan Osmanlı’da okur yazar oranı erkeklerde yüzde 6-7, kadınlarda 3-4 idi.

Osmanlı’nın saray ve çevresindekilerle büyük şehirlerde yaşayanlar okur yazar olma imkanına sahipken sarayın dışındakiler bundan mahrumdu. Çocuklar camilerde, küçük köy odalarında, birkaç kısa sure ve dua ezberlerler, yetişkinler savaşlarda ölür, sarayı beslerdi. Osmanlı döneminde dönme ve devşirmeler rahat, yerli halk rezildi.

Fatih döneminde nitelikli insanlar yetiştiren medreseler sonradan akıl ve bilim düşmanı, mezhepçi ve asalak kuşaklar yetişmeye başladılar. Medreselerin öğrenim dili Arapça, kültürü, dünya ve İslam’ın gerçeklerine aykırı idi. II. Abdülhamit döneminde Darülfünun baş müderrisi Hoca Tahsin Efendi halka gökyüzü, makine, sanayi gibi konularda bilgi verdirttiği için medrese hocalarının, “halkın inancını bozuyor” şikayetiyle görevden alındı.[1] 1875’te Isparta’da açılan kız ortaokuluna bayan öğretmen bulunamayınca yaşlı bir zat atandı. Bu zatın ölümünden bayan öğretmenin bulunduğu 1907 yılına kadar okul kapalı kaldı.[2]

Osmanlı’nın kötüye gittiğini gören bazı devlet adamları harekete geçtiler. Tanzimat (1839), Birinci Meşrutiyet(1876) ve İkinci Meşrutiyet(1908) hareketlerini gerçekleştirdiler. Burada eğitim öğretim, sosyal ve kültürel alanda atılan adımların birkaçını hatırlayalım. Medreselerin müfredatına müspet ilim, Türkçe, Türk tarihi bibi dersler kondu. Kız çocukları için kız orta okulları, kız liseleri, kız öğretmen okulları açılmaya, eğitim millî olmaya başladı.

Kız çocuklarını okutacak öğretmenlerin yetiştirilmesi için ilk olarak İstanbul’da(1870) Dârü’l Muallimâtı (Kız Öğretmen Okulu) açıldı. 1913’te çıkarılan geçici kanuna göre ilkokullar parasız ve mecburi oldu. Edirne, İstanbul, Bursa gibi illerimizde Kız Öğretmen Okulları açıldı. 1915 yılı Eylül ayında (Mevlâna Türbesi civarında) Konya Kız Öğretmen Okulu açıldı. Bu okul 1924’te kendi binasına taşındı. 1984-2019 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü[3] oldu.

Konya Kız Öğretmen Okulu I. Dünya Savaşı ve Millî Kurtuluş Savaşı yıllarında önemli olaylara sahne olmuştur. Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti kuruluş toplantısını 10 Ocak 1919 günü Konya Kız Öğretmen Okulu’nda yapmış, Mustafa Kemal 2 Nisan 1922 günü bu okulu ziyaret etmiş, öğrenciler Yunan zulmünü anlatan bir piyes oynayıp, “Yüksel Ey Kadınlık” marşını söylemişler. Bir öğrenci “Türk Diyor ki” şiirini okumuştur. 20 Mart 1923’te Konya’ya gelen Mustafa Kemal’i Kız Öğretmen Okulu ve diğer kız okullarının yöneticileri karşılamıştır. O yıllarda Vilayet Umum Meclisi’nden bir üye, “okulun kapatılması” için önerge sunmuş ancak başaramamıştır. Mustafa Kemal 19 Ekim 1925 günü bu okulu yine ziyaret etmiş, izlenimlerinden duyduğu memnuniyeti belirtmiştir.[4]

Konya Kız Öğretmen Okulu’ndan mezun emekli birkaç bayan öğretmenle sohbet ettim. Mutluluk ve hasret dolu anlatımları oldu. Birisi, Mustafa Kemal’in bu okulda söylediği sözlerden birisinin önceleri duvarda asılı olduğu halde bugün kaldırıldığını, sebebini sorduğu vakit “bilmeyiz” yanıtı aldığını söyledi. Bir başkası oradaki Atatürk Büstünün söküldüğünü anlattı.

Ben 1971’de farklı dersleri vererek Konya Kız Öğretmen Okulu’nu bitirmiş, o diplomayla bir yıl ilkokul öğretmenliği yapmıştım. 2024’te Konya Tanıtım Merkezi’ndeki görselleri görmeye gittiğimde, tarihi ve kocaman binanın verimsiz kullanıldığını görmüştüm. 12.04.2025 günü, “Mukaddes Emanetler” diye öve öve reklâm ettikleri bölümü göreyim diye bir daha gittim. Çıkışta okulun eski giriş kapısı tarafı (Doğu) ve bahçesini görmeye yönelince, güvenlikçi koşarak arkamdan geldi, “o tarafa geçmek yasak” dedi, salmadı. Sebebini sordum. “O tarafa kimseyi salmıyoruz, buradan araba geçer, trafik kazası tehlikesi var” yanıtını aldım. Şaşırdım. Koskoca alan, şu anda araç filan gelip geçmiyor. Bu nasıl gerekçe dediysem de bırakmadı.

Geçen yıl oraya gittiğimde içeriden üst kata çıkmak, girdiğim sınıfları görmek istediysem de “yukarısı başkan odası, çıkmak yasak” dediler, salmadılar. Konya Büyükşehir Belediyesi tarihi, ilmi ve millî bir sembol olan Kız Öğretmen Okulu’na “TAŞ BİNA” dedi. Yazacağım başka şeyler var. Bina ve geçilmesi yasaklanan alan ile ilgili bir kanaatin oluşması için çektiğim bir fotoğrafı buraya koyuyorum

 


[1] Hasan Ali Koçer, Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi, s. 109-110. Millî Eğitim Bakanlığı Yayını, İstanbul 1974

[2] Yahya Akyüz, Türk Eğitim Tarihi, s. 151. Pengem A Yayını, Ankara 2005

[3] İsmail Doğanalp, Konya Kız Öğretmen Okulu, s. 21-22. Konya Büyükşehir Belediyesi Yayını, Konya 2022

[4] İsmail Doğanalp, a.ge.e. s. 22-25

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!