Burada bir de kendi geçmişimize bakalım. Büyük Selçuklu Devletinde beylikler, Osmanlı Devleti eyaletler oluştuktan sonra yıkıldı. Bugünün sömürgecileri içimizdeki bazı basiretsiz politikacıları kullanarak, “özerklik” telkinleriyle Türkiye’yi parçalamak istiyorlar, “demokrasi, insan hakları” gibi dayatmalarda bulunuyorlar. Tarikat, cemaat ve vakıflar içeriden “inanç özgürlüğü” diye dayatılıyor. Bu masum taleplerin sonunda Türkiye; bir Endülüs, bir Büyük Selçuklu, bir Osmanlı gibi olur mu olmaz mı?
31 Ağustos 2024. Elâzığ’dan Bingöl’e giderken bir iki kişiyle tanışıp konuşmak için Gezin köyüne saptım. Caminin önünde oturan birisiyle tanıştık, köyün imamı imiş. Iğdır İlahiyat Fakültesi’ni bitirmiş, Endülüs Emevi Devleti konusunda yüksek lisans yapmış, çalışmasının bir kısmını Endülüs’te yapmış. “Hocam, bu konu ilgi alanınız olduğuna göre, Endülüs Emevi Devleti niçin, nasıl yıkılmış, biraz anlatın” dedim. Şunları söyledi: “Müslüman Araplar Endülüs’ü sadece 1.200 kişilik bir orduyla almışlar. Sonra çoğalmışlar, güçlenmişler. Zamanla zayıflamışlar, çökmüşler. 1.200 kişiyle girdikleri İspanya’dan 1.000.000 (bir milyon) kişiyle yenik çıkmışlar.”
Ben, “niye yenilmişler?” diye sorunca şu açıklamaları yaptı: “Birbirlerine düşmüşler, çok bölünmüşler. Makam, mevki kavgasıyla, iç çekişmelerle zayıflamışlar. Beyliklere dönüşmüşler, özerk bölgeler kurulmuş. Devlet yıkıldığında yirmi (20) kadar beylik varmış. Yenilgi ve çöküşün asıl nedeni bu” dedi. İçini çekti, şu bilgiyi de verdi:
“Taht kavgası yüzünden Müslüman beyliklerin bir ikisi Hristiyan İspanyollarla bir olmuş, kendilerini yemişler…”
Araya girdim, “demek bizdeki gibi onlardan da FETÖ çıkmış öyle mi?” deyince “öyle” dedi, devam etti: “O zaman Osmanlı Devleti’nin başında Cem Sultan var. Ama Osmanlı’da da taht kavgaları yaşanıyor. Cem kardeşlerini öldürtüyor. İsrail Filistin’de katliam yapıyor, Müslümanlar birbirleriyle uğraşıyor, Filistin’e yardım eden yok…”
Ben, “o günkü Müslüman bir iki beyliğin başkanı ile bugün bizdeki BOP Eşbaşanı birbirine bayağı benziyor, öyle mi?” dedim. Hoca sustu, gönülsüz olarak, “Türkiye bugün hala İsrail ile ticaret yapıyor, anlaşılır gibi değil” dedi.
***
Burada bir de kendi geçmişimize bakalım. Büyük Selçuklu Devletinde beylikler, Osmanlı Devleti eyaletler oluştuktan sonra yıkıldı. Bugünün sömürgecileri içimizdeki bazı basiretsiz politikacıları kullanarak, “özerklik” telkinleriyle Türkiye’yi parçalamak istiyorlar, “demokrasi, insan hakları” gibi dayatmalarda bulunuyorlar. Tarikat, cemaat ve vakıflar içeriden “inanç özgürlüğü” diye dayatılıyor. Bu masum taleplerin sonunda Türkiye; bir Endülüs, bir Büyük Selçuklu, bir Osmanlı gibi olur mu olmaz mı?
Bunu düşünelim.
Devamı var