Anlattıklarım doğudaki yurttaşlarımızın çok misafir sever, insani duygu ve davranışlarla dolu olduklarını gösteriyor. Doğruyu konuşacaksak, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki insanlarımız, doğudaki insanlarımız kadar sıcak kanlı değiller. Küçükken köylerimizde yolcuların yattığı Köy Odaları vardı. Köye gelen yabancıları orada ağırlarlardı. Şimdi o gelenek kalktı. Bugün doğudaki yurttaşlarımızın önceden hiç tanımadıkları insanları evlerine götürüp ağırlamaları Köy Odası geleneğinden çok daha güzel ve ileri bir insanlık örneğidir.
Doğu Anadolu’da gezerken dikkatimi çeken ilk gerçek, oralardaki insanların çok içten, cana yakın ve yardım severlikleri oldu. Kendilerine bir adres, devlet dairesi yahut yol sorsanız, iyice anlatıyor.
Kırk bir yıl önce Karakoçan’da görev yaptığım okulun bahçesinde gezinirken birisi geldi, “hayrola, ne yapıyorsunuz” diye sordu. “Yabancıyım, geziyorum, geçmişte bu okulda çalışmıştım” deyince, “gelin bu gece misafirim olun” dedi. Oradan dinlenmek için ilçedeki bir parka gittim. Bizi izleyen bir bayan eşime, “galiba yabancısınız, yorgunsunuzdur, gelin bu gece bizde yatın” teklifinde bulundu.
Tunceli’de yabancı olduğumuzu gören birisi, bizi evinde misafir etmek istedi. İldeki bir kamu binasında özel güvenlikçi olarak çalışan bir genç, öğretmenevinde yer bulamadığımızı öğrenince bana, “bu saatte yer arayıp durmayın, şurada yatın” diyerek kurumun salonunu açtı, yastık ve nevresim getirtti. Ben, “burası kamunun, ücretini ödeyeyim” deyince: “Ne ücreti hocam, yıllarca devlete hizmet etmişsiniz. Bu kadarı da devletten olsun” diye karşılık verdi.
Bingöl’de, ilin kültür ve geçmişi ile ilgili yayın bulmak için gittiğim bir devlet dairesinde görevli üst düzey bir yetkili, bizi misafir edebileceğini söyledi.
Mardin’de, öğretmenevini sorduğum genç bir bayan, “yorgunsunuzdur, evimiz müsait, bizim evde yatın” deyince durakladım. “Şaşıracak ne var, evliyim, eşim sağlıkçı. Çağırırım gelir, birlikte gideriz” yanıtını verdi. Mardin İl Kültür Müdürlüğü’nde bir yetkilinin sorması üzerine; öğretmenevinde yer yokmuş, başka bir yerde kalacağım dedim. Adam, “oturun, bilmediğiniz yerde dolaşıp durmayın” diyerek beni oturttu, telefonla bir misafirhaneden yer buldu, orada geceledim.
Bir sabah, Suruç Öğretmenevinden çıktıktan sonra, yol tarifi yaptırmak istediğim bir kasap, elimdeki kâğıda sarılı simide dikkatlice baktı, sonra dedi ki: “Sen kahvaltı yapmamışsın. Hadi eve gidelim, kahvaltı yapalım, sonra git.” Teşekkür ettim ama adam davetinde ısrar etti. İçten gelen bu teklifi reddedemedim, eşimle birlikte adamın evine gittik. Kahvaltı ve sohbetten sonra beni yolcu etti, kendisiyle dost olduk.
Konya’da öğrenci iken tanıştığımız Diyarbakırlı genç bir kızımız bize şehri gezdirmek için iş yerinden izin aldı, bir gün evinde kaldık.
Anlattıklarım doğudaki yurttaşlarımızın çok misafir sever, insani duygu ve davranışlarla dolu olduklarını gösteriyor. Doğruyu konuşacaksak, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki insanlarımız, doğudaki insanlarımız kadar sıcak kanlı değiller.
Küçükken köylerimizde yolcuların yattığı Köy Odaları vardı. Köye gelen yabancıları orada ağırlarlardı. Şimdi o gelenek kalktı. Bugün doğudaki yurttaşlarımızın önceden hiç tanımadıkları insanları evlerine götürüp ağırlamaları Köy Odası geleneğinden çok daha güzel ve ileri bir insanlık örneğidir.
İçimizden bazılarının zaman zaman doğulu yurttaşlarımız hakkında olumsuz düşünceler taşıdıklarına şahit oluyoruz. Herkesin eksiği olur, hiçbirimiz dört dörtlük değildir. Bizim daha çok sevgi ve dostluklara ihtiyacımız var. Bunun bilincinde olalım.
Öncelikle üst düzey devlet yöneticilerimiz ve kamu görevlilerimiz bu noktada sorumluluk taşıyacaklar. Eldeki tüm imkanlar (yayın organları, kurumlar, sivil toplum örgütleri vs.) bunun için harekete geçirilmelidir. Televizyon kanalları, radyo istasyonları, basılı yayın organları bu amacı gerçekleştirmek için kullanılmalıdır. Bu amaçla iller ve bölgeler arası sosyal ve spor etkinlikleri düzenlenebilir. Kardeş aileler, kardeş iller oluşturulabilir, herkes birbirini daha iyi tanır, gönül birliktelikleri oluşur, yaşanabilecek olumsuzluklar önlenir.
Bunu yöneticiler yapmazsa biz yapacağız. Bu düşünceler neyin nesi demeyelim. Yurt ve ulus düşmanları umulmadık bir an ve yerde kaos yaratabilirler. Bunun örneklerini Irak, Libya, Mısır, Suriye gibi ülkelerde gördük. Kardeşlik sözlerde kalmamalı, hayata geçmelidir. Doğu’da yaşayan yurttaşlarımıza selamlar.
Devamı var