Cehennemin yolu açıldıktan sonra, Türkiye’den bazıları Şam’a gidip Emevi Camii’nde namaz kıldılar. Daha gidecekler de var. Onlar da gidip gelsinler, sonra toptan bir Emevi Haccı yapsınlar. O Hacda, o caminin duvarlarına sinen kan ve kin kokusunu içlerine çeksinler. Türkiye’ye döndükten sonra, yaptıracakları bir caminin duvarlarına üflesinler. Böylesi bir cami ileride işlerine çok yarar.
Amerika yıllardır Afganistan, Irak, Libya, Mısır, Tunus gibi ülkelerde kan döküyor, yönetici değiştiriyor, Müslüman halkları kendine bağlıyor. Amerika bunu makam ve para tutsağı dindar yöneticilerden aldığı destekle yapıyor.
Bugün sıra Suriye’de. Bir tarafta PYD-PKK, bir tarafta ÖSO-HTŞ. Esat kaçtı, sevinen çok. Yarınki Suriye nasıl olacak? Amerikalı yetkililer 22 İslam ülkesini yakacağız demişlerdi. Demek geride daha cehennem (çukur, acı) olacak 19 ülke var. Bu oyunun seyircileri Müslüman, oyuncuları Müslüman, Musevi, Hristiyan. Teknik direktörü Amerikalı. Finansörü Siyonizm.
Yeri gelmişken, tarihi gerçekler ve Şam hakkında birkaç bilgi vereyim.
Şam, Emevilerin başkenti olmuş bir şehir. Muaviye ve oğlu Yezit, on binlerce masum Müslümanın katili. Yezit Şam’da Hz. Hüseyin’in kesik başını yuvarladıktan sonra Ümeyye Camii[1]’nde teşhir ettirmişti.
Bir gezimde görmüştüm; Emevi Camii’nde dört mihrap (imamın namaz kıldırdığı yer) var. Geçmişte, dört mezhebin Müslümanları başka mezhepten bir imamın arkasında namaz kılmazlarmış, herkes kendi mezhebinden olan imamın arkasında namaz kılarmış. Tevhit dini olan İslam’daki ayrışma ve bağnazlığın eriştiği noktaya bakın, Müslümanlar camide tek Allah’a kulluk ederken bile bölünmüşler.
Geçmişte, sonradan ortaya atılan, bugün hâlâ (din dışı olarak) süren tarikat-tasavvuf geleneğiyle süren inanışa göre (kıyametten önce) Emevi Camii’nin doğu minaresine, gökten MEHDİ inecek, Müslümanlara rehberlik edecek.
Anlattıklarımı değerlendirecek olursak:
-
Emevi Camii, Hz. Hüseyin’in kanıyla kirlenmiş, kinli ve kanlı bir camidir.
-
Emevi Camii, birliğin değil ayrılığın sembolüdür; dört mezhebin dört mihrabı İslam Orta Çağı’nın kalıntısıdır.
-
Mehdi’nin Emevi Camii’ne ineceği inancı, Müslümanlara Yahudi ve Hristiyan inancından geçmedir. Müslümanlar hâlâ Mehdi hayaliyle uyuşuyor ve geri kalıyorlar.
Bu gerçeklerden sonra Türkiye’ye dönelim.
Cehennemin yolu açıldıktan sonra, Türkiye’den bazıları Şam’a gidip Emevi Camii’nde namaz kıldılar. Daha gidecekler de var. Onlar da gidip gelsinler, sonra toptan bir Emevi Haccı yapsınlar. O Hacda, o caminin duvarlarına sinen kan ve kin kokusunu içlerine çeksinler. Türkiye’ye döndükten sonra, yaptıracakları bir caminin duvarlarına üflesinler. Böylesi bir cami ileride işlerine çok yarar.
Şam yolcularının yapacağı bir iş daha var; Emevi Camii’nin doğu minaresine çıksınlar, Mehdi’yi beklesinler. Mehdi gelince elini öpsünler, Mehdilik icazeti alsınlar. Gelip bizi kurtuluşa erdirsinler. Haydi bunu yapın, Türkiye’yi uçurun.
Türkiye ve tüm İslam dünyasındaki acıların dinmesi için, camiler dahil her yere akıl, bilim ve özgür davranışın yerleşmesi gerek. Yoksa her yer cehennem olur. Herkes yaptığına ipotektir. Mutezile bunu, “Kul fiilinin hâlıkıdır” cümlesiyle ifade eder.
[1] Şimdiki Emevi Camii