Bozkırlılar Kültür, Folklor, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile ilgili olarak üçüncü yazımı yazıyorum.
Bu yazıda, Kadir Mısıroğlu denen bir mevtanın Konya’daki bir caddeye adının verilmesi ile ilgili olarak dernek üyeleri ve başkanı Burhan Yılmaz’ın derneğin Watsap hesabında girdikleri tartışmayı değerlendireceğim.
***
Kadir Mısıroğlu denen “Fesli” bir adam vardı. Biliyorsunuz, bu adam hakkında İngiltere’nin mali ve istihbari kaynaklarıyla ilgili söylentiler var. Bu konuda kesin bilgiye sahip değilim ama bu “Fesli” başlı başına bir Atatürk düşmanı ve TC karşıtıdır. Bu kişi yasalar karşısında suçlu duruma düşmemek için, “Doktordan sahte “deli/uçuk raporu aldığı söylenen bu adamın ölmeden epeyce önce söylediği, ölünceye kadar inkar etmeyip arkasında durduğu çirkin, çirkin olduğu kadar vahim bir açıklamasa vardı. Ne demişti o Kadir:
“KEŞKE TÜRK-YUNAN SAVAŞINI YUNANLILAR KAZANSAYDI.”
Bu yıl, “Konya Büyükşehir Belediyesi Konya’daki bir caddeye Kadir Mısıroğlu’nun adını verecekmiş” tartışması yaşanırken, bu tartışmaya Konya Bozkırlılar Derneği’nin üyeleri ve başkanı Burhan Yılmaz da katıldı. Burhan Yılmaz dedi ki:
“Kişilerin adı üzerinde özel hayatıdır. Konu Atatürk değildir. Konu bir caddeye isim verilmesidir. Bizler halâ konularını halletmiş bir toplum olamadık.”
Şu ifadelere bakın. Kadir Mısıroğlu’nun düşünceleri ve yaşayışı “Özel hayat” imiş. Konu Atatürk değilmiş. Konu bir caddeye isim verilmesi imiş. Biz hala konularımızı halletmiş bir toplum olamamışız.
Kadir Mısıroğlu denen adam Cumhuriyet ve Atatürk karşıtıdır, Atatürk’ün annesine ağza alınmayacak kadar çirkin iftiralar atmıştır. Kadir Mısıroğlu bir taraftan da padişahçı/saltanatçıdır. Konya’daki caddelerden birisine böylesi bir sapığın adını vererek O’nu beyinlerimize kazıtmak “Özel” olur mu?
Bakın, Konya Bozkırlılar Dernek Başkanı Burhan Yılmaz, bu sapıktan yana bir görüş/tavır/tutum belirliyor. Burhan Yılmaz Türkiye Cumhuriyeti’nin bir tüzel kişiliğinde (Derneğinde) BAŞKAN olarak bunu nasıl söyler? Bu görüşler Bozkırlılar Derneği’nin başkanına yakışmaz. Bozkırlılar Derneği’nin üyeleri ve büyük bir ekseriyetle Bozkırlılar böyle düşünmüyor.
Burhan Yılmaz bir Bozkırlı ve bir yurttaş olarak bu açıklamayı yapsaydı, “Herkes istediği gibi düşünür” der geçerdik. Ama Burhan Yılmaz bu açıklamasını bir kişi olarak yapmadı, derneğimizin başkanı olarak yaptı. Ben ve benim gibi yüzlerce Bozkırlı bu açıklamaya göz yummayız.
Burhan Yılmaz’ın bu paylaşımından sonra bu düşüncelere katılmadığımı açıkladım, Burhan Yılmaz beni hemen derneğin Watsapından çıkardı. Bu ruh hali; “Benim gibi düşünmeyenlere, beni eleştirenlere söz hakkı yok” demektir. Bunun dünkü adı padişahlıktır.
Burhan Yılmaz bir öğretmen emeklisidir. Mustafa Kemal’in gençlerimizi ve Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği öğretmenler böyle düşünür ve davranırlarsa, okuma-yazma (aydınlanma) imkânı bulamamışlar nasıl davranır?
Bu yazı özel değil geneldir. Bozkırlılar Derneği’nden alacağım özel örneklerle genelimizin (Türkiye’nin) sorunlarını anlatmaya devam edeceğim.
Birçok kişinin rüzgâra göre yön değiştirdiği, basit hesaplar yaptığı Türkiye’de bildiğimiz doğruları söylemek ve dik durmak zorundayız. Çünkü ilkelerimiz ile TC’nin TC’nin kazanımları; tüm arkadaşlık ve hemşeriliklerden önce gelir.
Burhan Yılmaz’ın o paylaşımını buraya alıyorum.
Bir sonraki yazımda buluşmak üzere hoşça kalın.