Bu şartlarda Türkiye yeni bir MİLLİ MÜCADELE savaşı yapacak. Bu savaş ancak KUVÂ-YI MİLLİYE ruhuyla kazanılacak.
Özellikle son yirmi yılda, iktidar ve muhalefetteki partilerimizin başkan ve üst düzey yöneticileri düzeysiz bir politika izlediler. Düşünceleri ve yaptıkları siyasetle baş tacı olacakları yerde ayağa düştüler; çiğneniyorlar, kirleniyorlar.
İlginç ve acı olan, bunlar, sebep oldukları yıkımın bilincinde değiller. Türk halkı da geleceğini yeterince düşünmüyor, görmüyor.
Açıktır ki, iktidar partisinin üst düzey birçok yöneticisi ile muhalefetteki partilerin bir bölümü Atatürk ve cumhuriyetimizle savaşırken kitleler susuyor.
***
Yurdumuz son yirmi yılda çok satıldı, kimliğimiz çok kirlendi, kültürümüz çok yozlaştı.
***
Her geçen gün tembelleşiyoruz, yoksulluk artıyor. Tarla, bağ ve bahçelerimiz ekilip dikilmezken; cumhurbaşkanı buğday bulmak için Ukrayna, Rusya gibi ülkelere gidiyor. Yöneticilerde biraz öngörü olsaydı, bu duruma düşmezdik.
***
Milletvekillerine bakın; maaşlarını artırmak, yakınlarına iş bulmak, parti başkanlarına yağcılık yapmak için seçilmişler. Orta Çağ’a dönüyoruz, her yerde esir pazarı kuruluyor.
***
Bu şartlarda Türkiye yeni bir MİLLİ MÜCADELE savaşı yapacak. Bu savaş ancak KUVÂ-YI MİLLİYE ruhuyla kazanılacak.
***
DİYANET’İN SON CUMA HUTBESİ
Diyanet, 08.09.2023 günkü Cuma hutbesinde İslam’ın ilme verdiği önemi anlattı; 2023-2024 eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle, 4-6 yaş grubu arasındaki Kuran Kurslarının da eğitim-öğretime başlayacağını duyurdu.
Evinizdeki 4-6 yaş arası çocukları düşünün bakalım, onlara “Kuran Kursu” lazım mı? Diyanet biraz da çocuk psikolojisini bilmeli, daha akıllı olmalıdır. Okulların açıldığı gün bu adım neyin nesi? Alternatif bir eğitim vermek, farklı bir kuşak yetiştirmek mi istiyorsunuz?
***
İlk kez bu yıl gördüm; Cuma günleri bazı camilere 6-8 yaşlarındaki oğlan çocuklarıyla birlikte 6-8 yaşlarındaki kız çocukları da getiriliyor. Ama oğlan çocukları cemaatin içine (caminin asıl mekânına), cemaatin arasına alınırlarken kız çocukları oraya alınmıyorlar; camilerin en gerisinde bulunan kapalı bir alana (hücre gibi) kapatılıyorlar; bulundukları yerden kafalarını uzatıp erkeklere bakıyorlar.
Bu bir gülünçlüktür. Ufacık kız çocukları caminin içine girince şehvetiniz mi kabaracak, o kız çocukları şeytan yahut cin taifesi de sizi çarpacak mı? Bu kara boya Diyanet’in kafasına nasıl sürüldü, anlamak, temizlemek lazım. Diyanet kendine göre uydurduğu bir eğitim-öğretim modeliyle, “erkek-kadın, oğlan-kız” kafasıyla Vatikan’ı çağrıştırıyor.
***
Önümüzdeki yol çok taşlı ve dikenli, ne yapmalıyız?