Milletlerin de bir yuvası vardır, o yuva yurtlarıdır. Yurtsuz ve devletsiz yaşanmaz. Devletimizi (T.C.) korumak önce devleti yönetenlerin görevidir. Yöneticiler ve herkes, karıncaları örnek alacaklar. Yuvaları bozulan karıncalara bakın, hemen seferber olurlar, yuvalarını yaparlar. Yuvamız Türkiye bozuluyor ama çoğumuz oralı değil. Karıncalar kadar olamayacak mıyız? İdeolojik, korku, koltuk, para gibi hesaplar yüzünden Türkiye’nin yıkılışına sessiz kalırsak, yıkıntının altında kalırız.
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ikiye bir, “Recep Erdoğan Atatürkçü ve millî”, Ulusal Kanal’daki bir konuşmasında (25.3.2025 günü), “Ak Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi olmadan millî bir hükûmet kuramazsınız” diyor.
AKP ve MHP’nin dışındaki tüm partiler milliyetsiz mi? MHP destekli AKP’nin uygulamaları bugüne kadar millî miydi? AKP ve MHP propagandası kimin görevi?
Türkiye Cumhuriyeti millî, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devlettir. Padişahçılar Türkiye Cumhuriyeti’ni hiç sevmediler, yıkmak için uğraşıyorlar. Dinci politikacıların hepsi millî dil, millî kültür ve millî tarihimize hep karşı oldular.
Recep Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı iken şunları söyledi:
“70 yıllık tarihinde Türkiye Cumhuriyeti katı bir üniter anlayışa sahip olmuştur. Türkiye’nin 70 yıllık hayatı boşa harcanmış bir zamandır. Türkiye Cumhuriyeti 1923’ten buyana sürekli bir gerileyişin içindedir. Kürtler, biz ayrı yaşamak istiyoruz derlerse, belki Osmanlı eyaletler sistemi benzer) bir şey yapılabilir. Türkiye’nin yarınında Kemalizm’e, başkaca herhangi bir resmî ideolojiye yer yoktur.”[1]
Recep Erdoğan 23.2.2013 günü, “biz bütün milliyetçiliği ayaklar altına almış iktidarız” itirafında bulundu.
Tayip Erdoğan-Abdullah Gül ikilisi Eylül 2004’te ABD yönetimi ile iş birliği yaptılar, Tel Afer’de, yurtlarını savunan 2.400 Türk’ün adını Amerikalılara verdiler; aynı kan ve dinden olduğumuz kardeşlerimiz bu yüzden çok sıkıntı yaşadılar.[2]
Çin’deki Müslüman Uygur Türkleri çoktandır Çin’in, Gazze’deki Müslüman Araplar birkaç yıldır İsrail’in zulmünü yaşıyorlar. Recep Erdoğan ve Devlet Bahçeli Uygur Türklerinin sıkıntılarını gidermek için hiç konuşmadılar ama Gazze’deki Araplar için çok konuştular. Araplar insansa Türkler de insan, Araplar Müslümansa Türkler de Müslüman’dır. AKP ve MHP’nin milliyetçilikleri bu mu?
AKP/Erdoğan hükümetleri döneminde millî kültür, millî kimlik ve millî eğitimimizin “millî” özelliğini kaybetmesi için çok çabalar harcandı. Örneğin Kızılay maden suyu şişelerinde yazılı Türk Kızılayı yazısındaki Türk sözcüğü kaldırıldı. Devlet dairelerinin levhalarındaki T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) kısaltması kaldırılmaya başlandı ama, halktan tepki gelince geri adım atıldı. İlkokul öğrencilerimizin, Türküm diyerek okudukları andımız kaldırıldı. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in milliyet karşıtı oluşumlarla hazırlayıp uygulamaya koyduğu projelerle çocuklarımızın millî yapısını bozuyor.
Recep Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, AKP’nin devlet ve ulusumuzu kirletme çalışmalarından çok memnun ki, 26.2.2016 günü katıldığı bir etkinlikte: “Artık yeni bir kavşaktayız. Türkiye’nin 90 yıllık enkazını kaldırdık”[3] diyor.
Diyanet İşleri Başkanı yapılan Ali Erbaş, millî devletimiz ilk yıllarında Kuran’ın çakıllara gömüldüğünü iddia etti, millî kahramanlarımızı lanetledi.
Bilal Erdoğan, Berat Albayrak, Ali Yerlikaya, Numan Kurtulmuş gibi AKP’liler Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı Kadir’in cenazesine koştular.
Recep Erdoğan, Harp Okulu öğrencilerinin Mezuniyet töreninde, “Mustafa Kemal askerleriyiz” andını içen teğmenlerimize (7 Eylül 2024), “bunlar süratle temizlenecek” dedi, Atatürkçü teğmenlerimiz Türk Silahlı Kuvvetlerinden atıldılar.
Anlattıklarımdan şu sonuçlar çıkarılabiliriz:
- Dinciler millet, millî kimlik gibi değerlere düşmandırlar. Türkiye’de dincilik olduğu, devleti dinciler yönettiği sürece Türkiye Cumhuriyeti tehlikededir.
- Siyasal İslamcılarda düşünme, sorgulama, tarafsız ve dürüst olma gibi insani erdemler yoktur. Bu yüzden bunlar hep maşa yahut yem olarak kullanılırlar.
- Emperyalizm, millî düşünce ve millî devletleri yıkarak yaşar. Millî devlet yıkıcıları çokça karanlık aydınlardan çıkar. Öyle ise aydınlarımız millî devletçi olacak.
- Recep Erdoğan ve AKP’lilerin yukarıdaki söz ve uygulamaları sürerken, Doğu Perinçek’in, “Recep Erdoğan ve AKP millîdir” iddiası gerçekçi değil, yanıltıcıdır.
- Dincilerin yapıları ideolojiktir; kolay kolay değişmezler. İdeolojiler uzun vadede, sistemli, bilimsel ve doğru yöntemlerle değiştirilip düzeltilebilirler. Dincilik ve kimliksizlik bir bardak camız sütü değil ki, içtikten kısa süre sonra bedenden çıksın.
- İnsanları aldatmaya yarayan değerlerden birisi de “millî, milliyetçi” gibi kavramlardır. Milliyetçiyim diyenler sahtekâr değil gerçekçi olacaklar. Bir taraftan “milliyim” derken bir taraftan millî kimlik ve millî devleti yıkanlar çok tehlikelidirler.
- Her canlının bir yuvası vardır, yuvasız yaşayamaz. Milletlerin de bir yuvası vardır, o yuva yurtlarıdır. Yurtsuz ve devletsiz yaşanmaz. Devletimizi (T.C.) korumak önce devleti yönetenlerin görevidir. Yöneticiler ve herkes, karıncaları örnek alacaklar. Yuvaları bozulan karıncalara bakın, hemen seferber olurlar, yuvalarını yaparlar. Yuvamız Türkiye bozuluyor ama çoğumuz oralı değil. Karıncalar kadar olamayacak mıyız? İdeolojik, korku, koltuk, para gibi hesaplar yüzünden Türkiye’nin yıkılışına sessiz kalırsak, yıkıntının altında kalırız.
[1] Metin Sever-Çetin Dizdar, 2. Cumhuriyet Tartışmaları s. 420-422, 425. Başak Yayınları, 1993 Ankara
[2] Doğu Perinçek, Tayyip Erdoğan’ın Yüce Divan Dosyası, s. 147. Kaynak Yayınları, 2007 İstanbul.
[3] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/90-yillik-enkazi-kaldirdik-40060947?fbclid=IwY2xjawJbevdleHRuA2FlbQIxMAABHX2Qj0V2l9wtsxpJSpX2QGkYzBYALgoKyxOLAnYR3kV5yVYYn-SC-8mmmA_aem_IesLohJY1WsxrhyacCVg6A
