Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiği ve hatta işgal altındaki Türkiye’nin işgalden kurtulması için Mustafa Kemal’in ortaya çıktığı günden beri; sistemli, örgütlü ve şerefsizce bir Atatürk düşmanlığı var.
Bu düşmanlık T.C. ve Türk milletini yenemiyor, yenemeyecek. Ama devlet ve milletimizi rahat da bırakmıyor; baş ağrıları, sinir sıkışıklıkları yaratıyor. Bu hastalık kronikleşiyor, kolayca iyileşmeyecek.
Bu hastalığın mikrobu camilerde, dinî eğitim ve öğretim veren kurumlarda (Kuran Kursları, İmam-Hatip Liseleri, İlahiyat Fakülteleri) çok bulunuyor. Bu hastalık aklını kullanmayan, doğru ve tarafsız bilgilerle donatılmayan kalabalıklarda çok çabuk yayılıyor.
“Atatürk Alerjisi” diye de adlandırabileceğimiz bu hastalığın mikrobunu dinci politikacılar, din tüccarları, omurgasızlar, ulus ve devlet hasımları, İngiliz-Amerikan ajanları taşır. Bunlar sırf taşıyıcılık yapmazlar, aşılama da yaparlar.
Bu hastalığa yakalanmamak için Atatürk ve İslam dini hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmak gerekiyor. İslam dinini ana kaynağından ve doğrudan kendisi öğrenen, Atatürk’ün düşünceleri ve yaptıkları ile ilgi ciddi birkaç kitap okuyan kişiler bu hastalığa yakalanmazlar.
Şu yıllarda Atatürk’e yapılan hakaret ve iftiralar arttı. Bunun nedenlerinden birisi siyasettir. Günümüz Türkiye’sinin iktidarları geçmiş yıllardan beri Atatürk karşıtı politikalarla yönetime geldiler. Şimdi de “Din-Diyanet-Hoca” kesimlerinden destek alarak “fitne ateşi”ni alevlendirdiler.
Örnekler üzerinden yürüyelim. Aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı yapan AKP Genel Başkanı Recep Erdoğan’ın Atatürk ve Cumhuriyet konusundaki karnesine bakalım. Erdoğan, Atatürk düşmanlığı tescil edilmiş bir siyasi kadronun içinden geliyor. Erdoğan’ın eski partisinin başkan ve taraftarları geçmiş yıllarda siyaset yaparlarken:
“Ata, İte, Puta oy verme” diyerek Atatürk’ü “Put” diye aşağıladılar. İstiklâl Marşımız okunurken, “Allah’tan başkasının huzurunda durulmaz” deyip yere çömeldiler ve partilerini kapattırdılar.
Recep Erdoğan, Refah Partisi MKYK üyesi ve İstanbul İl Başkanı iken: “Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm’e veya başka herhangi bir resmî ideolojiye yer yoktur” dedi,[1] Türkiye Cumhuriyeti’ni “Çömez Cumhuriyet” benzetmesiyle aşağıladı.
Kadıköy Anadolu İmam-Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin 04 Temmuz 2014 günkü iftar yemeğine katılan Erdoğan oradaki konuşmasında: “Şunu bir ayrılık veya ayrımcılık olsun diye söylemiyorum. İmam-Hatip Okulları bir direniş ve direnç olarak ortaya çıktı. İmam-Hatip Okulları aslında bir düşüncenin, bir isyanın, bir fikrin adeta isyanıdır, bir itirazıdır” dedi.[2]
Recep Erdoğan 20 Haziran 2014 günü Viyana’da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü. Biz ördük biz. Şu anda raylarını bile 10 metreden fazla yapamayan bir Türkiye vardı. Biz şimdi70 metre uzunluğunda ray imar ediyoruz…”[3]
Türkiye’de Kadir Mısıroğlu adında fesli bir meczup vardı. Bu adam: “Vasiyetimdir, Mustafa Kemale zerre muhabbeti olan cenazeme gelmesin.” “Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi” diyecek kadar Atatürk düşmanı ve Yunan hayranı idi.[4]
Recep Erdoğan 11 Ocak 2018 günü sarayda bir konuşma yaptı. “Karşınızda ne Osmanlı’nın hasta adamı, ne Cumhuriyet’in çömez devleti, ne 1970’lerin, 1990’ların güçsüz ülkesi var…” cümlelerini kurdu.[5]
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş 9 Kasım 2018 günü hastanede yatan azılı Cumhuriyet ve Atatürk Düşmanı Kadir Mısıroğlu’nu ziyaret etti, Mısıroğlu’na, bizim paralarımızla bastırılan kitapları hediye etti.[6]
Ali Erbaş 24 Temmuz 2020 günü Ayasofya’daki Cuma hutbesinde, Ayasofya’yı Fatih’in vasiyetine aykırı olarak müze yaptığı için imalı olarak Atatürk’e lanet etti. O hutbeyi dinleyenler arasında Recep Erdoğan da vardı.
Recep Erdoğan 28 Mayıs 2013 günü partisinin grup toplantısında, içki yasağı ile ilgili eleştirilere cevap verdi, dedi ki: “İki ayyaşın yaptığı yasa oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor?” [7]
Akçakoca Müftüsü Şaban Soytekinoğlu adındaki bir densiz, 23.05.2021 günü camide vaaz verirken Selanik’ten Türkiye’ye gelip yerleşmiş soydaşlarımız ile ilgili olarak şöyle dedi: “Yüzde 90’ı Sabataist. Müslümanlığa girmiş gözüken Yahudiler aslında. Müslüman değil…” [8]
Çamlıyayla (Mersin) İlçe Milli Eğitim Müdürü, Atatürk’ün Nutuk adlı eserini öğrencilere dağıtmak isteyen bir yurttaşımızın başvurusunu, kurduğu komisyon kararıyla: “Nutuk’ta Vahdettin’e hakaret ediliyor, Atatürk’ün elinde sığara gözüküyor” gibi gerekçelerle engelledi.[9]
29 Mayıs 2021 günü Ayasofya’da bir hafızlık töreni yapıldı. Törende emekli imam Mustafa Demirkan vaaz yaptı. Demirkan vaazında dedi ki:
“Bu ve bu gibi mabetlerin mabet olarak için inşa edilmiştir. Kalması Öyle bir zaman geldi ki, bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kâfir kim olabilir… Yar Rabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma…”
Demirkan konuşurken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan camide idiler, hiç birisinden ufacık bir ses çıkmadı.[10]
Mynet Haber’in 18.07.2018 tarihli haberine göre PTT, Mısıroğlu’nun hatırasına Mısıroğlu resimli hatıra pulu çıkardı.[11]
Recep Erdoğan Ayasofya’nın ibadete açılacak olmasından dolayı 10 Temmuz 2020 günü, “Cumhurbaşkanı” sıfatıyla bir konuşma yaptı. Ayasofya’nın geçmişiyle ilgili bilgiler de veren Erdoğan’ın kullandığı cümleler arasında şunlar da vardı:
“Esasen, tek parti döneminde alınan bu karar, tarihe İHANET olmanın yanında hukuka da aykırıydı. Çünkü Ayasofya ne devletin ne de herhangi bir kurumun malı değil, vakıf mülküdür.” [12]
Bu söz ve olayları değerlendirelim:
- Sözlerini ettiğim “Başkan, müftü ve imamların Atatürk hakkındaki atıf, ima, söz ve iftiralarını yazarken aklıma I. Dünya Savaşı’nın İngiliz casusu Lawrence, İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin kurucusu İngiliz ajanı rahip Frew, Atatürk’ün ölüm fetvasını yazan İngiliz işbirlikçisi Şeyh-ül İslam Mustafa Sabri, yine İngiliz elemanları Konyalı Delibaş Mehmet Zeynel Abidin (hoca) gibileri aklıma geldi. Yaptıkları ve söyledikleri itibariyle bugünkülerin dünkülerden farkı yok. Gıybet, zan, yalan ve iftira bunların ortak özellikleridir. Siz, “Ulema askere gitmez” der ve askerlikten kaçarken, Atatürk savaş meydanlarının ön safında, ölümü hiçe sayarak size yaşayabileceğiniz bir yurt bırakmıştı. Biraz utanın.
- “Nutuk”un okunmasını engelleyen Milli Eğitim Müdürü ve komisyonundaki üye öğretmenlere, karanlık feslinin hatırasına pul bastıran PTT yöneticilerine ne dersiniz? Hasan Ali Yüceller, Telgrafçı Hamdiler çıkıp gelseler sizin yüzünüze tükürürler. Demek bünyenin her tarafı iltihaplanmaya başlamış. Bu çok önemli. Sağlıklı bir beyin vücudun her organında yuvalanmaya başlayan mikropları temizlemezse felç olur, bir daha toparlanamaz.
- Recep Erdoğan üzerinde biraz düşünmemiz gerekiyor. “Türkiye’nin yarınında Kemalizm’e yer yok” diyor. Türkiye’nin yarınında Kemalizm’e yer yok ise sultanlık, korkaklık karanlık, kölelik gibi seviyesizliklere mi yer var? İmam-Hatip okulları kime dirensinler, neye isyan etsinler? İsyan eylemleriyle hangi ülke mutlu olmuş, hangi ulus barış içinde yaşamış? “Cumhuriyet çömez, Atatürk tren yolu yapmasını bilmez”, öyle mi? Bu “iki ayyaş” kim? Bu huy ve gözlükle T.C. ve Türk milleti nereye kadar gidebilir? İnsan çocuk ve gençken, yönetici değilken ölçüsüz laflar edebilir ama, belli bir yaştan, bir ulusun kaderini üstlendikten sonra ölçülü konuşur. Yıl 2014, gitmişsiniz Viyana’ya, orada almışsınız Mustafa Kemal Atatürk’ün hayaletini karşınıza: “Benim yaptırdığım ray seninkinden uzun” diyorsunuz. Hayret.
- Halkımız günlerce Mustafa Demirkan denen rezile kızıyor. Böylesi din görevlilerinin böylesi sözlerinin İslam dini ve insanlıkta yeri olmadığını bundan sonraki yazımda açıklayacağım. Burada üzerinde durmak istediğim bir husus var, o da şu: Atatürk ile uğraşan sadece Mustafa Demirkan, Ali Erbaş gibileri değil ki. Burada Mustafa Şentop gibi Meclis Başkanlığı koltuğunda, Recep Erdoğan gibi Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturduğu halde Atatürk’e “hain, kâfir” diyenlere ses çıkarmayan kişilerin tutumlarını da düşünmek ve asıl bu makam sahiplerini düşünmek gerekiyor. Kürsü veya minberden Atatürk’e “hain, kafir” diye saldırılıyor, Türkiye’nin 1 numaralı yöneticisi bunu duyduğu halde susuyor. Gelin biz asıl burayı düşünelim. Burada, “İmam …, cemaat ….” atasözünü hatırlayın. Hatırlayacağımız bir söz daha var. O söz şu: “Sükut ikrardan gelir.”
- Bir Vahdettin-Atatürk kıyaslaması yapayım. Vahdettin tek karar verici, makam ve mevkici, İngilizci. Onursuz ve kişiliksiz yapısı Vahdettin’in İngiliz gemisiyle kaçmasına, kaçarken eşlerini işgalci İngiliz komutanına emanet etmesine engel olamamıştı. Atatürk ise Cumhuriyetçi, onurlu, istiklâl ve istikbâlimiz için kendini feda etmekten çekinmeyen bir kahraman. Vahdettin ve Atatürk’ün hayat hikayeleri bize öğretmiştir ki, Vahdettin ve vahdettin yapılılar kirli, Atatürk ve Atatürk sevdalıları temiz.
- T.C. bizim temelimizdir, her şeyimizdir. Mustafa Kemal bizim olmazsa olmazımızdır. Cumhuriyet ve Atatürk’ün hasımları hasmımızdır. İçeride birlik olmadan, akıl ve Atatürk’ün yolundan gitmeden başarılı olamayız. İçeride kendi kendimizle kavgalı isek, bir gün mutlaka dışarıdan gelen bir tokatla yıkılırız.
[1] Metin Sever-Cem Dizdar, 2. Cumhuriyet Tartışmaları s. 425. Başak Yayınları Ankara, 1993
[2] https://www.haberturk.com/gundem/haber/965712-erdogan-ailesinin-mutlu-gunu
(Siteye erişim tarihi: 12.06.2021)
[3] https://www.dunya.com/gundem/erdogan-039hani-mustafa-kemal-demir-aglara-cok-duskundu039-haberi-249778 (Siteye erişim tarihi: 12.06.2021)
[4] http://www.hasulkuhaber.com/mobile/index.php?sayfa=yazaruyeyazi&BIRAKIN-KUYRUK-ACISI-OLAN-YUNANLILAR-SAHIP-CIKSIN-ONA…&id=8606
(Siteye erişim tarihi: 12.06.2021)
[5] https://www.dailymotion.com/video/x6y4p27 (Erişim tarihi: 12.06.2021) Ayrıca bakınız, Sözcü Gazetesi, 13 Ocak 2018.
[6] https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/baris-terkoglu/diyanetin-misirogluna-verdigi-hediyenin-sirri- 1141274 15 Kasım 2018 Cumhuriyet (Erişim tarihi: 12.06.2021)
[7] https://www.youtube.com/watch?v=U_v2sQhtWyY
Milliyet Gazetesi29.05.2021, youtube 28 Mayıs 2013 (Erişim tarihi: 12.06.2021)
[8] https://www.ntv.com.tr/turkiye/akcakoca-muftusu-saban-soytekinoglu-hakkinda-sorusturma-baslatildi,srLWKSyOIkiZEaPidpFCQA (Erişim tarihi: 13.06.2021) Ayrıca bakınız, 24.05.2021 tarihli gazeteler.
[9] https://www.ntv.com.tr/turkiye/akcakoca-muftusu-saban-soytekinoglu-hakkinda-sorusturma-baslatildi,srLWKSyOIkiZEaPidpFCQA 21 Nisan 2021 (Erişim tarihi: 12.06.2021) Ayrıca bakınız; 22-23 Nisan 2021 tarihli gazete, haber sitesi ve TV siteleri.
[10] 29 Mayıs 2021 youtup (Erişim tarihi: 12.06.2021) Ayrıca bakınız 29-31 Mayıs 2021 tarihli TV kanalları, gazeteler, haber siteleri
[11] httpshttps://www.mynet.com/ptt-kadir-misiroglu-adina-pul-bastirdi-ancak-hatira-kisisel-pul-oyunu-cabuk-coktu-110104298440://www.youtube.com/watch?v=Hf8B40b1ydY (Erişim tarihi: 13.06.2021)
[12] https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/120583/-insanligin-ortak-mirasi-olan-ayasofya-yeni-statusuyle-herkesi-kucaklamaya-cok-daha-samimi-cok-daha-ozgun-sekilde-devam-edecektir-
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Sitesi (Erişim tarihi: 13.06.2021)