Prof. Dr. Vahit Türk
Prof. Dr. Vahit Türk

Türkiye’de Türk Karşıtlığı

featured

Türk karşıtlığının çeşitli sebepleri sayılabilir ancak düşüncemize göre en temel sebep; bu milletin tarihin tayin edici, yön verici ve medeniyet kurucu milletlerinden biri olması ve günümüzün hâkim güçlerinin bu milletin yeniden “kurucu ve kurtarıcı” role, yani aslî görevini yapmaya soyunacağı endişesidir. Bu yüzden hâkim güçler endişelerinin gerçek olmaması için çareler aramakta ve bulmaktadır

2019’da paylaşmışız, azalmadı çoğaldı…

Türkiye’de Türk Karşıtlığı üzerine uzunca bir deneme. Burada değişen bir şey yok!!!

  1. Türkiye’de doğup büyümüş, bu ülkede yaşamaya devam eden, ancak kendini Türklük dışında bir soy ve kültüre mensup his ve kabul edenler. Bunlar;
  • Oldukça kalabalık ve devlet teşkilatıyla sosyal hayatta etkindirler.
  • Tek kökenli ve benzeşik olmamakla birlikte birbirlerini iyi tanır, korur ve gözetirler, Türk’e karşı birbirlerine destek olurlar.
  • Farklı köken ve dünya görüşüne rağmen düşman ortaklığı(!) dolayısıyla rahat anlaşırlar.
  • Hangi görüş ve düşünceye sahip olurlarsa olsunlar hak edip etmeme ölçüsü değil, ele geçirme ve ele geçirdiğini kendi mensubiyeti için kullanma endişesi hâkimdir. İnanç sahibi
  • Elde ettikleriyle yetinme ve kendilerine bu imkânları sunan devlet ya da kuruma minnet duygusu taşımazlar.
  • Soy mensubiyetlerine hizmet için her yolu dener, her şeyi mubah sayar, tereddüt etmeden hırsızlık yapabilir (bunun için her biri değişik gerekçe bulabilir), yalan söyler, devlet ve toplum malına zarar verebilir ve bunların hepsini de gayesine hizmet etmek için yaptığını düşünüp çevresini de buna inandırmaya çalışır. Kendine göre yapıp ettiklerini kutsallık zırhına büründürmekten de geri durmaz.
  1. Etnik kimliğiyle taraftarlarını Türklük karşıtlığıyla kemikleştirmeye çalışan ve bunu her türlü yalana, iftiraya, fitneye başvurmaktan sakınmayarak yapan bölücü, Kürtçü grup. Bu gruba kendisini başka topluluklara mensup gören, ancak şimdilik ortak hedef olan Türklüğün hırpalanıp zayıflatılması ve değersizleştirilmesi için Kürtçülük mevzisinde pusuya yatıp Türklüğe yaylım ateşi açan birtakım sahtekârlar da dâhildir.
  • Bu grupta değişik etnik mensubiyetler vardır.
  • Bunların her biri ırkçılık derecesinde bir etnikçilik yapar, ancak her fırsatta Türkleri ve devleti ırkçılıkla suçlar.
  • Bunların temel hedefleri Türklük, millî devlet kavramı, Türkiye Cumhuriyeti, devleti kuran kadro ve özellikle Atatürk’tür.
  • Bunlar basın-yayın organları tarafından sürekli el üstünde tutulur, pohpohlanır, entelektüel ya da Kürt aydını olarak takdim edilir, her gün televizyon ekranlarında ders verir gibi üst perdeden konuşurlar.
  • Yalan söylemekte, özellikle tarihi ters yüz etmekte son derece mahirdirler. Çeşitli sebeplerle Kürtçe konuşur durumuna gelen Karakeçili, Türkân, Ulaşlı, Beydili, Torun, Celikan, Harmandalı vb. Türkmenlerini hepsi bilir ama bilmezlikten gelir.
  • Sürekli Türklerin bu coğrafyaya sonradan geldiğini, asıl sakinlerin kendileri olduğunu anlatırlar.
  • Bunlar için 11. Yüzyıldan itibaren Türklerin hem dini hem de Müslümanları korumak uğruna döktükleri kanlarının hiçbir değeri yoktur.
  1. Aslen Türk olmakla birlikte, gerekli gördüğünde bu kimliğini de kullanan ancak mensup olduğu ideolojiden kaynaklanan takıntıları yüzünden kendini Türklük karşıtlarına yakın hisseden ve hayati konularda her zaman ”o taraf”ta yer alanlar.
  • Bu tipler, bütün bir Türk tarihinin değişmez karakterleridir.
  • Komplekslidirler, sürekli bir şikâyet hali yaşarlar.
  • Değerlerinin bilinmediğine iman etmiş ve kendilerini toplumun çok üstünde gören bir tür paranoyaya sahiptirler.
  • Bariz vasıfları yabancı hayranı olmalarıdır. Türk’e ait olmayan hemen her şeye ilgi gösterirler…

 Ç. Müslüman olmanın Türkler için milliyet duygusunu yok etmekten geçtiğini düşünen çeşitli tarikat, cemaat, vakıf ve dernekler içerisinde yoğunlaşmış gruplar.

  • Bunların çoğu Osmanlı’nın çöküş döneminde kurulan “zararlı cemiyetler” içinde aktif olarak görev alanların devamı durumundadır.
  • Büyük bir kısmı Türk dışındaki etnik adlandırma ve grupların varlığını destekler, bunlara farklılıkların korunması, yaşatılması ve geliştirilmesi bağlamında yaklaşıp göz yaşartıcı derecede insancıl (!) bir yaklaşım sergilerler…
  • Her türlü ayrılığı Allah’ın ayetlerinden sayarak desteklerken Türklüğe dair en ufak bir hoşgörüyü bağışlanmaz bir günah olarak sunabilirler.
  • Önce Müslüman mısın yoksa Türk müsün gibi mantığı olmayan bir soruyla Türküm diyenleri kafir ilan etme fırsatını bulduklarını düşünürler…
  • Osmanlı’nın Türküm diyenler yüzünden yıkıldığına iman etmişlerdir. Rus yayılmacılığını, İngiliz siyasetini, ABD ajan okullarını, içerideki ayrılıkçı hareketleri hiç gündemlerine almazlar.
  • Osmanlı’nın dağılmasının önce Müslüman olmayan halklarla, sonra ise Müslüman halklarla olduğunu, sonunda Türklerin millî bilince sarılarak yeni bir devlet yapısı oluşturmayı bin bir güçlükle başarabildiklerini hiç akletmezler(!).
  • Esasında bu gurubun okur-yazar olanları gerçeği bal gibi bilirler, ancak temiz Müslümanların milliyetçilik duygusuna kapılabileceği ve ekmeklerinin kesileceği endişesi gerçekleri ifade etmelerini engeller ve bile bile yalan söylemeyi sürdürürler…
  • Camilerde sürekli yapılan yardım çağrılarında Türk soylu Müslümanların hemen hiç hatırlanmamasının sebebi herhalde milliyetçi olarak anılma korkusu olmalıdır, ancak bunun yalnızca bir “insanlık” konusu olduğu bunların aklına nedense bir türlü gelmez(!)
  • Bunların Türklük kavramına bakışı ironik bir şekilde Hıristiyan Yunanlıların Batı Trakya’daki Türkler ile Müslüman İran’ın kendi içindeki Türk soylu halklara bakışıyla birleşir. Yunanlılar Batı Trakyalılara Türk değil Müslüman, İran devleti de oradaki Türklere Türkçe konuşan Fars olarak bakar ve bunu böylece ifade ederler.
  • Bu kişilerin gözden kaçırdığı ya da görmezden geldiği şey; hiçbir dinin soysuz ya da soyunu inkâr eden mümin istemeyeceğidir. İğrenç düşüncelerini dine söyletmek suretiyle mevzi kazanmaya çalışırlar ve dine de iftira etmekten çekinmezler…
  1. Sayılarına göre etkileri yüksek olan ve birbiriyle etle tırnak olan Türk karşıtı diğer guruplar ise Liberaller ile Masonlardır.
  • Bunlar genellikle iyi eğitim almışlardır.
  • Her iktidar döneminde son derce etkili ve güçlüdürler.
  • Uluslararası dernek, vakıf, kurum ve kuruluşlarla sıkı ilişkileri vardır.
  • Dünya, ülke ile sivil ilişkilerini bunlar üzerinden yürütür.
  • Zihnî beslenme kaynakları hemen bütünüyle yabancıdır, kendilerini hiçbir zaman bu topraklara ve bu millete ait hissetmezler. Bu tavrı tarafsızlık olarak sunarlar, ancak kendi taraflarına bir köpek sadakatiyle bağlıdırlar. Evliliklerini bile kendi cemaatleri içerisinden yaparlar.
  • Genellikle kendilerini zamanın büyük gücüne mensup görürler.
  1. Eyyamcılar…
  • Kalabalıktırlar.
  • Güce taparlar, gösteriş budalasıdırlar.
  • Ne etnik kaygıları ne din kaygıları ne ideoloji kaygıları, ne de insani kaygıları vardır. Tek kaygıları “benleri”dir.
  • Omurgasız ve korkaktırlar. Kişilik, erdem, edep, ahlak, namus, haysiyet, şeref, fedakârlık gibi insanı insan yapan değerlerden hiç mi hiç hoşlanmazlar.
  • Başat özellikleri bütün korkaklar gibi ellerine fırsat geçtiğinde çok merhametsiz olmalarıdır.
  • Kişilikleri kölelik üzere yoğrulmuştur. Ancak bir efendinin gölgesinde yaşayabilirler.
  • Bir mevki sahibi olduklarında sürekli astlarıyla uğraşır ve onları ezmeye çalışırlar.

Peki ama niçin?

Pek çoğuyla bin yıldır birlikte yaşadığımız, varlıklarını Türk’ün varlığına borçlu oldukları tarihçe sabit olan bu kişi ve topluluklar niçin Türk karşıtı ve hatta düşmanıdırlar?

Azıcık haysiyeti olan herkes kabul eder ki Türk insanı, kısa bir süre de olsa birlikte vakit geçirdiği birinin ihanet edeceğini düşünmez, bıçağı gırtlağına dayayıncaya kadar ondan şüphe etmek aklına gelmez…

  1. yüzyılda İspanya’da yok edilmek üzere olan Musevilere kucak açan Osmanlı ile 2. Dünya savaşı sırasında pek çok Musevîyi Türk pasaportuyla Türkiye’ye getiren Türkiye Cumhuriyeti yanlış mı yaptı?

İstanbul’daki Polonezköy niçin vardır?

Türkiye’deki Kafkas halklarının varlık sebebi nedir? Bu halklardan bazılarının asıl vatanlarından daha çoğunun Türkiye’de yaşıyor olmasını neyle ve nasıl açıklamalı?

Bütün İslam dünyasında başı sıkışanlar niçin hemen Türkiye’den yardım bekler de çok daha zengin olan Arap ülkeleri kimsenin aklına gelmez?

40-50 yılda Kuzey Afrika’nın dili nasıl Fransızca oldu da 1000 yıldır Türk devletinin kanatları altında yaşayanların ne dilleri ne örf-adetleri, ne de kimliklerinde bir değişme oldu?

Bu ve benzeri soruların yüzlercesi sorulabilir…

 

SONUÇ

Türk karşıtlığının çeşitli sebepleri sayılabilir ancak düşüncemize göre en temel sebep; bu milletin tarihin tayin edici, yön verici ve medeniyet kurucu milletlerinden biri olması ve günümüzün hâkim güçlerinin bu milletin yeniden “kurucu ve kurtarıcı” role, yani aslî görevini yapmaya soyunacağı endişesidir. Bu yüzden hâkim güçler endişelerinin gerçek olmaması için çareler aramakta ve bulmaktadır. Bu güçlerin en iyi yaptığı ise elini ateşe sokmak yerine maşa kullanmaktır. Kendi insanlarının hayatı çok değerli olan bu güçler, başkalarının hayatı karşısında son derece kayıtsızdır ve zerre kadar menfaat için kendilerinden olmayan binlerce insanın ölümünü rahatlıkla göze alabilmektedirler. Bu insanlık düşmanlarının uygulama alanı ne yazık ki günümüzde bizim coğrafyamızdır ve bu coğrafyada maşa hiç eksik olmamaktadır.

Peki çözüm ve çare nedir? Çözüm ve çare son derece basit, sade ve herkesin anlayabileceği açıklıktadır:

Bu milletin fertleri

  • Kendi medeniyetlerinin idrakinde olur ve buna yönelik bir eğitim sistemi kurabilirse,
  • Tarihi yük ve külfet değil övünç ve ibret kaynağı olarak görürse,
  • İnsanlığın kurtuluşunun kendi medeniyetinin ihyasına bağlı olduğuna inanırsa,
  • Hayatı ve geleceğiyle ilgili senaryosunu Ankara’da, Bakü’de, Tebriz’de, Taşkent’te, Astana’da, Bişkek’te, Aşkabat’ta, Urumçi’de, Kazan’da, Ufa’da yazmayı becerir ve bunu uygulama gücüne sahip olursa,
  • Kısaca yüzde yüz Türk olmanın sorumluluğunu yüklenebilirse çözülmeyecek hiçbir sorunu olmayacaktır. Gereği yapıldığında tarihte olan şeyin tekrar olmaması için hiçbir sebep yoktur.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!