14 yaşında mıyız, 16 yaşında mıyız bilmem bildiğim milletçe ergenlikten çıkamadığımız. Her şeyimiz sığ; vatan-millet edebiyatı, din-iman-ezan lügati, Atatürk rozeti, Che tişörtü, halkların kardeşliği, klavye demokratlığı… Ve fakat parti başkanlarıyla kahvehanede okeye dönenlerin, ‘prof’ ünvanlı kimselerin televizyon tekellümleriyle ev hanımlarının ‘gün’lerinde konuşulanların pek farklı olmadığı bir devirde-diyardayız.
İktidar bir-iki tane doğru bir sürü yanlış iş yapıyor; bakıyorsun birine göre hiç hatası yok, birine göre hiç sevabı yok. İki tarafın da mensupları hatadan âri. Hep “Bizde yanlış olmaz” tripleri; bu kadar yanlış uzayda mı oluyor?! Bilmediğimiz tek şey aslında hiçbir şey bilmediğimiz. Detaylı anlatırsak; herboktan anlıyor gözüksek de hiçbiboktan anladığımız yok (Halkımız burada çalışma disiplinlerini boka benzetmiş). Yani câhilliğimizin farkına bile varamayacak kadar câhiliz. Herkes de aynı olunca komple kamuflaj.
Karabağ Savaşı’nda en büyük voliyi Rusya vurdu ama Azerbaycan ve Türkiye’deki iktidarların verdiği mehterin gazıyla yürümek isteyenler görmedi, görmek istemedi. Çin’in “Tek Kuşak ve Yol” eko-emperyal projesinin bir ayağının Ermenistan sınırından geçmesine bile ‘Turan Yolu’ yakıştırması yapmadı mı yerli ve millî akademisyenlerimiz?! Türkî Devletler Teşkilâtı diye 30 yıl sonra bir dayanışma örgütü kuruldu; sanırsın Turan’ı kurduk. Bir siyasî liderden bir başka siyasî lidere hediye edilen haritayı dahi Türkolog Ruslar düzeltti.
Oh ne güzel!.. Uluyalım da Türk Birliği kurulsun, dua zinciri yapalım da Ümmet-i İslam birleşsin, profillerimizi Atatürk yapalım da laiklik teminat altına alınsın, görselli “can’lara su verelim” tıvitlerini retıvit edelim de susuzlukları bitsin. Sonra bakalım dolar kaç-kaçına ve sığınalım benim ortanca uşağın da dediği “Doları 3 lira yapana ömür boyu oy veririm” mottosuna. Kardeşim; ben kız vermeyeceğim, paramı ve ailemi emanet etmeyeceğim, güzelce komşuluk yapmayacağım, ticaret ve siyasette sözüne güvenmeyeceğim kişiye oy vermem.
Kazakistan’ı 30 senedir aynı adam yönetiyor. 7 Kocalı Hürmüz gibi bir yandan Amerika’yı, Rusya’yı, Çin’i, Almanya’yı Türkiye ve İsrail’i idare ediyor; diğer yandan ailesi ve yakın çevresiyle servetlerine servet katıyorlar. Hem serbest piyasa, hem KGAÖ, hem Kuşak-yol, hem TDT; dahası hem başkentin (Nur-sultan) isim babası, hem her seçimde yüzde 70’ten aşağı oy almayan iktidar aygıtının (Nur-otan) lideri, hem de El-başı (Baş-yüce). Aynı bizdeki gibi bol inşaat, bol yol, bol ışık.. İtibardan tasarruf olmaz. Her yerde aynı terâne! Gel Azerbaycan’a; tıpkısının aynısı. Aliyev’ler ve onlara sadâkatte en önde olanlar yahut öyle gözükenler..
Rusya, Çin’le ekonomik birlik kurmak üzere olan ve Türkiye kamuoyu gibi TDT’nda aktif olan Kazakistan’a küçük bir ceza kesti. Büyük ceza Kuzey Kazakistan’ı Ukrayna’nın Don-bas’ı yapmakla olurdu. Cömert Tokayev’in işine geldi; Nazarbayev’i başka türlü etkisizleştiremezdi. Ölen Kazak kardeşlerimize Allah rahmet eylesin; artık yeni demokratik diktatör Tokayev. Nursultan’ı çabuk unuturuz, Saparmurat Türkmenbaşı’nı unuttuğumuz gibi. Onun yerine gelen Berdimuhammedov Türkmenistan’da evlerin ve arabaların rengine bile karışabiliyor. Yönetim tarzı aynı; akraba çevresi ve sınırsız güç. (Biz Türkler tek adam’ı severiz ve zihniyetimiz de adamcı’dır. Yönetim yetkisini verirken mülken devletin tapusunu verdiğimizi varsayarız. Adamımızın tipi, mazisi ve hitabeti bizim için âb-ı hayattır.)
Kazakistan’ı konuşmaya adamımız bile yok. Olanlar da nema-tik Nazarbayev övücüleri. ‘Aksakal’ Yıldırım para mevzusu olmayan bir konuda ne söyleyebilir ki.. Turancı hareketler, Ötükenciler, Türk Birliği partikülleri nerdesiniz; sözünüz nedir? Türk Dünyasının bilge liderleri, hanisiniz? İçerdeki fındık kabuğunu doldurmayan mevzular bitmediğinden mi sıra gelmedi Ortaasya’ya. Dombra çalmakla olmuyor muymuş? Alooo, sesim geliyor mu?!