AKP’nin gerçek yüzü Yusuf Tekin’dir… AKP’nin “Atatürk Devrimlerine bakışını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl Tarikat Devletine çevirmek istediğini” Yusuf Tekin’in sözlerine bakmak yeterlidir…! Aslında bu beyefendi Vahdettin’in Nazırı olmalıymış… Maşallah “Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığında O’nu” aratmıyor.
Değerli okuyucularımız, merhaba.
Adı Yusuf Tekin… Güya Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanı, zat-ı şahanelerinin sözlerine bakarsanız, beyefendi “Tarikatları Savunma Bakanı”… Ey MHP Genel Başkanı sayın Bahçeli, bu kişinin Milli Eğitim Bakanı olmasına karşı çıkmanız gerekirken, bu kadar ettiği laftan sonra, nasıl sessiz kalıyorsunuz? Gerçi “Apo DEM Parti Grubunda konuşsun” diyen birinden bunu beklemek hayal ötesi…!
AKP’nin gerçek yüzü Yusuf Tekin’dir… AKP’nin “Atatürk Devrimlerine bakışını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl Tarikat Devletine çevirmek istediğini” Yusuf Tekin’in sözlerine bakmak yeterlidir…! Aslında bu beyefendi Vahdettin’in Nazırı olmalıymış… Maşallah “Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığında O’nu” aratmıyor.
Aslında bu iktidarın ilk yıllarına gittiğimizde anımsayalım neler söylemişlerdi…! Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü kastederek, “İki Ayyaşın yaptığı yasa” deyip, tepki görünce “Herhangi bir devlet adamı kastedilmiyor” diyerek tornistan yapanlar kimdi? Ulusal bayramlarımızda “Yok şuram ağrıyor, yok buram ağrıyor, hastayım pastayım diyerek ya da o günlerde yurt dışı gezilerine çıkıp” Anıtkabir’e gitmeyen kimlerdi? Ayasofya açılırken Diyanet İşleri Başkanı’nın Ayasofya’yı müze yapanlara beddua ederek “dolaylı yoldan Atatürk’ü hedef almasına” sayın Başkanın sesi çıktı mı? Bitmedi Ayasofya’da “Genç Hafızlara İcazet Töreninde” yanında Atatürk’e “Zalim ve kâfir” diyerek hakaret eden alçak ve onursuz “İmam Mustafa Demirkan” ile gülerek konuşan kimdi? Bu ülkede tarikat mensubu sarıklı Amiral Mehmet Sarı’yı “Ordudan ihraç etmek yerine” emekli ederek, beyefendinin haklarını elinden almayanlar kimlerdi? Bugün “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diyen genç teğmenlerimizi ihraç etmeye çalışan kimler? Teğmen Ebru Eroğlu kızımıza “Bu Kemalist’e tecavüz edeceğim” diyerek paylaşım yapan kişi için, savcının “Düşünce Özgürlüğü” diyerek karar vermesinin yolunu kimler açıyor acaba? Bir nefeste bu iktidarın “Atatürk hakkındaki bakış açısına” örnekler verdik. Bu örneklerin hepsini toplasak inanın en az beş ciltlik kitap yazarız. Bunların gücü yetseydi, bu ülkeden “Atatürk’ün adını silerlerdi…!” Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Ama kendi çoğalttıkları “İmam Hatip Okullarında” yapılan ankette, en çok sevilen kişi olarak “Mustafa Kemal Atatürk” adı birinci çıktı. Eeee Allah’ın sopası yok ya…! “Dindar ve kindar kuşak” derken, bu hayalleri de yerle bir oldu. AKP iktidarında “Gençlerin çoğunun deist ve ateist” inanca sahip olduğu ortaya çıkıverdi. Dini siyasete alet ederseniz sonu bu olur. Türk insanın çoğunluğu dindardır ama asla “Şeriatçı ve yobaz” değildir. Bu gerçeği öğrenmek için 22 yıl geçti maalesef. Bu ülkenin insanlarının kalbinden “Mustafa Kemal Atatürk sevgisini” asla SİLEMEZSİNİZ…!
Gelelim Milli Eğitim Bakanı’nın iftiralarına… Bu iftiraların ana kaynağı “Demokrat Parti Dönemidir.” Adnan Menderes iktidarının “CHP’yi karalamak amacıyla” topluma yaydığı yalanlardan kaynaklanmaktadır. Özellikle CHP’nin tek parti iktidarında “Camileri kapattığı yalanları” sıkça söylenmektedir. Bu söylem AKP iktidarı mensuplarınca da sıkça dile getiriliyor. Bu söylem “Muhafazakâr kesimde” karşılık bulduğu için dillendiriliyor. Zaten Milli Eğitim Bakanı da “Erzurum vurgusu” bunun bir sonucu. Bir bakan, insanların gözünün içine baka baka böylesi kandırmaca içine girmesi üzücüdür. Bu arada gerici kesim “Atatürk’ü doğrudan hedef almazlar, onlar İsmet İnönü üzerinden” Ulu Önderi dolaylı yoldan eleştirirler. Bunu yapanların başını da özellikle sayın Başkan çekmektedir. Ama sayın Başkan unutmasın “FETÖ denen alçakların elinden, Atatürkçü Generaller başta olmak üzere, Atatürkçü kesim kurtarmıştır…!” FETÖ üzerinden başta, “Türk Silahlı Kuvvetleri” olmak üzere, bütün devlet kurumlarının “Gerici ve yobaz kesimi tarafından” doldurulmasından AKP iktidarları sorumludur. FETÖ denen “Terör Örgütünü besleyen ve büyütenler” “Allah affetsin” deyip, sorumluluktan kurtulamazlar…! AKP Yönetiminin “Türk yurtseverlerine ve vatanseverlerine ödenemeyecek bir minnet borcu vardır.” Hiç kusura bakmasınlar. Buradan “15 Temmuz FETÖ Kalkışmasında, yaşamını yitiren şehitlerimize Allah’tan rahmet dileyelim. Gazilerimize de minnet duygularımızı yineleyelim.”
Gelelim “Atatürk Döneminde” camilerin kapatıldığı ve ahır yapıldığı yalanlarına…! Bu yalanların geçmişi şeriatçı ve “Atatürk Devrimi Düşmanı” yazar Mehmet Şevki Eygi’nin yazdıklarına dayanır. Bu adam Fesli Kadir’in bir benzeridir. Eeee, bu yalanları savunacaklar da Fesli Kadir’in talebeleri olması şaşırtıcı mı? Asla hayır. Bu Şeriatçı Mehmet Şevki Eygi ne demiş? 1966 yılında “Yeni İstiklal Gazetesi’nde” yazdığı yazı ile, CHP döneminde “Yıkılan, satılan ve kiraya verilen camilerden söz etmiştir.” Ancak bu savlarına asla kanıt sunamamıştır…! Bunu Milli Savunma Üniversite Rektörü yapılan Prof. Dr. Erhan Afyoncu’da doğrulamıştır. Komutan Askerleri yetiştiren üniversitenin başına getirilmesi boşuna değil demek…! Bu yalanları ağızlarına sakız edenler, “Demokrat Parti İktidarında” yıkılan camilerden hiç söz etmezler…! Bu camilerin adlarını merak edenler “Sanat Tarihi uzmanı Prof. Dr. Semavi Eyice’nin yazılarını ve gazete söyleşilerini” dikkatlice okusunlar.
Yusuf Tekin “Atatürk Devrimlerine ve dönemine” dil uzatacağına, okullarımızın sorunlarını çözmek için çalışsın. Gerçi bu zatın öyle bir derdi de yoktur. Nereden mi biliyoruz? Tabii icraatlarından. Okullarımızın durumu ortada. Müstahdemler olmadığı için, okullarımız pislik içinde. CHP Belediyeleri bu soruna çare olmak istedi ama beyefendi kabul etmedi…! Niye, çünkü hizmeti “CHP” yaptı demesinler diye…! Madem öyle, sen yap hizmeti. O da yok. Olan evlatlarımıza oluyor maalesef…! Çocuklarımıza “Sıcak yemek hizmeti” verelim diyen “CHP Belediyelerine” yine engel çıkardılar, sonuç “Çocuklarımız pahalı tostları” yemek zorunda…! Eğitimde sorun bunlarla mı sınırlı? Hayır. Küçük çocuklarımızı tarikatlara da teslim eden bu kişidir. Hem de bunu açık açık söyleyen de bu zattır…!
AKP iktidarı adım adım sona gidiyor, az kaldı. Halkımız bu yapılanları asla unutmayacaktır. Artık “Siyasal İslamcılar” bu ülkede artık asla iktidar olamaz. Bu sözlerimi bir kenara yazın ve lütfen unutmayın. Sayın Bahçeli başından gitmediği sürece MHP’de sürekli “Baraj Sorunu” yaşayacak maalesef…! Türk Halkı sayın Devlet Bahçeli’yi “AKP’nin destekçisi olarak” asla affetmeyecektir. Gerçekler acıdır maalesef…!
Türk Halkı artık muhalefeti de “Doğruya zorlamalıdır…!” Bu yaşamsal bir önem taşıyor. CHP Genel Başkanı sayın Özel ya aklını başına almalı ya da kurultayla düşürülmelidir. Bu ülkenin artık “Normalleşme ve yumuşama” masallarından kurtulması gerekmektedir. Sağda mutlak surette güçlü “Liberal Demokrat” bir partinin oluşumu da zaruriyettir…! Zafer Partisi “Milliyetçi ve Ülkücü” düşüncenin lider partisi olmaya adaydır diye düşünüyorum. ATA Partisi ve değerli lideri sayın Namık Kemal Zeybek sağda kurulacak oluşumun önderliğini yapabilir. Yaşı ilerlemiş olsa da sayın Hüsamettin Cindoruk ve arkadaşları, İYİ Parti Milletvekili sayın Turan Çömez aklıma gelen ilk adlar. Cumhurbaşkanlığı seçimleri “2025 Sonbaharı ya da 2026 İlkbaharında” olması çok güçlü bir olasılıktır. Sol kesim “Ekrem İmamoğlu’nu”, Merkez sağ ve milliyetçi kanat “Mansur Yavaş’ı” destekleyebilir. DEM Parti’de kendi adayını gösterdiği taktirde, sayın Başkan Tayyip Erdoğan’ın şansı yoktur. Böyle bir denklemde, sayın Başkan “Üçüncü ya da dördüncü” çıkar. DEM Parti adayı yüzde 10’u geçerse Tayyip Bey sonuncu olması olasılığı çok güçlenir. Böylelikle “Cumhur İttifakı” iktidarı sona erer. Bu dönemde “Başkanlık Sistemi” en az üç yıl sürmelidir. Parlamento Sistemine güçlü bir biçimde geçilmelidir.
Son sözümüz, halkımız Yusuf Tekin gibilerini, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kadın Teğmeni’ne “Sosyal Medyadan saldıran sapık” için “düşünce özgürlüğü” kararı verenleri ve “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” dedikleri için ordudan ihraç etme çabalarını asla unutmayacaktır. Sandıkta “AKP İktidarına son vererek”, “Siyasal İslâm’ın” yıllar süren hükümdarlığına son verecek. İnşallah ülke normale dönecek…!
NOT: Bize ulaşmak isteyen dostlar [email protected] adresine mail atabilir. Düşünce ve önerilerinizi bekliyoruz. Sevgiyle kalın.