Gelinen noktada, 15 Temmuz Hain darbe girişimi(inancımı yitirdim) ile FETÖ budanırken MHP’ de tuzaklandı. “Ne istediler de vermedik” yoluna MHP girmiş gibi oldu. Özetle, ittifak MHP’yi bozdu. Yurt dışı gezileri, vs vs lerle gönül gözleri körleşti. Ülkücü Hareketin geçmişinde izi olmayanlara, menfaatle gözü kararmış eskiler ve torbada suçu bulunanlar eklenince ortada kurt izi kalmadı. BOP yolu açıldı. Ülkücü Hareketi bizatihi MHP genel merkezi engelledi. MHP, AKP’nin taşra teşkilatına dönüştü.
Ülkücülerin bildik sloganı “Ülkücü Hareket Engellenemez” söylemi, şarj görevi görürdü. MHP ye karşı tavır içinde olanlara tepkiydi. “Ne yaparsanız yapın, Ülkücü hareketi engelleyemezsiniz” anlamındaydı.
Gel gör ki “Ülkücü Hareketi” el değil, MHP’nin bizatihi kendisi engelledi. MHP genel Başkan yardımcısı Devlet Bahçeli’nin “Öcalan gelsin Mecliste DEM grubuna hitap etsin” söylemini milat göstermek istese de dananın kuyruğunun koptuğu tarih 30 Aralık 2022‘dir. Ülkü Ocakalrı Eski Genel Bşk Sinan Ateş şehit edildi.
Samimi ülkücüler şoka girdi. Seçim önü, Cumhur İttifakını devirmek ve ülkücüleri birbirine düşürmek için oyun olduğu düşünüldü. Sinan Ateş i vuran torbacı ile bağının kurulması rotasını bizzat ülkü Ocakları yöneticileri çizince, işin rengi değişti. Gözüne ocakta açan, ülkücü ana-babanın oğlu ne acıdır ki Cuma Namazı çıkışında beş kurşunla şehit edildiğinde, “ne oldu?” diye soramayanlar dahil mezar kazıcı oldu.
Ülkücüler üçüncü yılda, henüz bu travmayı atlatamadı. Ülkücüyü PKK, Komünist gibi vatan hainleri şehit ederdi bildiğimiz. Oysa şimdi, hayatını adadığı dava içindeki yol arkadaşlarınca hain, FETÖ’cü gibi kavramlarla öcüleştirilirken, üstüne üstlük mafya-torbacı ile bağ kurulup öyle gömülmek istendiği açığa çıktı.
Tutuklananlar Ülkü Ocakları Genel Mrk. Yöneticileri hülasa ülkücülerdi. Onlar baştan sona “masumuz” dese de maddi-manevi kameralara yakalanmışlardı.
Ülkücülerin diğer kırılma anı “bebek katili teröristten” TBMM çatısı altında medet umulmasıydı. Tarihe “Bahçeli’nin Öcalan Açılımı” olarak geçti. Gelinen noktada, emperyalizmin PKK maşası ile kurma projesi “Büyük Kürdistan”ın Irak, Suriye, Avrupa, İran’daki Kürtçü oluşumları birleştirmeye yaradığı görüldü.
Cumhur İttifakı ortağı HÜDA Par tamda bu ortamda toplandı ve “Kürtlerin hakkı, anadilde eğitim” gibi talepleri sıraladı. Erdoğan’ın bir daha seçilmesi için Anayasa’nın değiştirilmesi de eklenince ne Erdoğan’ın Ne de AKP’nin değişmediği, değişmeyeceği anlaşıldı.
Gelinen noktada, 15 Temmuz Hain darbe girişimi(inancımı yitirdim) ile FETÖ budanırken MHP’ de tuzaklandı. “Ne istediler de vermedik” yoluna MHP girmiş gibi oldu. Özetle, ittifak MHP’yi bozdu. Yurt dışı gezileri, vs vs lerle gönül gözleri körleşti.
Ülkücü Hareketin geçmişinde izi olmayanlara, menfaatle gözü kararmış eskiler ve torbada suçu bulunanlar eklenince ortada kurt izi kalmadı. BOP yolu açıldı.
Ülkücü Hareketi bizatihi MHP genel merkezi engelledi.
MHP, AKP’nin taşra teşkilatına dönüştü.
Türk Milliyetçileri değil, MHP yönetimi verdiği karar ve davranışlarla dalından kopan yaprak oldu.
Not: Bölücü tüm Kürtçüler Öcalan’a aykırı ses çıkarmadığı için Projenin tepesinde Washington var demektir. AKP iktidarından hangi tavizi kopardılarsa, Öcalan’ın konuşması sonrasında resmen öğrenme anı başlar.