ABD’nin terör örgütü ile yürütülen adı müzakere ya da her neyse içeriğinin milletten gizlendiği, DEM’lilerin bildiği süreç yürürken, Türk Milleti endişe içinde. ABD Türkiye Cumhuriyeti devletini resmen tanımadığından, hakkımızdaki projelerini de çekinmeden açıkça söylüyor. İsrail, hastalıklı beyninden uydurduğu “Vaat Edilmiş Toprakları” istiyor. ABD’de bu problemi Filistinlileri bölgeden uzaklaştırıp, problemi “Gazze şeridini turizme açmak”la çözmekten bahsediyor.
Osmanlı Bakiyesi topraklarda sınırlar yeniden çizileceği için kuvvetli bir ateş yakıldı, binlerce Filistinli hayatını kaybetti. Rusya ile anlaşıldı, Suriye’yi tek edip PYDistan’ın önünü açtı. Bunca karmaşa arasında, sırada Türkiye-İran Kürt bölgesi özerkliği varken ve PKK; ABD-İsrail(yedi düvel) karmasının örgütü iken onlarla içerde anlaşıp “terörsüz Türkiye” oluşturulacağını söylemek Türk Milletini uyutmaktır.
Cumhur İttifakında kümelenenler rezerve olduğundan, tarihi, gerçekleri, emperyalist tehdidi görmezden geliyor. Türk Milliyetçilerinin güvendiği dağlara kaçıncı kar yağışı bilmem ama o kar buzula dönüştü.
Türkiye’nin kuruluş aşamasında Türk Milletine maya olan Türk Ocakları ilk açılım sevdasına katıldı. MHP’den bir şekilde kopmuş olan; BBP, İYİP ve Zafer Partisinin zaman içindeki ikircikli söylemleri de içimizi soğuttu. MHP ise tarihin hatasını yaptı, “Açılım” denilen sonu belli gidişata teşne oldu. Tehlikeli bir süreçteyiz.
PKK’nın amacının “Kürdistan” olduğu, ABD ve İsrail’in taşeronu olduğu malum iken Ve Türkiye işin sonunda 1. Dünya Savaşındaki Sevr’e mahkum olacakken “Türkiye Yüzyılı” masalı anlatanlara kanmamak gerekiyor. Şark Meselesi kapsamında yürüyen sürecin sonunda, Türklerin Anadolu’dan sürülmesi kapıya dayanacak.
“Kürtçülük” insan hakları sayılırken “vatanı korumak “Türk’üm” demenin “ırkçılık” sayıldığı bu dönemde, “Türk Milliyetçileri” “vatan” tabanında birleşmek, siyasi hesapları bir kenara atmak zorundadır.
15 Temmuz 2016 Darbe teşebbüsü ile ABD’nin ipini çektiği FETÖ temizlenirken, MHP’ye de kurulan kapanın başarılı olduğu anlaşılıyor. MHP kuruluşundan bugüne dimdik yürüdüğü yolda şimdi yüzüstü sürünmektedir. Kuruş değeri kalmamıştır.
İsim vermeye de artık gerek yok. Armudun sapı, üzümün çöpü dönemini de bırakıp, 2025’i milat alıp temiz bir sayfan “Türk Milliyetçileri” olarak yola devam edelim. Hatalar geride kalsın, gerçeği gördük yola çıkalım.
Dediğim oluşum parti olmak zorunda değil. Nasıl olur, rızamızı ve güvenimizi kazanmış haliyle kim öne cesaretle çıkar bilemem. Ama desteklemek boynumuzun borcu olsun.
Üzerimizdeki ölü toprağını atıp, kefeni yırtmalıyız.
Geçmişte yaptık, yine yaparız.
Hangi Ocak? 2011’de “Ocak’ta Said-i Kürdi” yazınızın hedefindeki yönetimin devam ettiği Ocak mı? Hangi İyi Parti? Çerkesci Hasan Seymenlerin, Sorosçu danışmanların, cemmatçi Selçukların partisi mi? Sizi “Cemaat yazmayın” diye gönderen Yeniçağ’ın partisi değil mi bunlar?