Güvendiğimiz MHP dağına yağan kar sebebiyle görüşümüzün düşüp önümüzü göremediğimiz bu dönemde Türk Milliyetçileri “Bölücülüğe taviz” vermeyen bir oluşuma dahil olmalıdır. “Türklüğün menfaati” tabanında, “Türkiye’nin birliğinde” bu şarttır.
Önemli günlerdeyiz. PKK terör örgütünü sonlandırmak için ABD’nin kontrolünde olan örgütü lağvedecek olan İmralı canisi olduğuna inanmamızı istiyorlar. O kadar önem atfedildi ki MHP’li bir vekil bebek katiline “beyefendi” dedi. Dil sürçmesi dense de, geçtiğimiz ekimde başlayan yeni süreçte partisinin lideri “PKK’yı sonlandırmak için gelsin mecliste DEM grubuna seslensin” dedi.
Bunu yapabilmesi için önce affedilmesi gerekiyordu. MHP liderinin ona da formülü vardı “umut hakkı.” MHP Afyon milletvekilinin “beyefendi” demesi hissettikleri ile alakalı. Caniye atfedilen önemi nasıl içselleştirdiyse artık.
Erdoğan “Öcalan’ın çıkmak istemediği” gibi bir şey söylese de olup biten sır içinde yürüse de topluma yansıması “yapılana güvenmedikleri” yönünde olduğudur.
Erdoğan’ın tekrar gündeme taşıdığı “demokratik Anayasa”yı DEM’lilerin de desteklediğine bakılırsa, aralarında mutabakat sağlanmış olabilir.
Ümit Özdağ’ın tutuklanması, ertesi günü Sinan Ateş Davası 2 nolu dosyadakilere takipsizlik kararı verilmesi gibi bazı vahim gelişmelere baktığımızda “toplumda korku iklimi” mi oluşturulmak isteniyor.
Irak ve Suriye’deki “Büyük Kürdistan parçaları” ayrıldıktan sonra sırada Türkiye’nin olduğu gerçek. Abant Platformunda Amerikancı bir yazar “Ortadoğu’ya demokrasi kanlı mı gelecek, kansız mı? Buna kendileri karar verecek” demişti. BOP e dahil hatta örnek ülke Türkiye olarak geçen ülkemiz kan dökülmeden “Anayasa değişimi” ile bunu çözmeyi düşünüyor olabilir mi? Nasıl? Anayasa da bazı kelime değişiklikleri ile ülkenin “Türk Milletine” değil 36 etnik kökene ait olduğu, anadilde eğitim gibi değişikliklerin hak olduğu vs gibi.
Bu düşüncenin sebebi her tarafa çekilebilecek ucu açık kelimeler kullanılması. Açık olmamaları. Öcalan’dan medet umulması.
O sebeptendir ki bir yandan, herkesin veresiye defterleri incelenip kanıt üretiliyor, diğer yandan gözaltılar yaşanıyor. Korku iklimi.
Güvendiğimiz MHP dağına yağan kar sebebiyle görüşümüzün düşüp önümüzü göremediğimiz bu dönemde Türk Milliyetçileri “Bölücülüğe taviz” vermeyen bir oluşuma dahil olmalıdır. “Türklüğün menfaati” tabanında, “Türkiye’nin birliğinde” bu şarttır.
#BaşkaTürkiyeYok
