Neval Kavcar
Neval Kavcar

Sinan Ateş Cinayetindeki Varsayımlar -2-

featured

Mevcut metin, 2019’da Devlet Bahçeli’nin sağlığına ilişkin iddialarla başlayan ve Sinan Ateş suikastının olası nedenlerini tartışan bir analiz sunmaktadır. Yazar, Bahçeli’nin yerine geçecek bir “veliaht” adayı etrafında dönen söylentilere ve bu iddiaların İzzet Ulvi Yönter ile olan bağlantılarına odaklanmaktadır. Metin ayrıca, Sinan Ateş’in Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı dönemindeki başarısının, Bahçeli’nin çevresindeki kişiler tarafından nasıl Ateş aleyhine kullanılmış olabileceğine dair varsayımları ele almaktadır. Özellikle, Ateş’in hazırladığı ve Bahçeli’ye sunduğu iddia edilen bir MHP raporunun, suikastın potansiyel bir nedeni olarak öne sürüldüğü belirtilmektedir. Bu raporun içeriği ve ortaya çıkışının, Ateş’in neden hedef haline gelmiş olabileceğine dair karmaşık iç çekişmeleri işaret ettiği ifade edilmektedir.

 

Bir önceki yazımı 5 Ekim 2019 tarihli üç eylemi, yani Devlet Bahçeli’nin ölmek üzere olduğu, bunu kaçak FETÖcünün twiti, o twiti beğenen ABD Ankara Büyük Elçiliğini ve Oda.tv de yazan Sabahattin Önkibar’ın “veliaht” köşe yazısı ile bitirmiştim.

Üçlü çıkış Bahçeli vefat etmek üzere ama yerine geçecek isim belli, Bahçeli için özeldi manasına geliyordu. Sabahattin Önkibar’a “bu yazıyı siz mi yazdınız, ısmarlama mı?” gibi sordum. Hiç kimse kabul etmez tabii, sert küfürlü dille reddetti. Veliaht şehzade, Ateş Ailesinin ifadesiyle mahkeme kayıtlarına geçen ve karşılıklı suç duyurusunda bulundukları İzzet Ulvi Yönter’di.

Kısa bir not: Devlet Bey o dönem Ecevit’in tedavi edildiği hastaneye götürüldüğü, hasta edildiği iddiasını dillendiren hatta medyaya da düşmesi sebebiyle genel merkezden az bir kişiye e maille “başka doktora ve tedaviye de geçin” iyi niyetli e mailimi o hastane sahibinin MHP’li vekilin oğluna da söyleyerek üzerime saldılar. Whatsaap üzerinden “dava tehdidi” oldu. Kendisine kamuoyuna yansıyan durum olduğunu, mahkeme açılırsa aynı ithamların tekrar öne sürüleceğini, “Ecevit ile ilgili iddiaların doğruluk payını bilmemekle birlikte yine de tedavi değişikliği şart” sözünü iyi niyetle söylediğimi belirttim. Tabii, tedavi değişikliği oldu.

Aynı mailde “malum şahsın adı Devlet Bey yerine geçiyor, ondan bir şey olmaz” demem üzerine tazminat davası açtı. Neyse efendim, mutlaka not düşmem gerekir. Malum şahsın hala MYK’daki ekibinden biri ile genel merkeze yakın bir hanımın da adı geçtiği MHP Genel Başkan yardımcısı Şefkat Çetin’in FETÖcü olduğu iması ile küstürüldüğü olayının içinde yine aynı adlar vardı.

O hanım daha sonra MYK’daki şahısla tartıştığını anladığımız satırlarında “o hasta iken genel başkan hazırlamanız, sahte evrak düzenlemeniz, Devlet Beyi kandırmanız…” şeklinde Yönter”in yakını MYK üyesini suçluyordu. Tabi bu sahte evrak nedir, hangi sebeple hazırlanmıştır, lafta mıdır, gerçek midir bilmiyorum.

Sinan Ateş’i “Devlet Bahçeli’den sonrası için arayışa” girdiği iftirasını yayma merkezi yine aynı odaktı. Devlet Bahçeli’nin çevresine yuvalanmış “evet efendimciler” le gelinen nokta bugün “Apo açılımı

Yıl 2019 Ekim Kasım ayları. Ülkü Ocakları genel başkanı Sinan Ateş, gelmiş geçmiş en başarılı başkanlığını akademik kariyerle sürdürüyordu fakat bu durum iç-dış düşmanların gözünden kaçmıyordu.

Yine iddia odur ki Devlet Bahçeli iyileşip geri dönünce, ufaktan onu Sinan Ateş aleyhine doldurma faslı başlamıştı. Sinan Ateş o dönem “hak vaki olursa kongreye kadar götürecek adın, aynı zamanda danışmanlığını yaptığı “MHP genel sekreteri İsmet Büyükataman” olduğunu söylemişti. Tabi 38 yaşındaki Sinan Ateş kendisini düşünmesi, onca kurdun arasında zor. O da bunun zaman alacağını düşünmüş olmalı.

Muhtemel o zaman diliminde (Devlet Bahçeli’nin talebi üzerine mi, Sinan Ateş’in kendi inisiyatifi ile mi “MHP raporu” hazırladığını), cinayet sonrası Abla Selma Hanım’ın Tele 1’e verdiği demeçten öğreniyoruz. Raporun Bahçeli’ye teslim edilmesi, onun gereğini yapacağını söylemesi, hatta o raporun büyük reise sızdırılması, genel merkez içinde duyulması Sinan Ateş’i kendileri için tehdit görmelerine sebep olmuş olabilir. Erdoğan’ın MHP’yi tepe tepe kullanılması için içerden de yardımcılarının olması gerekir.

Sinan Ateş gibi 29 yılını ülkücü camiada geçirmiş biri o raporun ne anlama geldiğini, kimlere gideceğini, okların nasıl ona çevrileceğini hesap etmesini gerektiriyor. O bakımdan raporun eş dosyası kimdedir, ne zaman ortaya çıkar, MHP’deki aksaklıkları yazdığı düşünülen satırlarda kimler var” bilmesek de, son zamanda medyaya yansıyan “altın kaçakçılığı, sahte diploma, üzerinde üç hilal bulunan eroin paketleri ile verilen mesaj vs vs.leri” kapsadığını varsayabiliriz.

O dosya cinayet sebebi olabilir mi, inatçı kimliği ve temiz geçmişi ile güdülemeyecek olası bir liderlik pozisyonu mu kurşunların hedefi yaptı onu? Sorgulamaya devam edeceğim.

Asıl planlayan, harekete geçen, MHP’yi hedef ve kukla yapan taşeronları, onlarca insanın bildiği saçma sapan cinayet ekibi ile…

 

BU YAZI DEVAM EDECEK

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.