Kasım seçimleri yapıldı; YSK kesin sonuçları açıkladı. Yorgan gitti ama kavgası bitmedi misali; Kasım seçimlerinin artçıları devam ediyor. Kavgası epey sürecek gibi.
En rahat parti, S. A. Davutoğlu başkanlığındaki AKP’dir.
Adalet ve Kalkınma Partisi, beklediği sonucu beklenmedik bir şekilde almıştıR. Kendilerini bir kez daha kutluyorum.
Başta MHP olmak üzere CHP ve HDP ise islim almışa benzemekte. Kongre istemleri, kaçınılmazdır. Bakalım bu üç partiyi gelecekte neler beklemekte?
AKP’nin başarısını S. Erdoğan’a mal etmeye çalışanlar var. Başarıyı eski abilerin (Üç döneme takılanların) partiye dönmelerine bağlayanlar var.
Bence hepsi de söylemden ve faraziyelerden ibarettir.
Kasım seçimlerinin tek ve tartışmasız galibi ve başaranı S. Ahmet Davutoğlu hemşehrimin ta kendisidir.
7 Haziran seçimlerinde S. Erdoğan, şehir şehir-meydan meydan dolaştı.
Sonuç ne oldu?
AKP 40’ları gördü. Eğer Erdoğan etkili olsaydı: Cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığı 51 alması gerekmiyor muydu?
Bizde bir laf vardır, “Yiğidi öldür ama hakkını yeme” diye. Kasım seçimlerinin zaferini neden hemşehrime mal etmekten çekinilmekte?
Davutoğlu’nun pek çok politikasını ve eylemini hiç ama hiç tasvip etmem. Dış politikası bir fiyasko ve rezalet!
Ama hemşehrimin akçeli konularda dişe dokunur bir yolsuzluğu yoktur ve olmamıştır. Sakin bir üslup kullanması, mümkün olduğunca ayrımcılıktan ve ötekileştirmekten uzak bir dil kullanması; kendisine artı puanlar getirmiştir.
Bundan sonraki sürede, S. Hemşehrimin kendisi olup olamayacağına bağlı. Aldığı bu krediyi nasıl kullanacak? S. Erdoğan’ın gölgesinde kalıp onun vesayetinde mi olacak? Yoksa “Arkadaş partinin başı benim. Ben kendim hükümeti yönetmek istiyorum” diyebilecek mi?
Esas olan budur.
Başarının devamı da bu sorunun; aslındadır. Kim ne olacak, nasıl olacak. Şunu göz ardı etmemek gerek ki; S. Erdoğan’ın AKP’de olağanüstü bir karizması ve etkinliği vardır. Bu nasıl kırılacak?
Bunu başarmanın yolu, nereden ve nasıl geçecek?
Durum ne olursa olsun: Kasım seçimlerinin tartışmasız galibi; S. Ahmet Davutoğlu’nun bizzat kendisidir. Kutluyorum
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı