İnanın Sn. Küçükkaya’ya bütün içtenliğimle katılıyorum.
Elbette yerel basın, mahalli medya desteklenmeli.
Acaba yerel basın ne yapıyor?
Desteklenmeyi hak ediyor mu?
Konya’da epey gazete çıkar.
Kayseri’deyim orada da öyle.
Fakat yerel basın, gerektiği gibi yayın yapmaktan çok uzak. Genel kanı: Yansız ve tarafsız olması gerekirken, iktidarın sesi, muktedirin arka bahçesi konumundalar.
Muhalefete söz hakkı verilmiyor: “Bu böyle olmuyor” diyenleri ya görmüyorlar ya da yazmıyorlar.
Belediyelerin bütün icraatları haklı-haksız sayfalarında yer bulur. Başkanların beyanatları ballandırılarak anlatılır.
İyi olmayan tek şeyi görmek ne mümkün!
İyi de böyle bir “Yerel medyayı” ben neden destekleyeyim ki, benim sesim, benim görüşüm yoksa, yok sayılıyorsa?!
Gerçi onlarda kendilerince haklılar; baskıdan ve mali yönden takibe alınmaktan çekinmekteler.
İstisnalar kuralı bozmaz derler. Yerel medya muktedirin ve belediyelerin haber bültenleri gibiler.
Yerel gazetelerin ve TV’lerin ne köşe yazarları ne de yorumcuları asla muktediri ve belediyeleri eleştirmezler, eleştiremezler. O güç henüz kendilerinde yok!
“Nazım Hocam! Sana yazdırmak istiyorum. Fakat çok da çekiniyorum” diyen medya sahibine hak vermemek elde mi?
Evet! Yerel basın mutlaka desteklenmeli! Ama muktedirlerce de kösteklenmemeli. Bastırılan kuvvet tehlikelidir. Nasıl patlayacağı tahmin edilemez.
Yerel basın, hükümetin, belediyelerin, Vali ve Kaymakam beylerin iyi ve olumlu icraatlarını övdükleri gibi yanlış ve hatalı işlerini de yazdıkları gün desteği: “A’dan Z’ye” hak edecektir.
Esen kalınız.
