7 Haziran seçimlerinin AKP tarafından kullanılan baba sloganı: “BunlarıPensilvanya’da ki ÜST AKIL yönetiyor” suçlaması idi.
Erdoğan ve ve Davutoğlu, hemen hemen her mitinglerinde bu sloganı söyleyerek; MHP ve özellikle de CHP ve HDP’yi suçlamayı yeğlediler.
Her üç partide bu suçlamalara kendi cephelerinden gereken cevabı verdiler.
En enteresanını da Demirtaş, “Bunlar bizi kendileri sanıyor. Bizi ÜST AKIL değil ORTAK AKIL yönetiyor, ortak akıl. Biz çaldığımızı söylüyoruz, O’da söyleyebilir mi?” diyerek vermişti.
7 Haziran seçimlerinin en akılda klan AKP sloganlarından birisi bence bu idi.
Hem Erdoğan, hem Davutoğlu doğru söylüyorlardı.
ABD’de bir ÜST akıl vardı.
Pensilvanya’da bir ÜST AKIL oturmaktaydı.
Bu ÜST AKIL yadsınamaz bir gerçekti.
Akıl verdiği de doğru idi.
Ama Erdoğan ile Davutoğlu’nun verdikleri adresler yanlıştı.
Pensilvanya’da oturan bu ÜST AKIL birilerine yol göstermişti, kılavuzluk etmişti, uydurma belge, DVD, CD, kaset vermişti. KPSS sorularını, Hâkim ve Savcılık sorularını, üniversite seçme sınav sorularını çalmış ya da çalınıp yandaşa, gönüldaşa, partiliye, cemaat mensuplarına verilmişti.
Doğru olan bu idi!
ABD’deki üst akıl sayesinde ve onun kılavuzluğunda; Deniz Kuvvetleri bitirilmiş, Kara Kuvvetleri sindirilmiş, Hava Kuvvetleri uçamaz hale sokulmuştu.
Kısaca Türk ordusu; darmadağın edilmiş ve savaşamaz hale getirilmişti.
Bu Üst akıl ortaklığıyla Havuz Medyası oluşturulmuş, yazar ve çizerler köşelerinden gazetelerinden kovulmuş Türk medyası güdümlü hale sokulmuş ”Alo Fatih” hattı kurulmuştu.
Yazar ve çizerler; patronlarına yapılan: “Parasını sen veriyorsan yazarına, habercine sahip çık” tehditleriyle hizaya getirilmişti.
Yargı ve hukuk:
Atama savcı ve hâkimlerle şişirilerek, ya siyasallaştırılmış ya da cemaatleştirilmişti. Emniyet ise çıkarılan bir yasa ile içi boşaltılarak deneyimli amir ve müdürler emekli edilerek siyasallaştırılmıştı .
Televizyonlar eski tüfek solcularla, liberal bozuntularıyla doldurulup Cumhuriyet, TSK, Hür basın, özgürlük diyen ve isteyenlerin üzerine bir pislik gibi kusturulmuştu.
Bütün bunlar 0n üç yıl süreyle ABD’deki ORTAK AKIL sahibi ve onun adamlarının işbirliğiyle tereyağından kıl çekilir gibi yapılmıştı.
Bir güzel söz vardır: “Kişi karşısındakini kendisi gibi bilir” diye.
Adamlar on üç yıl iş tuttukları, neyi nasıl ve niçin yaptıklarını iyi bildikleri için: şüphelenmekte, evhamlanmakta, tedirginlikte haklılardı.
Bir haklılık daha var ki o da:
ABD’deki ÜST AKIL’ın kendine yeni taşeronlar ve suç ortakları aramakta olduğudur. Bunun için de Pensilvanya’daki muhterem, her partiye yem atmakta, dostluk eli uzatmaktadır. Çünkü işin farkında ki; “Denize düşmüş vaziyette”
Benim bilemediğim ise bu eli kim ne kadar tutuyor ya da tutmakta?
Beklide o el, hiç tutulmuyor.
Lakin şu yadsınamaz bir gerçek ki bu elin, geçmişte Erdoğan ve AKP tarafından sıkı sıkıya tutulmuş olduğudur.
Bugün ülkede olumsuz ve iyi gitmeyen ne varsa; AKP-Erdoğan ve ABD’deki ÜST AKIL işbirliği ile yapıldığıdır.
Gerisi lafı güzaftır.
Esen kalınız.
NOT: 7 Haziran seçimlerinin: demokrasimize, Cumhuriyetimize, üniter devlet yapımıza, insanlığa, kardeşliğe, huzur ve barışa katkı sağlamaya, güçlendirmeye vesile olsun. Kazanan biz olalım şanlı TBMM’simiz olsun.