Nazım Peker
Nazım Peker

Türküm Ne Mutlu Bana

Kendilerine özgü hasletlerle tarih sahnesinde yer alan Türler için aile, “Türk toplumunun temelini” oluşturmaktaydı. Aileler pek çok tarihçinin ortak görüşüne göre, “URUK” denilen sülaleleri, Uruklar “BOYLARI”, boylar da siyasi bir kimlik kurarak “BUDUN”u oluştururdu. Devletin oluşması ve kurulması için, birkaç “Budun”un tek bir merkezin yönetiminde bir araya gelmesine bağlıydı.
 
Teşkilatçı bir ulus olan Türkler, tarih boyunca hiçbir zaman “Devletsiz” olmamışlar ve kalmamışlardır. Hatta öyle ki bazı yıllarda birden fazla “Devle”e bile sahip olmuşlardır. Devletin başında, “ Han, Yabgu, İlteber, Başbuğ” gibi isimlerle ululadıkları hanlar bulunurdu.
 
Bu padişahlar ya da hakanlar, teorik ve pratik eğitimlerini deneyimli devlet adamlarından alırlar ve yetenekleri varsa devletin başına geçerlerdi.
 
Türk adı çeşitli manalara gelmektedir. Temiz, güçlü, saygın gibi.
 
Türklerin vatanı, Orta Asya’dan başlar Adriyatik kıyılarına, Çin-Maçin’e kadar geniş bir coğrafyaya hitap eder.
 
Büyük sosyolog Prof. Dr. Orhan Türkdoğan, Atatürk’ün, “ Türklerin tarihinin kökleri artık; Osmanlılardan sonra Anadolu Selçuklularına, Büyük Selçuklu Devleti’ne ve ondan sonra da Orta Asya’ya kadar uzanır.” Dediğine dikkat çeker.
 
Ve çok önemli bir detayı naklederek Mustafa Kemal’in, “ Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Bugünkü Türk milleti siyasi ve sosyal hayatları içerisinde Kürtlük fikri, Çerkezlik fikri, Lazlık fikri hatta Boşnaklık fikri propaganda edilmek istenmiş vatandaş ve millettaşlarımız vardır. Fakat mazinin istibdat devirleri mahsulü olan bu yanlış adlandırmalar birkaç düşman âleti, mürteci, beyinsizden maada hiçbir millet ferdi üzerinde elemden başka bir tesir hâsıl etmemiştir. Çünkü bu millet efradı da umum Türk camiası gibi aynı müşterek maziye, tarihe, ahlâka, hukuka sahip bulunmaktadır.” Tespitini aktarır. Sevgili okurlarım bu tespiti iyi okursanız, günümüz Pkk terör örgütünün Kürt kimliği üzerinden ne yapmak istediğini ve bu kardeşlerimiz başta olmak üzere bizleri ne acılara götüreceğini anlamış olursunuz.
 
Anadolu 1071’den beri Türklerin yurdudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu topraklar kıyamete kadar Türk yurdu, üzerinde yaşayanlar da Türk vatandaşı olarak kalacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu ülkenin mayası öyle sağlam ki, bir “ÜF” ile sönecek idare lambası değildir.
 
Türk milliyetçiliği asla ve asla etnik temele dayanmamıştır. Aynı duygu ve düşünceleri paylaşan bütün etnik guruplar “TÜRK” çatısı altında toplanmışlardır.
  Bu gerçeği sade Türk tarihçileri değil yabancı tarihçilerde görmüş ve tarihe şöyle not düşmüşlerdir; “Türk Anayasası’nın ilk ilkesi, bütün Türklerin milliyetçi olmasıdır. Milliyetçiliğin esasında başkalarına eziyet ve haksızlık yoktur. Herhangi bir yurttaş ister Hıristiyan, ister Müslüman, ister Rum, ister Ermeni olsun vatanını sevmekle TÜRK olur.”
 
Bugün “TÜRK” denince dünyanın büyük çoğunluğunda hemen akla “İslâm” gelmektedir. Bunun sebebi, Türklerin İslâm’la şereflendikten sonra O’na yaptıkları hizmetlerden dolayıdır. Onun için Türklere “İslâm’ın askerleri” denmiştir.
 
Batı’da birinin, İslâm ile taçlandığı zaman ona “TÜRK” oldu demeleri bundandır.
 
Türk tarihinde kıyım, zulüm, adaletsizlik asla olmamıştır. Bakmayın siz İslâm ve Türk düşmanlarının “Barbar” demelerine. Bu, kuru bir iftiradan başka bir şey değildir.
 
Moralıların, “Kardinal külahı görmektense Osmanlı sarığı görmeyi isteriz!”tercihi bundandır.
 
Onun içinde rahatlıkla diyorum ki, “Türküm ne mutlu bana!”
 
Bu, asla ve asla kuru bir etnik milliyetçilik değildir, Bir gerçeğin tespitidir o kadar.
 
Esen kalınız.                       

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!