Nazım Peker
Nazım Peker

Türkiye Bağırsaklarını mı Temizleyecek

Bu söz bana değil, Ergenekon-Balyoz adıyla; şanlı TSK’ya kumpas soruşturmaları sırasında bizzat S. Arınç tarafından söylenmiş sözdü. Arınç, kendine uzatılan mikrofona, “Türkiye pisliklerinden arınıyor, bağırsaklarını temizliyor” demişti.
 
Benim saf insanımın da alnı secdeli diye inandığı bu ekip, bu güzel ve beylik lafları ederken, meğer kendi bağırsaklarını kirlendirmekle ve pislikle doldurmaktaymış.
 
B. Arınç, “ Arınç nedir, kimdir, nasıldır?” sorularına sağlıklı cevap veremediğim bir şahsiyettir. Türk kamuoyu onu, gözü sulu olarak ve S.Erdoğan’ın yedekçisi ve koruyucusu olarak tanıdı.
 
Türk medyası da O’nun hakkında kesin hüküm vermekten uzaktı. Kimileri vicdanlı, kimileri eyyamcı olarak yazdı ve anlattı. Kimileri de” AKP’nin vicdanıdır.” yorumunu yaptılar. Arınç, AKP içinde yolsuzluklara karışmamış ender zatı muhteremlerdendir.
 
Ama kesin bildiğim bir konu var ki S. Arınç, S.R. Tayyip Erdoğan’ın gölgesinde kalmış, onun korkusuyla vicdanını susturmuş ve “ÖZGÜL AĞIRLIĞINI” bastıra gelmiş bir şahsiyettir. Onun fevri çıkışları da bu özelliğinden gelmekteydi.
 
S. Arınç şimdi konuşmakta.
 
Bu konuşmalar, Türk siyasetinde belki bir değer bulacaktır. Amma velâkin Allah katında bir hükmü olmayacaktır. Tam tersine Allah katında bu bildiklerini zamanında söylemediği için SUÇ sayılacak ve karşılığını da CEZA olarak görecektir.
 
Suçu saklamak, suçluyu görmemek hem yasalarımızca hem de dinimizce suç sayılmaktadır.
 
Ne oldu da Arınç konuşmaya başladı. Önce S.Erdoğan’a sonra da İ.Melih Gökçek’e çaktı? Gerçekten de Fuat Avni, S. Arınç mıdır? M. Metiner’in, Ş. Tayyar’ın S. Arınç’a karşı çıkışları da AKP’nin kaymağını yiyemediklerinden mi,  küplerini dolduramadıklarından mı? Onlar Müslüman değiller mi? Onlar da bir şeyler bilmiyorlar mı? Mezarda konuşan mı var?
 
S. Arınç’a sormak gerekiyor?
 
İ. Melih Gökçek, Ankara’yı parsel parsel satarken sen de bunu bilirken neden susmuştun? Seni susturan neydi? Allah korkusu muydu, kul korkusu muydu?
 
Madem bildiklerin var. Madem söyleyeceksin; neden 7 Haziran’dan sonraya bırakmaktasın? Azrail’e sözleşme mi imzaladın? 8 Haziran sonrasına kadar yaşayacağın ne malum?
 
Yoksa bu salvolar, kayıkçı kavgası, Çingen atışması mı? Öyle ya! Açılım süreci, Dolmabahçe görüşmesi, İzleme Heyeti gibi hoş olmayan gelişmeler AKP’yi ve S. Erdoğan’ı ziyadesiyle bunalttı. Öyle olmasaydı S. Erdoğan, 2011 de Diyarbakır’da “Bir Kürt sorunu vardır” derken 2015 de “Ne Kürt sorunu ya!” deme noktasına gelir miydi?
 
Öyle görünüyor ki, AKP’nin ipini yine AKP’liler çekmişe benziyorlar. Şimdi kaçışlar başlar. AKP’nin ve S.Erdoğan’ın şakşakçısı ve yalancısı İsmet Berkan, “Eğip bükmeden Türk halkından özür diliyorum” deme ihtiyacını hisseder miydi?
 
Öyle görünüyor ki, 13 yılda Türkiye’nin bağırsakları çok kirlenmiş ki şimdi yeniden bağırsaklarını temizleme noktasına gelindi. Ama bu sefer ortalığı kötü ve keskin bir koku saracak. Sayın Cumhuriyet Savcıları, 3628 sayılı yasaya göre neden soruşturma açmıyprlar?
 
Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!